BİR FORMÜL
Ölüm bu ara çok oldun sen
Ortalığı kırıp geçirdin
Dostlara taktın, GENÇLERE taktın kancayı...
Kendim için söylemiyorum,yanlış anlama, bak!
Nasıl olsa benim miyâdım doldu,
Ama sen de b..kunu çıkarma işin!
Bir süre ara ver bu işgüzarlığa
Tek dur biraz!
Ne dersin tam maaşla emekliliğe
İşsizlik sigortası da veririm istersen... -CAN YÜCEL
CAN YÜCEL, "ölüm"ü kişileştirmiş, onunla ilginç bir pazarlığa girişmiş; bu formülle, dostlara ve gençlere takan ölümü kandırıp uzaklaştırabileceğini düşünmüş!
Pazarlık, Can Yücel'in istediği gibi sonuçlanabilseydi keşke... O zaman, hayıflanmazdık.
ARKADAŞ Z. ÖZGER (8 Ocak 1948, Bursa - 5 Mayıs 1973, Ankara)
RÜŞTÜ ONUR (3 Ağustos 1920, Devrek - 2 Aralık 1942, İstanbul)
MUZAFFER TAYYİP USLU ( 1922 İstanbul- 3 Temmuz 1946, Zonguldak)
Can Yücel'in pazarlığı istediğimiz gibi sonuca ulaşsaydı, ölüm kandırılacak ve üç şair, yirmili yaşlarında yaşamdan koparılmayacak ve aramızda olacaklardı uzun süre...
ARKADAŞ Z. ÖZGER hâlâ bizimle olacaktı; ihtiyar- delikanlı olarak...
ARKADAŞ Z. ÖZGER
Asıl adı Zekâi Özger'dir. Şiirlerini Arkadaş Z. Özger adıyla yayımlamıştır. Selanik göçmeni yoksul bir ailedendir. Liseyi Bursa'da okumuş; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu Radyo- Televizyon Bölümü'nü bitirmiş, TRT Ankara Televizyonu'nda kurgucu olarak çalışmıştır.
28 Nisan 1973 akşamı TRT'deki programını izlemek üzere evinden çıkmış, bir yerlerde televizyon izledikten sonra geç bir saatte eve dönerken, dar ve karanlık bir sokakta düşmüş, ertesi sabah bulunup Numune Hastanesi'ne kaldırılmıştır. 5 Mayıs 1973'te aynı hastanede, henüz yirmi beş yaşındayken, beyin kanaması tanısıyla yaşamını yitirmiştir.
Ailesi ve arkadaşları beyin kanamasının nedeninin 24 Ocak 1971'de S.B.F. yurduna yapılan polis baskınında uğradığı işkenceye varan dayak ve bu sırada başına aldığı ağır darbeler olduğunu açıklamışlardır.
ADAK
“nasıl anlatsam
değil, nasıl başlatsam
o şanlı günü
gecenin oynaşını
çılgın güruhu
kanlı düşmanı
biz üç yüz yurtseverdik
bir gün sularken çiçeklerimizi
Üç bin kişilik düşman ordusu
ve onun paralı askerleri
saldırdılar yurdumuza
silahımız çiçeklerdi
cephanemiz yüreğimiz
sayımız azdı ama
korkumuz yoktu
biliyorduk hepimiz
geçersek ellerine
korkunç dövülme ve işkenceler...
ama namus sözü verdi bir baş
dokunulmıyacaktı kılımıza bile
vurdular, kötü vurdular
ne savaş kuralları
ne insanlık onuru
kara tarihlerinin
iğrenç bir zaferini daha
gövdemize kazıdılar
gayrı bu kazıyla büyüyecek gövdelerimiz
biliyerek bilincimizin öfkeli keskinliğini" -ARKADAŞ Z. ÖZGER
“ADAK” şiirindeki yurt, S.B.F. yurdudur. Bu şiiri yazdığı günlerde Basın Yayın öğrencisidir Arkadaş. Bu yüzden de S.B.F. yurdunda kalmaktadır.
"Bilinen baskın sonrasında yazdı “ADAK” şiirini. Ve bir gün incecik, kırılgan sesiyle, tutulmaz bir coşkuyla okudu yazdığını. Onu öylesine öfkeli görmemiştim hiç. Çıkan çatışma sırasında, herkes gibi, o da dayak yemişti. Ama görünürde önemli bir şeyi yoktu." demiştir arkadaşı Sina Akyol; ama, daha sonra, "9 Mayıs 1973'te toprağa verdik Arkadaş'ı. Hemen sonrasında Tekin Sönmez'e bir mektup yazdım. Mektup, Arkadaş'ın ölüm haberiyle başlıyordu. Bu ani ölümün nedenlerine gelince: S.B.F. baskını sırasında yediği darbeler, pekala bu ani ölümün nedeni olabilirdi. Bunun böyle olduğuna İçtenlikle inanıyordum."
"73 yılının 9 Mayıs günü uğurladık Arkadaş'ı
Üstüne çiçek ve toprak attık,
Ve bir süre, inanamadan yaşadık ölümüne." -SİNA AKYOL
"Ortak bir dostumuza, 'Neler hatırlıyorsun Arkadaş'a dair?' diye sordum.
'En çok, şarkılar' diye yanıtladı.
Evet, en çok şarkılar... Ve en çok, AÇIK BIRAK PENCEREYİ diye başlayanı...
En çok bu şarkıyı söylerdi Arkadaş." diyor yazısında Sina Akyol...
PENCERE
pencereyi kapama
gök dolabilir içeri
sen neyi görebilirsin
ıslak bir bulutun ağışını mı
pencereyi kapama
kuş dolabilir içeri
sen neyi taşıyabilirsin
kırık bir dalın yükünü mü
Pencereyi aç
Soluğun çıksın dışarı
Sen büyütmedin mi ciğerinde onu
Kokusu hayatı yıkasın diye
Pencereyi aç
Sesin sarsın dünyayı
Duyulur elbet ta ötelerden
Yürek kendini tanır -ARKADAŞ Z. ÖZGER
SAKALSIZ BİR OĞLANIN TRAGEDYASI
"charles chaplin bir savaşta yitirdim sakalımı
çıkmazlığın grev sesi umutlarımı vururken
yendirdim bıyıklarımı papağan kuşkulara
biraz elma şekeriyle kazıdım sakalımı
lohusa şerbetiyle kazıdım sakalımı
yanaklarım paprika lahmacun ister misiniz" dizeleriyle başlar şiir...
"yüzüm eski bir artist yaşlandıkça shirley temple
elimde bir baş soğan bir baş sarımsak
ah ne kadar şakacısınız hiç hamlet oynamadınız mı
olmak ya da olmamak bütün sorun bu
yanaklarım yul bryner şimşir tarak ister misiniz" dizeleriyle biter.
Gün Zileli, ADAK şiiri için, "Polisin Siyasal Yurdu baskınından hemen sonra, o baskında devrimci gençlere uygulanan polis şiddetinin hemen ardından yazılmıştır.
Artık şair 'bağlanmış'tır. Herhangi bir partiye ya da örgüte değil ama 'dava'ya . Şair kendisini mücadeleyi yansıtmakla sorumlu hissetmekte ve şiirini 'adamakta' dır." der
"İzmir 2010 Kitap Fuarında Arkadaş Z. Özger'le ilgili panelde yaptığım konuşmada ortaya attığım bir tezin hatırlanmasıdır." diyerek 14 Temmuz 2011'de yazdığı yazıda bu şiirin son bölümü için; şairin "Adak" adlı şiiri ile yazdıklarının ardından, "Evet ama bu adama ile birlikte şiirin neşesi ve çocuksu coşkusu da sona ermiştir. Yanakları yul bryner olan ve 'şimşir tarak ister misiniz' diye sorarak hayata atılan yeniyetme gitmiş, yerini, gövdesi bilincinin öfkeli keskinliğini 'biliyerek' büyüyen genç adam almıştır. Büyüyen devrim, öfkenin keskinliğinde yok olup gitmiştir. Neşesi ve ironisiyle birlikte hem de." GÜN ZİLELİ
ARKADAŞ Z. ÖZGER'in, "Ne zaman yayımlarsam yayımlayayım adı 'Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası' olacak!" dediği şiir kitabını yayımlama olanağı olmamıştır erken ölümü nedeniyle...
Ölümünün ardından şiirleri Tekin Sönmez tarafından ŞİİRLER adlı kitapta toplanmış ve yayınlanmıştır. (Nadas Yayınlar, 1974)
İkinci basımı, SEVDADIR adıyla basılan kitap (Mayıs Yayınları,1984) daha sonra da bu adla yayınlanmaya devam etmiştir. Şiirleri, şairin ölümünden kırk bir yıl sonra Ve Yayınevi tarafından Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası adıyla yayınlanmıştır.(2014)
Size sunduğum şiir ve bilgiler bu kitapların genişletilmiş baskılarındandır.
DEVAMI VAR. HOŞÇA KALIN.