ALİ UYSAL- EĞİTİMCİ YAZAR


SEVGİNİN GÜCÜ


   Aksu Köy Enstitüsünün bize yüklediği kazanımları anlatıyorduk. Sıra yaşamın güç kaynaklarında idi. Bunlardan ikisini anlatmıştık: Sanat ve zaman. Bu günkü konumuz sevginin gücü.

     Sevgi yaşamın yaman güç kaynaklarından biridir. Öğrenciyi seven öğretmen, öğretmeni seven öğrenci eğitimde başarı gösterir. Toprağı işleyen çiftçi, bahçesini fidanlarla donatan bahçıvan topraktan oldukça çok verim alır. Yaşa-mın her alanında kural değişmez, sevgi hayatın önemli bir güç kaynağıdır.

     Büyük sevgiler, büyük aşklar büyük edebi eserlerin doğuşuna da neden olurlar. Bunlardan birini örneklemek isterim:

    Divan edebiyatının büyük şairi fuzuli eğitim görmektedir. Çok saygı duyduğu öğretmeninin güzel bir kızı vardır. Onu çok sever. Ne var ki bu yasak bir aşktır. Sevgi o denli büyüktür ki yasağı dinlemez. Bu sevgiden büyük bir edebi eser doğar: Leyla ile Mecnun. Eserdeki Leyla o kızdır. Mecnun da Fuzuli’dir. Ünlü eserin bir beytinde şair gerçeği itiraf eder: “Bende Mecnundan füsun aşıklık istidadı var/ Aşık-I Mecnun benim ben Mecnunun ancak adı var.”

      Bu denli büyük bir sevgi sonu hüsran da olsa sevene haz verir, mutluluk verir. Eserde bu yargıya örnek çok ilginç bir olguyu anlatmak isterim: Sevgi o denli şiddetlidir ki Mecnun aklını oynatır. Çöllerde insanın dışındaki canlılarla dost olur. Evi barkı terk etmiştir. Zavallı baba çılgın gibidir. Çevresindekiler derler ki: “Oğlunu ara, bul. Elinden tut Kabe’ye ilet. Bu dertten kurtulması için dua etsin; ancak böyle kurtulur bu dertten. Mecnun Allah’tan kurtuluş değil daha çok dert ister.

Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni

Bir dem bela-yı aşktan etme cüdâ beni

Az eyleme inayetini ehl-i dertten
Yani ki çok belâlara kıl müptelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni

Nahvet kılıp nasîb Fuzuli gibi bana
Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Sevgili okurlarım tam olmasa bile duanın özünü kavrayacaklardır. Çılgın Mecnun durumundan şikayetçi değildir. Hatta memnundur.

     Vefalı okurlarım, sevginin gücünü anlıyoruz değil mi? Ben divan edebiyatı uzmanı değilim; ne var ki insan bal, pekmez yerken canı acı bir biber isteyiverir; işte öyle bir şey.

      Divan edebiyatının en çok sevdiğim şiiri bu eserdedir. Oldu olacak onu da sunayım sizlere bari:

 

  Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı

Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı 

Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı 

Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyadır halkı efgânım gara bahtım uyanmaz mı 

Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı 

Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmen inanır mı inanmaz mı 

Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı

 

 

Günümüz Türkçesiyle:

1-Sevgili beni canımdan usandırdı, acaba kendisi bana cefa etmekten usanmadı ? Âhımdan çıkan ateşle gökler tutuştu, yandı. Dileğimin mumu hâlâ yanmayacak ? 2-Sevgili, bütün âşıklarının dertlerinin devasını bağışlar, niçin benim derdime derman olmuyor, yoksa beni hasta sanmıyor mu?

 

 

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00