Bu sözü söyleyen, emperyalizme karşı tek başına dikilen M. K. Atatürk.
Bakmayın siz sonradan herkesin “biz Atatürk’ün yanındaydık” dediklerine. Hepsi yalan söylüyor, hiçbiri M. Kemal’in zihniyetinde değildi. Atatürk’ün öldüğü gün hepsinin makyajı aktı, gerçek yüzlerini gizlemeye gerek bile duymadılar.
Daha sonraki yıllarda bir Atatürk düşmanlığı başladı.
Kur’an’ın içinde ne yazdığını bilmeyen sahte Müslümanlar, Atatürk gibi bilinçli bir inanç sahibine salya sümük akıtarak küfür ettiler.
“Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak doğmamdır” diyen Atatürk’e karşı olan ve Türklük ve milliyetçilik konusunda fikri olmayan pos bıyıklı sahte Bozkurtlarımız oldu.
İçki masalarında solculuk ve devrimcilik nutukları atıp, Atatürk hakkında “tesadüfen buralara geldi” gibi birçok hakaret içeren sözleri sarf eden sahte devrimcilerimiz ve aydınlarımız da oldu.
Atatürk’ün gerçek bir devrimci ve dünya lideri olduğu her gecen gün kanıtlanmaktadır. Ve bugün Atatürk postuna bürünerek veya Atatürk’e küfür ederek istikbal arayan adamlar ortalıkta cirit atmaktadır.
Evet; YA ÖLÜM YA İSTİKLAĹ
Bugün bu söz yüz yıl öncesinden çok daha önemli.
Dünya insanı “Ya ölüm ya istiklal, ya öleceğiz ya da köleleşeceğiz.” demek zorunda. Deve kuşu gibi götü açıkta bırakıp başını kuma sokarak yumurtaları koruyamaz.
Ya öleceğiz ya da köleleşeceğiz.
Ülkemdeki siyaset esnafına bakıyorum; bunlar halâ siyaseti ailelerinin geçim kaynağı gördüklerinden dünyanın gidişatından haberleri bile olmuyor. Zannetmeyin ki bunlar bir partideler. Hayır hayır. Bunlar her partiye, sivil toplum örgütlerine, dini cemaatlere ve derneklere yayılmışlar ve söz sahibi olmuşlar.
Benim bunlara sözüm yok, sözüm fakir halk tabakalarınadır.
Dünya ulusalcılar ile küreselciler arasında hararetli bir savaşa girmiştir.
Hepimiz saflarımızı belirlemek zorundayız.
Ya ulusalcı ya da küreselci olmak zorundayız.
Ya öleceğiz ya da köleleşeceğiz.
Atatürk düşünce sistemi dünyaya hakim olacak ya da hepimiz yok olacağız.
Küreselci şeytan ordularına karşı ulusal devletleri güçlendirmekten başka çare görünmüyor.
