Hüseyin Erkan, Eğitimci/Yazar


103 YAŞINDA BİR DELİKANLI


Karanlığın sığ suları hevesle uğraşıyor;
Sönme n’olur ay ışığı! Sönme deniz feneri!
                                      Sabri Galip Nakipler
Yaklaşık 30 yıl, Edirne’nin güzel ilçesi Keşan’da yayınlanan, Mahmut Makal’ın “Trakya’nın
Cumhuriyet’i” dediği ÖNDER gazetesinde yazdım. Beş aydır da Yeni Adana gazetesinde çıkıyor; her
hafta bir makalem.
Yakın zamana kadar bilmezdim; Adana’da böyle değerli bir gazete çıktığını. Birkaç yıldır,
eğitimci yazar Prof. Dr. Süleyman Bozdemir dostumun çok değerli araştırma ürünü makalelerini
okuyordum; bu gazetenin internet sayfasında.
ÖNDER gazetesinin genel yayın yönetmeni gazeteci ve yazar dostum Feyzullah Aktan, son
yıllarda her geçen gün artan ekonomik zorluklar dolayısıyla 58 yıllık gazetesini kapatmak zorunda
kaldı; içi cız ede ede…
Kolay değildir; yerel bir gazeteyi küçük bir kasabada 58 yıl yaşatmak. Hele hele destek olması
gerekenler de köstek olmaya başlayınca…
Kötü şeylere olduğu gibi, iyi şeylere de alışıyor insan. Sürekli yazmaya alışınca, kolay
bırakamıyorsunuz; kalemi elinizden. Bırakmadım, bırakamadım ben de. Bu kez, değerli meslektaşım
yazar ve şair Muhsin Durucan’ın öneri ve girişimiyle internette “milliyet blog”da devam ettim
yazmaya. Sonra da “Yazar Portal”da…
Altı ay kadar önceydi. Telefonda çok kibar bir beyefendi:
“Ben Yeni Adana gazetesinden Vahit Şahin… Hüseyin Erkan beyle mi görüşüyorum?” diye
sordu.
“Evet, benim… Buyurun lütfen.”
“Erkan Bey, bir dostumuzun tavsiyesi ile ‘milliyet blog’daki yazılarınızı okuduk. Ben de çok
beğendim, görevli arkadaşlarım da…”
“Teşekkür ederim. Çok naziksiniz.”
“Erkan Bey, siz de uygun görürseniz, yazılarınızı gazetemizde yayımlamak isteriz. Ne
dersiniz?”
Böyle güzel bir öneriye hayır mı denir! Niçin yazıyordum ben? İnsanlar okusun, düşünsün,
yararlansın diye; değil mi?
Gökte ararken yerde bulmuşum. Kaçırır mıyım bu fırsatı, göz göre göre… Körün istediği tek
göz, Tanrı vermiş iki göz… Daha ne isterim ki! İşte o günden beri, Yeni Adanalı oldum ben de.
Kimi dostlarımla birlikte, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde uzun yıllar “Genel Cerrahi
Profesörü” olarak görev yaptıktan sonra İstanbul’a yerleşen değerli dost İlhan Sungur da, “Neden
Yeni Adana?” diye sordu; haklı olarak.
Doğrusu ya, Yeni Adana’nın ülkemizin yüz yılı aşkın köklü bir gazetesi olduğunu bilmiyordum;
yakın zamana kadar. Dahası, 1918’de Adana’yı işgal eden Fransızlara karşı direnen onurlu bir geçmişi
olduğundan hiç mi hiç haberim yoktu.
Ne zaman ve nasıl mı öğrendim?
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’in on yılı aşkın büyük bir emek sonucu hazırladığı, iki ay
kadar önce okuduğum SON CÜRET adlı kitabından…
1918-1919 İstanbul’unda, Padişah Vahdettin’in sadrazamı, -yani başbakanı- Damat Ferit’in
seçtiği maarif nâzırı -yani milli eğitim bakanı- Rumbeyoğlu Fahrettin göreve gelir gelmez, okullara

gönderdiği genelgeyle, “Bundan böyle Türk kelimesi kullanılmayacaktır. Onun yerine yalnızca
Osmanlı denecek” derken, o günlerde Adana’da çıkan bir gazetenin logosu altında, “Adana Türk
ülkesidir” yazmaktadır.
O gazete bugünkü “YENİ ADANA” gazetesidir işte! Gazeteci ve yazar Yılmaz Özdil, ne yazmış
kitabında bakalım:
“Yeni Adana gazetesi gerçek bir milli kahramandı. Sahibi öğretmen Ahmet Remzi beydi.
Mustafa Kemal’le Yıldırım Orduları Komutanlığı döneminden beri tanışıyorlardı. Taa en başından
beri ‘Kuvayı Milliye’nin çekirdek kadrosundaydı.
1918 yılında Fransızların Adana’yı işgal etmesinden beş gün sonra Adana adıyla yayına
başladı. Sadece üç sayı basıldı. Fransa işgal komutanlığı tarafından yasaklandı.
Adını değiştirdiler. Yeni Adana olarak yeniden başladılar. Sadece beş sayı basıldı. Matbaayı
basıp tüm çalışanları tutukladılar. Ahmet Remzi bey kaçmayı başardı.
Hakkında idam kararı çıkarıldı. 1920 yılında Karaisalı’da tren istasyonunda kullanılmayan
eski bir vagonu matbaaya çevirdiler; yeniden yayına başladılar. Toroslarda saklanıyorlar, haftada
iki gün şehre inip gazeteyi basıyorlar, katır sırtında köy köy dolaşıp dağıtıyorlardı.
Gazete kâğıdı yoktu. Niğde’den kaçak yollarla getiriliyordu. Mürekkep yoktu; soba
borularında biriken kurumları topluyorlar, bezir yağıyla karıştırıp boya haline getiriyorlardı.
Yeni Adana gazetesi Ahmet Remzi beyden oğluna, oğlundan torununa geçti; bugün hâlâ
yayınına devam ediyor.
1965 yılında Amerikan Gazete Sahipleri Vakfı tarafından “Dünya Basın Başarı Ödülü”ne
layık görüldü. Bu ödülü almaya hak kazanan ilk ve tek Türk gazetesi oldu.”(*)
İşte böylesine onurlu bir geçmişi var; Yeni Adana gazetesinin. Bugünkü ulusal gazetelerimizin
en eskilerinden olan Cumhuriyet’ten bile daha eski… Bu gazetenin yazarlarından Ahmet Erdoğdu,
26 Ekim 2020 günlü yazısında, Özdil’in yazdıklarını aynen verdikten sonra, şöyle diyor:
“Yeni Adana gazetesiyle ilgili olarak yazarın yazdığının yanında elbette yazmadığı çok şey
var. Bu arada yanlış yazdığı iki konuyu da yazmadan geçemeyeceğim. Bunlardan biri, “Toroslar’dan
şehre inip iki gün gazeteyi basmaları…”
Yeni Adana Toroslar’da olduğu sürece hep orada basılmıştır ve şehre dağıtmak için görevli
kişilerce indirilmiştir.
Yanlışlardan ikincisi ise “Yeni Adana gazetesi Ahmet Remzi Bey’den oğluna, oğlundan
torununa geçti” ibaresidir ki, gazete bugün Ahmet Remzi Bey’in oğlu Çetin Remzi Yüregir
tarafından yönetilmektedir. Temennimiz, kitabın ilerleyen baskılarında bu yanlışların
düzeltilmesidir.”
Düşünün ki, Yeni Adana gazetesi Adana düşman işgali altındayken düşmana karşı durup
“Adana Türk ülkesidir” diye haykırıyor. “Vatan sevgisi, yurt sevgisi, ülke sevgisi” budur işte!
İstanbul’da düşmana boyun eğen halife padişaha, hükümete, şeyhülislama, birçok gazete ve ünlü
yazara karşın, Adana’da hain düşmana boyun eğmeden dimdik duran öğretmen Ahmet Remzi beyi ve
yurtsever arkadaşlarını yürekten sevgi ve saygılarla anıyorum.
Bugünlerde 103 yaşına basıyor; Yeni Adana. Yeni yaşın kutlu olsun; genç delikanlı!

Hüseyin Erkan
huseyinerkan.antalya@gmail.com
---------------------------------------------------------
(*) Son Cüret, Yılmaz Özdil, Sia Kitap, 1. Basım, Ekim 2020, Kadıköy/İstanbul, Sa. 160-161
NOT: Yazının girişindeki beyit, şair Sabri Galip Nakipler’in yeni çıkan “Hasar Tespit Çalışmaları” adlı
şiir kitabından alınmıştır.

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00