Kimi arkadaşlarım bana sıkça soruyorlar: “Ali Uysal sen ne yapmak istiyorsun?”
Gerçekte yapmak istediğim bir şey yok. Boş duramayan bir yapım var. Beş altı kitap yazdım. Yalnız biri yayınlandı. Onu da ben yayınlatmadım; rahmetli Mahmut Makal, “Yeniden İmece, İçel Sanat Kulübü” dergilerinde çıkan yazılarımı okumuş. Mersin’de samimi bir arkadaşına direktif vermiş: ”Ali Uysal’ın yazılarını kitaplaştırıp bana haber vereceksin!” diye. Bu arkadaş hem sanata düşkün hem de oldukça varlıklı. Sağ olsun, kitabım “İNSANCIKTAN İNSANA” adıyla yayınlandı. Çok da ilgi gördü.
Ne var ki, hani bir halk türküsü var: “Ağustosta suya girsem balta kesmez buz olur.” Can dostum Makal rahmetli oldu. Sağa sola başvurdum. Kağıt fabrikalarımız satılmış, kağıt ateş pahası. Üne kavuşanlar için sorun yok: Yayınevi senin kitabını satın alıp parasını peşin ödüyor. Bir arkadaş kitaplarımın adını sordu, başka merak edenler de olur düşüncesiyle yazayım: Öyküleriyle Türkmen Ağıtları (İlk), Eğitim Dünyası, öyküleriyle Karaca Oğlan Şiirleri, Öğrencilerime yüz mektup, Hamdi (roman), Aydınlığa Yürüyüş (Roman), Günaydın Programı.
Toplam yedi kitap. Gördüğünüz gibi basın dünyasında önüm kapalı; daha çok boy göstermem olanaksız. Ne var ki beni dağ başında yalın ayak, baş kabak, yarı aç, yarı tok yaşarken elimden tutup Aksu Köy Enstitüsüne yerleştiren, alın yazımı bozup, yeniden yazan yurtsever güçlere, bizim ulaştığımız olanaklara ulaşamayan Anadolu’nun yetenek dolu; ama çaresiz kesimine karşı görevlerim var. “Ne yapabilirim?” diye çok düşündüm. İnternette beş bin takipçim var. Bir şeyler yazıp yayınlayayım. Birkaç kişi okusa işe yarar diye düşündüm. Giderayak belki bir katkımız olabilir.
Bu arada aynı duyguları taşıyan, yaşayan Nazım’ın “Giderayak” şiirini de ekleyeyim sadık ve vefalı okurlarım.
GİDERAYAK
Giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak.
Ceylanı kurtardım avcının elinden
ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından
ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir
ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu
ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye
ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirilecek,
giderayak.
