Öğretmenler günü dolayısıyla size güzel görüşler sergilemek isterdim. Ne yazık ki yapamayacağım.
Bolu Beyi Köroğlu olayını bilmeyeniniz yoktur. Şu anda o olay gelip beynimin ortasına yerleşti. Olayı yeniden anımsayalım: Bolu beyi at uzmanı Yusuf’tan kendine yaman bir at bulup getirmesini ister. Yusuf öyle yaman bir at bulmak amacıyla kırsal kesimde dolaşmaya başlar. Bir yörede bir tay bulur ki çelimsiz, uyuz, zayıf. Ne var ki Yusuf onun genindeki cevheri görür. Alıp Bolu Beyine getirir. Bey “Bana bu uyuz tayı mı layık gördün!” diyerek gözlerine mil çektirir. Kör Yusuf oğlu Ruşen Ali’ye tayı eğittirir. O uyuz tay ele avuca sığmayan yaman bir at olur. Ruşen Ali babasının intikamını almak için kır ata atlayarak Çamlıbel’e yerleşir. Bolu Beyine kök söktürür. Artık adı Ruşen Ali değil Köroğlu’dur.
O uyuz, çelimsiz tayın karşısına Yusuf çıkmasaydı tayın ölüsü bir yerlerde kalacak leşini kurtlar kuşlar yiyecekti.
…………Köroğlu Kır At için duygusal şiirler yazar:
………… İnişi aşağı keklik sekişli
……….. Yokuşu yukarı tavşan büküşlü
…………Tavus kuşu gibi üstü nakışlı
…… … Alma gözlü kız perçemli kır atım.
…………………
………… Silkinir köpüğü boynundan atar
………… Başını başımdan yukarı tutar
………….Kaçarsa kurtulur kovarsa tutar
………….Alma gözlü kız perçemli kır atım.
Gelelim bu tarihsel olayın eğitimimiz ve öğretmenimizle ilgili özelliğine: Dostlarım, Anadolu’’nun dağları ovaları bu çelimsiz taya benzeyen çocuklarla dop dolu. Einstein, Arşimet, Edison olmaya hazırlar. Ne yazık ki karşılarına Kör Yusuf gibi bir eğitim Uzmanı çıkmayacak. Yetenekleriyle çürüyüp gidecekler. Vatanımızın, eğitimimizin, öğretmenlerimizin bir nolu sorunudur bu. Tarih boyunca onların karşısına bir kez H.A. Yücel ile Tonguç çıktı. İçlerinden F. Baykurtlar, M. Makallar fışkırıp çıktı. Emperyalizm ve yerli ortakları çabuk uyanıp bu gelişimi ve değişimi engellediler. O düzenin yeniden kurulması çağdaş, yurtsever bir iktidarın iş başına gelmesine bağlıdır. Ya bunu başarırız ya da iki yakamız bir araya gelmez.
