SANİYE VİLDAN GÜZEL - İNADINA ŞİİR


ŞİİR VE KADIN


   Geçen gün yazdığım yazılardan birinde, Tarık Dursun K'nın "İmbatla Dol Kalbim" öyküsünden söz etmiştim. Bugün kalbime imbat değdi.
   İmbat esintisiyle birlikte, sevdiğim, yakından tanıdığım kimi benim kuşağımdan, kimi de genç şairlerin şiirlerini getirdi bana...
   Şiirleriyle tanıdığım ve sevdiğim şairler de geldi bu arada...
    Zeynep Oral'ın şu sözleri, tam da benim anlatmak istediklerimi anlatıyor:  "Konuşmak... bir adım."
 "Tanımak, görmek, duymak, kavramak, öğrenmek, paylaşmak, çoğalmak, anlamak, anlaşmak, yorumlamak, değerlendirmek, değiştirmek, sevmek yolunda atılan adımlardan biri. Belki de ilki"
"Sözler... sözcükler... her gün hepimizin kullandığı bir araç... Kimi sabun köpüğü gibi kaygan, kimi şişirilmiş bir balondan farksız, kimi yüreğe saplanan bir hançer, kimi 'artık hiç terketmeyecek beni' dediğiniz türden, kimi yalnızca bir AH!
                 DOKUNUŞ
  İçimde
  Senden
  Bir dokunuş bırakarak gittin.
  Şimdi
  Sevginin yollarını
  Çiziyorum damarlarıma
  Sarsın diye bedenimi.   -LÜSAN BIÇAKÇI

"çıplaktım
en güzel kendim olacaktım
giydirdiler ayıbı, namusu, günahı
genç kızlığın eşiğine atlarken çocukluğum
şimdi
ne zaman kanat çırpsa içimdeki kuş
çarpar buzdan kanatlarına korkunun
ondandır
suskun ve durgunluğum."   SERPİL SEYHAN GÜRBÜZ

BİR GÜN GİDECEKSİN
"Bir gün gideceksin,
Hiç kimse kalıcı değildir bende.
Hiç kimse demir atmaz sakin limanlarıma
Ve hiç kimse,
Kulak vermez şarkılarıma…
Ben, yalnızlıklar diyarında bir ıssız ada,
Mavi kanatları
Sağır duvarlara çarpan ürkek kuş.
Ben yediveren gül,
İnadına açan dört mevsim
Sahipsiz bahçelerde unutulmuş."     -BERRAN YALÇIN

UZUN YAĞMURLARDAN SONRA
"Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma.

Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra birgün
Bir sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürsen beni unutma.

Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma ..."  -GÜLTEN AKIN

" Mesele gitmen değil ki
Geceye düşen
Çığ damlaları
Yanaklarımı donduran
Soğuk
Dudaklarındaki yalnızlık mühürlü
Kapanmak bilmeyen gözlerim
Kirpiklerin birbirine değse
Bir daha sabah olmayacak gözlerimde
Mesele gitmen değil ki
Geceye düşen
Çığ damlaları
Bedenimi sorgulayan yalnızlık
Titreyen üşüyen hep nefesinle ısınan ben
Şimdi kör karanlıklar içinde
Sensiz çaresiz
Hıçkırıklarıma kuruyorum dar ağacı
Yüreğim idam sehpası
Celladım sol yanım
Mesele gitmen değil ki
Geceye düşen
Çığ damlaları"   -ZEKİNE KARAKÖCEK

Mutluluğun bir adı vardır
anılardadır rengi
mor gibi...
Umudun bir adı vardır
mavi gibi...
Yalnızlığın da bir adı vardır
sensizlik gibi ..
Gökyüzünün de bir adı vardır
sonsuzluk gibi
-kuşlar gibi -özgürlük gibi
Ufuk çizgisinde
seninle olmak gibi...
Özlem mi...?
özlemin de bir adı vardır
... Ben gibi
... Sen gibi
... Biz gibi..."     -NURAY KÖSEOĞLU

             "Ah yağmurlar mevsimi, ah o alışkın kanatlar"    -Hulki Aktunç
     Ah! Ah! Yalnızca bir ah! Seçtiğim şiirlerin içinde, dize aralarında, arkasında özlemle birlikte şairlerin "ah"ını duyuyor musunuz? Özellikle siz erkekler, sizler duyuyor musunuz? Şairler, insanın, şiirdeki "ben"in, yaşamını şiirleştirirken, özellikle iç dünyasını anlatırken, aşkı, özlemi dile getirirken, kadınlar  neden sevdiklerinden yakınıyor?

"ağacım ben dalları derinde
yaprağım ben paramparça
suyla ışığın ellerinde

ben yüzen bir kuş
uçan gölgeyim suda
gökte bir ışık

göğüm ben
toprak yatağında
suyla karışık

eğil bana bak bana
senim ben
sana âşık.."    BÜLENT ECEVİT

   " ...kumdan kalelerde
saklıyorum seni
n`olur bu gece yağmur
    yağmasın..."   -ZAGROS ÇETİNKAYA

" Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı,
Beni bensiz bıraktın..
Beni sensiz bıraktın."   -ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

"Keşke sen, ben olsan seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan.
Keşke ben sen olsam, bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam...   
                                                                                             ÖZDEMİR ASAF

Bu örnekleri biraz daha çoğaltabilirim. Dikkat edin lütfen biraz daha diyorum! Bu güzel içten dizeleri söyleyenler de erkek... Bizim coğrafyamızda, yüzdeye vurursak kaç erkek çıkar sevdiğine böyle seslenen? Ben yorum yapmıyorum; sadece soruyorum size.   
  Kadınlar mı değerinizi bilmeyen acaba? Hadi öyle diyelim; anneler, bir erkeğe en yakın olan kadın... Anneler yakınmaz, anneler bağışlar... Orhan Kemal'den, Kemal Tahirden, Samim Kocagöz'den okuyun anneleri...
    Brecht'in"Kafkas Tebeşir Dairesi"adlı yapıtından, Maksim Gorki'nin "Ana", Pearl Buck'ın "Ana" adlı romanlarından okuyun anaları... Bu kitaplar annelerin çocuklarına gösterdiği sevgi ve şefkat ve özveri örnekleriyle bezelidir.
    Bir düşünün sevgili erkek çocuklar -yine yorumsuz soruyorum- anneleri üzen, daha çok üzen, kız çocuklar mı erkek çocuklar mı? Hiçbir kastım yok soruyu sorarken. Bizim coğrafyamızı düşünün, kız çocuğun değeriyle, erkek çocuğun değerini ve onların yetiştirilme biçimini gözardı etmeden düşünün...

"sizi severiz erkekler
elimizde büyüdünüz
bir şekilde siz de bizi seversiniz
nerede yanlış yaptık da
büyüdü
canavar dişleriniz"  - SERPİL SEYHAN GÜRBÜZ

           HOŞÇA KALIN...

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00