SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


ŞUBATIN ARDINDAN 2


"İnsan çürümedikçe, şiir çürümez."  "İnsan, düşleri öldüğü gün ölür."  -YAŞAR KEMAL

DOĞA

Yaşar Kemal, yaylaların sözlüğü

Ortadireği gök boya Türkmen çadırının 

Haber saldılar senden ki

Getiren seher yeli selam olsun

Bir doğa şiiri istermişsin benden

Ki sen doğadansın çiçekçedir anadilin.  -CEYHUN ATUF KANSU 

Cemal Süreya'nın "Şapkam Dolu Çiçekle" adlı denemeler kitabında, "Babam Ceyhun Boy Boyluyor" yazısını çok beğenmiştim okuduğum zaman... Yaşar Kemal  hakkında yazarken, çok sevdiğim şairlerden olan Ceyhun Atuf Kansu'nun şiiriyle başlamak istedim yazıma...

Denemesinin son cümlesi Cemal Süreya'nın, "Babam Ceyhun, tıpkı Dedem Korkut gibi boy boyluyor, soy soyluyor."du. Yaşar Kemal'i en güzel kim tanıtabilirdi? 

O, doğa sevgisi ile dolu, en güzel doğa betimlemelerinin yazarı YAŞAR KEMAL'İ...

O, "Ben çocukluğumda halk şairiydim. 'Âşık Kemal' derlerdi. Çukurova'da hâlâ söylenir adım. İlkokulda dokuz, on yaşlarındaydım. Sonradan, ortaokulda Orhan Veli gibi şiir yazacaktım..."

"Bir yandan da ünlü bir 'Köroğlu anlatıcısı'ydım. O zaman destan anlatıcıları var, köy köy dolaşıp destan anlatıyorlar. Aynı destanı, her biri başka başka anlatıyor. Ben de Köroğlu anlatıyorum. Ayağıma kara bir şalvar giyerim, elimde bastonum, belim bükük dolaşır anlatırım. Öyle dik dursan inandırıcı olmaz."

"Destanı anlattıktan sonra, cebimdeki sarı defteri çıkarırım. Ağıt topluyorum derim. Analar, bacılar başıma üşüşür bana ağıt yazdırırlar. Herkes yarışırdı bana ağıt vermek için." diyen YAŞAR KEMAL'i en güzel kim tanıtabilirdi?

Vaktin birinde destan anlatan, sonra yazdığı romanlarda folklorla sarmaş dolaş olan ve onu araç olarak kullanan, unutulmaz destanların yazarı YAŞAR KEMAL'İ kim anlatabilir diye düşündüm?.. 

Dede Korkut gibi boy boylayan soy soylayan biri CEYHUN ATUF... Çünkü o da insan sevgisiyle doludur; çok yazar ama, bugün dizeleri hâlâ canlıdır; eskimemiştir. 

Sevilen- sayılan bir çocuk doktorudur; üretkendir. Nutuk atmaz, insan manzaraları verir, gerçeği anlatır, didaktik şiir yazmaz. Doğaçlama konuşur. Kitabında üç Tanrı'dan söz eder: Güneş Tanrı, Sevgi Tanrı, Ulu Tanrı (doğa)

Halk dilinden ve söyleyişlerinden geniş biçimde yararlanır, halkın özlem, sevinç, acı ve yaşama savaşını coşkulu bir biçimde dile getirir.  

Tıp öğrenimi sırasında doğa, çocuk ve yurt sevgisini işlediği "Bir Çocuk Bahçesinde" ve "Bağbozumu Sofrası" adlı şiir kitaplarını yayımlar..

Ankara Numune Hastanesinde çocuk hastalıkları uzmanı olarak çalışırken bir yandan da Altındağ Mahallesi'nde açtığı bir poliklinikte gecekondu mahallesi çocuklarına sağlık hizmeti götürmeye çalışır.

 

Yaşar Kemal de “Sanatın büyüsüne hayattan, hayatın gerçeğinden, yaşamından gidilir.” der..."

Neden Ceyhun Atuf Kansu'yu seçtiğimi anlatabildim sanıyorum...

Hangi kaynağı açsanız Yaşar Kemal'in yaşam öyküsünü bulursunuz. Onu size kendi dilinden tanıtmak istiyorum.

Yaşar Kemal bir söyleşisinde doğa ile olan ilişkisini şöyle anlatır; “Bizim ev üç kere de yaylaya çıktı. Bu üç yılda Torosları yakından gördüm. İnanılmaz bir bitki ve hayvan ve kuş zenginliği vardı. O gün bugündür bütün düşlerim ak bulutlu ve renklidir. Böceklerden, arılardan, kuşlardan sonra çiçeklerle de ilişki kurdum. Belki aynı süreler içindeydi bu ilişki. Çiğdemler, kengerler, yaban margiritleri, kayalarda biten nergisler, sümbüller, mersin çalıları, gelincikler… Çocukluğumun dünyası anlatılamayacak kadar zengindi. Doğada her yaratık, her renk, her koku beni delirtiyor, kendimden geçiriyordu.”

Yaşar Kemal, Çukurova'da pamuk tarlalarında ırgatlık, su bekçiliği yapar.

" Ben yedi, sekiz yıl her yaz su bekçiliği yaptım. Pirinç tarlalarında, 74km. boyunca 

Savrun Göze'sini beklerdim. Halk ona Savrun Gözü der..."

"Suyu köylüler çalmasın diye bana bekletiyorlar. Ama ben köylülere suyun nasıl çalınacağını öğretirdim. Gündüz değil gece çalın diye akıl verirdim. Çalanlardan biri de Toron Paşa. En iyi türküyü o söyler. Ona da öğrettim."

Adana'da  Ramazanoğlu Kütüphanesi'inde hademelik yapar, Arif Dino'nun aracılığıyla...

Gerçi Arif Dino, Halkevi Başkanı Kemal Satır'dan, kütüphaneye memur olarak alınmasını istemiştir; ama boş olan hademelik kadrosuna alınmıştır Yaşar Kemal.

" Ben orada hademelik yapıyordum. Gene orada yatıp kalkıyorum. Kütüphanede bir müdür var, bir de ben. Müdür pek uğramaz. Ben kütüphaneyi sabah dokuzda açıyorum,  beşte kapıyorum... Yirmi bin cilt benim gibi bir deliye kalmıştı."

"Kütüphaneye pek kimse gelmezdi. En çok Dino'lar gelirdi. (Arif Dino ve Abidin Dino)  Orhan Kemal'i de orada tanıdım. 43'teydi. Bir gün kütüphaneye geldi 'Goriot Baba' yı istedi. Bizde dışarı kitap vermek yok. Müdürden izin aldım ve kitabı ona verdim. 15 gün sonra geri getirdi... Sait Faik'i de ilk orada okudum. O zamandan beri benim yazarımdır. 

Sonradan kendisini de tanıdım... Ben ondan çok şey öğrendim."

 Kütüphanede çalıştığı üç yıl boyunca hep okumuştur...

 "Çehov! Ondan da çok şey öğrendim. Sonra Dostoyevski. Sonra Stendhal... Don Kişot baş kitabımdır. Köye giderken Arif Bey bana, bir çuval dolusu kitap hediye etti. Çuvalı açtım ki içinde bir sürü kitap arasında beş tane Don Kişot var. Herhâlde yanlışlık oldu dedim. Aynı kitaptan beş tane... 'Yok' dedi Arif Bey, 'Bütün ömrün boyunca okuyacağın için eskir' Doğru demiş. Hapiste 34 ay kaldığımda, gece gündüz hep Don Kişot okudum." 

Biraz da şiirle ilgili düşüncelerine bakalım; aslında onun bütün yapıtları şiir gibidir...

 Yaşar Kemal; “Daha okuryazar olmadan işe şiirle başladım, Karacaoğlan gibi olma niyetiyle olacak. Sonra okula gittim, ilkokulda yaşlı halk şairleriyle çakıştığımı anımsıyorum. Hâlâ Kadirli’de bugünleri anımsayanlar var. İlk şiirimi söyledim ya, kötü bir şiirdi, Adana’da çıkan bir dergide yayımladım, on altı yaşındaydım. Sonra şiirlerimi Türkiye’deki birçok dergide yayımladım. 1963’e kadar şiir yazmayı sürdürdüm. Daha da arada sırada yazıyorum, çok da yazmak istiyorum. Belki de bir gün şiirlerimi, yenilerini de katarak kitap olarak çıkarabilirim,” demiş bir söyleşisinde...

Yayımlamıştır şiirlerini "Bugünlerde Bahar İndi" adıyla...

Halk şiirini nasıl da andırıyor aşağıdaki şiir..

ŞİKÂYET
Hey bre ağalar
beği şikâyet edelim
söylen çektiğimiz neden
yoğu şikâyet edelim.

Yollar menzilde kalıyor
alçaldıkça alçalıyor
buluttan rüşvet alıyor
göğü şikâyet edelim.

Fezalar dolusu dert var
yalnız köylülerde mert var
boş yere akıyor sular
dağı şikâyet edelim.   -YAŞAR KEMAL 

Yaşar Kemal'in bütün yapıtlarında vardır umut..

BEKLE
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar
Hür ve mesut bir şarkı hâlinde
Penceremizden uzanır nur.
İstediğimiz şekilde doğar gün,
Dilediğimiz gibi yağar yağmur.
Gökyüzüne hayranlığımız biter;
Kapımıza çırılçıplak gelen bahar,
Bir tohum hâlinde toprağa düşer.
Bizim için başka türlü eser rüzgâr
Bahçelerin âşinalığı artar.
Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı
Yıldızlar dilimizle konuşur.
Elbet bir gün, bizim de sevgilim
Köyümüzde beyaz badanalı, bir evimiz olur.  - YAŞAR KEMAL

Merhaba şiirini Zülfü Livaneli bestelemiştir...

MERHABA
Dünyanın ucunda bir gül açılmış
Efil efil esen yele merhaba
Karanlığın sonu bir ulu şafak
Sarp kayadan geçen yola merhaba

 

Gün be gün yüreğim ulu yalımda
Engel tuzak kurmuş bekler yolumda
Zulümlerde işkencede ölümde
Bükülmeyen güce kola merhaba

 

Acı da kahır da çekmiş geliyor
Güneşten boşanmış kopmuş geliyor
Bir ışık selidir sökmüş geliyor
Nazım usta coşkun sele merhaba

 

Alınacak Anadolu’nun öcü
Yerde kalmayacak çekilen acı
Açıldı geliyor şafağın ucu
Şu doğdu doğacak güne merhaba

 

Selam olsun dört bir yana merhaba
Akan kana düşen cana merhaba
Hesap sorulacak güne merhaba
Türküler söyleyen dile merhaba.   -YAŞAR KEMAL

 

Yaşar Kemal'in şiirleri çok çeşitlidir...

SERENAT

Yağmur yağıyor
Harman yerindeki karınca yuvalarına;
Bebeklerin uykuları gibi ince,
Bir yağmur.
Büyüyor karınca yuvalarında
Başak boyunca huzur.
Yağmur yağıyor
Şu beyaz papatya çiçeğindeki
Aşkımın üstüne.
Ve gün vuruyor bu öğle vakti
Tarlaların çitine.
Yağmur yağıyor,
İçimdeki göklerden,
İçimdeki toprağa, nurdan.
Bir ağ örüyor gecelerimin üstüne
Örümcekler huzurdan.
Yağmur yağıyor,
Bulutlardan bir yaz uykusu.
Yağmur yağıyor;
Ve açıyor kır çiçeklerinde
Bembeyaz toprak kokusu… -YAŞAR KEMAL 

HOŞÇA KALIN.

(DEVAMI VAR.)

 

Fatma Denge
4.03.2021 11:50:51
Vildancc

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00