ATATÜRK-HAYAT VE MUZİK

Gazi Mustafa Kemal Atatürk; insan, toplum, ülke ve ulus için güzel sanatların önemine dikkat çekerken, müziğe de aynı ölçüde değer vermiş; müziğin bir toplumun yapılanması ve yaşamı hakkında birçok düşünceler belirtmiştir.
Uygar bir ulus ve devletin var oluşunda güzel sanatların varlığını yadsımayan hatta konum olarak ağırlığını öngören Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşam/müzik ilişkisini olmazsa olmazlar düzeyinde gibi değerlendirmiştir.
Ulu Önder’in bu konudaki bakış açısının izini sürerken de görülecektir ki, oldukça net ve öngörücü olmazının dışında ruhsal ve psikolojik olduğunun altını da ayrıca çizmeye gerek vardır.
Çünkü….
“Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim…” der Atatürk...
Çünkü diyen vurgulu ifadeleri düşüncelerini bütün keskinliğiyle ortaya koyacak türdendir.
Atatürk, bu vurgusu da, “Türk müziği sıralamadaki yerini almıştır:
“…Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gereken Türk müziğidir. Bu ulusun yani değişikliğine ölçü, müzikte değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir” sözleriyle bu konudaki görüşünü belirtmiştir.
Böylesine güzel bir sözün ardından ancak şunu demek gerekir…
Siz siz olun, “nemize gerek musiki…”diyenlerin de teslimiyetçi tavırlarını primlendirmeyiniz….
Atatürk’ün musiki/müzik hakkındaki sözleriyle yazımızı sürdürüyoruz:
“Hayatta musiki lâzım mıdır?..”
Müzik hayatta elbette ki lazımdır…
Tam işte burda sözü yine Atatürk’e vermek gerekir:
”…Hayatta musiki lâzım değildir. Çünkü hayat musikidir…”
Tabii ki bir de meselenin insancıl boyutları vardır…
Atatürk, müzik-yaşam-sanat bağlamında sürdürdüğü bu irdelemesinde insancıl/sanatsal duruş ve değerinden hareketle, hayat bilgisine de gönderme yaparak konunun insani boyutlarına da dikkat çeker…
“…Musiki ile alâkası olmayan yaratıklar insan değildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise musiki mutlaka vardır. Musikisiz hayat zaten mevcut olamaz. Musiki hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir…”