MELİH CEVDET ANDAY
Tam onyedi gün hasta yattım. Kendimi bilmeden demiyorum; ama olan bitenin farkına varmadan; o hastaneden o hastaneye gönderilerek, o yoğun bakımdan bu yoğun bakıma aktarılarak... Sonunda işinin tam ehli, başarılı bir Prof. Dr. Murat Arslan'ın operasyonuyla "yolun sonu " görünürken geriye döndüm. Çok teşekkür ediyorum Dr. Murat Arslan'a ve Özel Tınaztepe Galen Hastanesi ekibi ve personeline. Minnet borçluyum.
Bir teşekkür de, ilk gençlik çağımın unutmadığım arkadaşları, AYÖO. dönem arkadaşlarım Fatma-İbrahim Gök çiftinin değerli kızı Doç.Dr Umut Gök Balcı ve Doç. Dr. Uğur Balcı'ya... Beni, bu başarılı, becerikli doktora yönlendirdikleri için... Her şey gönlünüzce olsun sevgili gençler...
Ben farkında değilim; ama yattığım sürece sevgili eşimle bağ kurarak şifa dileklerini sürekli yineleyen eş, dost akrabalarıma, öğrencilerime, yüz yüze hiç görüşmediğimiz halde yazılarımızla birbirimizi tanıdığımız, yakınlık kurduğumuz, o ailenin bir bireyi olmaktan gurur duyduğum Yeni Adana Gazetesi Yazarlarına başta Vahit Şahin olmak üzere sevgi, saygı ve minnetle teşekkür ediyorum.
"Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
Iyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu " - Melih Cevdet Anday
Melih Cevdet "Ölümü merak ediyorum. Hiç korkmuyorum ondan. Zaten yaşamayı bir başka yaşamayla karşılaştıramadığım için değerlendiremiyorum. Biraz daha âşık olmak, biraz daha şiir yazmak için, biraz daha yaşamak istiyorum." diyor Zeynep Oral'a.
Âşık olmak, evet, insanın yaşadığını gösteren tek şey... Melih Cevdet'le aynı fikirdeyim; ancak bir noktada ayrılıyoruz. O, "biraz daha âşık olmak istiyorum, Aşk, doğaya karşı bir şeydir. Şair olarak ben hep doğaya karşı olmak istiyorum. Ondan boyuna âşık oluyorum." diyor. İşte bunu anlayamıyorum, Kadın-erkek farkı olmalı..
Hastanede, özellikle yoğun bakımda yatarken ölümü düşündüm ben de. Koktum mu? Hayır!
"Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi
Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi" -Yahya Kemal Beyatlı
"Ölmeden önce ölmek" daha çok korkutur beni. Hemen ölmek istemedığimi anımsıyorum. Daha işim bitmedi diye düşünüyordum. İlk kez bu gün oturabildik ve hemen yazmaya koyuldum. Gönlünün istediğini yapmak güzel şey...
Yoğun bakımdayken her yer kapalı, gece gündüz ortalığı aşırı derecede aydınlatan bir ışık var. İzmir'i sel bastığı gün. Dışarıda şiddetli bir yağmur yağıyor. Ben ancak çok dikkat kesilirsem fırtına ve yağmurun sesini duyabiliyorum. Yan yataktaki hastalar çok ağır; arada makineye bağlanıyorlar. Benim elim kolum serumla bağlı, sağ tarafım kateter, sonda ile uzayan bir yığın lastik boruyla dolu...Ben yattığım sürece, baygın düşmemişsem yorgunluktan Selâhattin Batu'nun şu şiirini anımsamaya çalışıyorum. Yarım yamalak da olsa anımsıyorum. Diyorum ki kendi kendime, "dışarıda kıyamet kopuyor, sen görmüyorsun; sırtüstü kıpırdamadan yatıyorsun, ölü gibi, çok sevdiğin bir manzarayı, bu bakışla görsen, yani bir ölünün gözleriyle görsen, acaba Selâhattin Batu'nun o güzel Türkçesiyle yazdığı şiiri gibi görebilir misin? Üstümdeki o boruları unutup şiiri düşündüm hep, bölük pörçük anımsadım.
BU RÜZGÂRSI GÖK
Bu rüzgârsı gök yıldızlık,
Senin soluğundan sağanak.
Denizde şu ak yelkenli kayık,
Senin sulara attığın yaprak.
İçinin her yönü sonsuza açık,
Önünde gökler konak konak,
Gördüğün ne ana, ne çocuk,
Bir ölünün gözleriyle bak. -Selâhattin Batu
Sevgili okurlarım pek tatsız tuzsuz oldu bugünkü yazım. Bir daha böyle olmayacak söz!
O VAR
Gözlerimizin önünde
İlginç bir yaşam sürdürdü.
Anlattı, dinledi, güldürdü,
Ölümü düşünmüyorduk,
Düşündürdü. - Özdemir Asaf
"-Sürdürdü" değil, sürdürüyor; "güldürdü" değil, güldürüyor. Son iki dize yok! UNUTUN!
Yaşam kaynağım, pınarım, beni yaşama döndürmek içim çabalayan sevgili eşime:
SANKİ
Bu bakış seni görmek içindir
Senden başka bir şey var mı..
Denizlere bakıyorum denizlere
Denizler bu kadar mı.
Bakıyorum başka şeyler göreyim diye..
Tabiat ezilip büzülüyor karşımda.
Manzaraların ömrü birer saniye.
Bulutlar ayağımın dibinde, sen başımda.
Yıldızlara bakıyorum, yıldızlara..
Bir sen varsın benimle bakan
Ne oldu diyorum, öteki insanlara..
Hani sözleri vardı, hayatı aydınlatan. -Özdemir Asaf
SAGLIKLAKALIN. MUTLU KALIN. HOŞÇAKALIN.