Ahmet Yaşar Aktaş


Azerbaycan’ın Utkusu ve Türkiye


 

Öncelikle kısa bir tarihsel geçmişe göz atalım. Sovyetler Birliği parçalanıyordu. Ruslar, Azerbaycan Halk Cephesi’nin (AHC) ağustos 1990’da bağımsızlık ilan eden ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki işgaline karşı olası direnişini kırmak için (ayrıntısına burada değinmeyeceğim) gereken yıkıcı önlemleri aldı.

AHC’nin Türkiye’den yardım çağrısına dönemin Cumhurbaşkanı T. Özal 15 Şubat 1990’da “Onlar Şii, biz Sünni’yiz” diyerek reddetti.

AHC önderi Ebulfez Elçibey bunu nasıl yanıtladı?

Biz Şii de olsak, önce Türk’üz. Bizim Türkiye’den beklentimiz, ermenilere karşı verdiğimiz haklı mücadelemizi desteklemesidir.”

Amerikancı Özal’ın bu mezhepçi siyaseti, abd’nin bölgede izlediği “böl ve yönet” politikasıyla uyumluydu.

Peki, Özal’dan daha koyu mezhepçi ve ihvancı siyaset izleyen Erdoğan niçin Şii Azerbaycan’ı destekledi?

Şii Azeri Türkleri’ne Müslüman kardeşçi Sünni mezhep siyasetini benimsetmesi olanak dışı, zor. Kafkaslarda, Ortadoğu’da yalnız kalan Ankara, bu çemberi kırmak, hem batıya karşı ittifak yaptığı, hem de rekabet ettiği Moskova’ya karşı olan siyasal pozisyonunu güçlendirmek amacı güttüğü ve iç politikada da güç kazanma olduğu düşünülebilir.

 

Putin’in Stratejisi: Paşiyan’ı kontrol, Kafkaslar’a inmek!

Azerbaycan’ın yanı sıra esas kazanan rusya oldu. Nasıl mı? Özünde Moskova bu sonucu stratejik olarak daha önceden planlamıştı. Öngörüsünü de istediği gibi yürüttü. Süreç, bu savı destekliyor.

Savaştan 4 gün önce Sergey LavrovAzerbaycan’ın ermenistanca işgal edilen 5 bölgesinin geri verilmesinden yanayız” dedi.

Putin, saldırgan ermenistan’a mesafeli duruşunu savaş sırasında bilinçli değiştirmedi. Sonuçta rusya, savaşı yitiren batıcı paşinyan’ı denetim altına alırken, Güney Kafkaslar’da stratejik durumunu pekiştirdi.

Azerbaycan’ın ermenistan işgalinden büyük rahatsızlık duyması, stratejik planının gerçekleşmesini kolaylaştırdı.

 

Barış Anlaşması’nın ertesi günü rusya, 1500 asker ve zırhlı araçları, ermenistan’ın çekileceği bölgeler ile Azerbaycan Ordusu’nun egemen olduğu hat arasına konuşlandırdı. Strateji gereği bu birlikler herhalde hazır bekliyordu. Anlaşma koşullarını belirleyen ve bu bölgede düdüğünü öttüren Moskova 1992’de çekildiği topraklara geri döndü.

Barış gücü beş yıl kalacak. Süre uzayabilir, dahası asker sayısı da arttırılabilir.

 

Kim kazandı, kim yitirdi?

Karabağ temas hattı ve Laçin koridorunda 16 gözlem noktası kurulacağını rusya genel kurmay başkanlığı açıkladı.

Anlaşma masasında olmayan Ankara, yalnızca Azerbaycan topraklarında, çatışma hattından uzak bir noktaya kurulacak gözlem noktasında yer almaya, haklı olarak, razı değil.

Partili Cumhurbaşkanı “Türkiye barış gücünde” derken, rusya “Bu konu görüşülmedi” dedi.

Nitekim, Ankara’ya gelen 20 kişilik rus heyetiyle barış gücüne katılmak için kapalı kapılar ardında 2 gün süren ve şimdilik sonuçsuz kalan müzakereler Erdoğan’ın açıklamasını doğrulamadı!

Moskova, Ankara’dan daha anlamlı bir ödün koparabilirse, bölgede tek abi olarak ödün vermeye belki yanaşabilir.

Azerbaycan’ın 27 yıl sonra topraklarının %70’ini kurtardı; Nahçıvan ile doğrudan kara bağını kurdu. Türkiye de böylece Orta Asya Türk Devletleriyle karadan bağlanmış oldu.

Kısaca savaşı, batıcı saldırgan nikol paşinyan, barış anlaşmasında etkisi olmayan Minsk Grubu’nun 2 üyesi abd, fransa yitirirken, Rusya, Türkiye ile İran’ın oluşturduğu batı karşıtı Astana Modeli kazandı.

 

Azerbaycan’ın Utkusunda Yiğit Türk Subayları’nın Katkısı

            Azerbaycan’ın, Sovyetler Birliği döneminde düzenli bir ordusu yoktu; kurmay subaylardan yoksundu.

Karadeniz İşbirliği doruk toplantısı için 1992’de İstanbul’a gelen Elçibey, Hava Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulunan emekli Tümgeneral Yaşar Demirbulak’ın Azerbaycan Ordusu’na gönüllü destek olma önerisini benimsedi. Hemen Bakü’ye geçen Demirbulak Paşa, Elçibey’in askeri baş danışmanı olarak göreve başladı. İki hafta sonra Tuğgeneral Osman Ilgaz da katıldı.

Bu arada Azerbaycan kara kuvvetlerini oluşturmak, eğitmek için Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın en gözde komutanları Binbaşı Kaşif Kozinoğlu, Yüzbaşı Levent Göktaş 12 kişilik bir tim Azerbaycan’a geçti.

1994’de Özel Kuvvetler Komutanı Engin Alan Paşa da destek için Azerbaycan’a gitti. Azeri Türk kardeşlerimizi destekleyen çok değerli komutanlarını yürekten kutlarız.

Şimdi anılan bu kahraman subaylarımızın neden fetö kumpasına maruz kalıp yaşamını yitirdiği, yıllarca zindanda çürütüldüğü anlaşılıyor mu?

Sağlıcakla sevgiyle Atatürk ile kalınız!

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00