(DEFTER) Büyükelçi Hasan Sevilir AŞAN


MADIMAK SİVAS ALMANYA

‘’Türkiye’de olan her olay bize yansıyor ve kendimizi çok çaresiz hissediyorduk. En çok da Türkiye ve Türkler aleyhine yapılan karalamalar bizleri çok etkiliyordu’’


2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenliklerinde, ziyaretçi sanatçıların konakladığı Madımak Oteli'nin radikal İslamcı bir grup tarafından yakılması ve 33 yazar, ozan, düşünür ile iki otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan Sivas Madımak olayları halen acı bir katliam olarak yasla anılmakta.

Bizlere ‘’Alamanya Mektubu’’ başlığı altında zaman zaman Almanya Türklerinin hissiyatını aktaran edebiyatçı arkadaşımız Nermin’in Sivas katliamının yansımalarına değinen mektubunu aşağıda paylaşıyoruz:

 

SİVAS 93

Sivas 93 olayları nasıl başladı Almanya’da bizler tam olarak bilemedik.

O vakitler, her aksam yemek saatlerinde evlerimize konuk olan Köln Radyosu Türkçe yayını vardı, genellikle Almanya’dan haberler verir, bol bol gurbet ve hasret türküleriyle gözlerimizi yaşartırdı.

Türkiye’den abone olduğumuz gazetede kâh yollayanların, kâh dağıtımı yapanların keyfine göre,  gelmez gelmez, bir kaç tanesi birden gelirdi.

Çetrefilli yıllardı, değerlerimizi, kıymetlilerimizi kör kurşunlarla, bombalı saldırılarla bir bir ellerimizden alıyorlardı.

Türkiye’de olan her olay bize yansıyor ve kendimizi çok çaresiz hissediyorduk. En çok da Türkiye ve Türkler aleyhine yapılan karalamalar bizleri çok etkiliyordu.

Acıdan acıya savrulurken sadece buradakiler değil Türkiye’den gelen acılarla da çifte kavruluyorduk.

Eloğlundan geldi mi bu şamarlar birbirimize sarılıyor kuvvet buluyorduk. 

Can acısı mıydı bizi yakan Canan acısı mı? Bilemiyorduk.

 

NÜRNBERG 2008

 

Haziran 2008 de Almanya - Türkiye futbol maçı sonrasıydı.

Bir arkadaşımla Nürnberg’de her zaman alış veriş yaptığımız Türk marketine gittik. İsimiz bitince haydi bir çorba içelim de "öyle eve dönelim dedik.

Türk bayraklı tişört giyinmiş esmer, uzun boylu, iri yapılı, 40 yas dolaylarında olan O kişiyle orada karşılaştık. Konyalı olduğunu söyledi. Kendiliğinden gelişen bir sohbetti. Konu dönüp dolaşıp Sivas olaylarına da gelmişti.

Bu şahıs birden "Bir kısmını hallettiysek de daha halledilecekler var" deyiverdi.

Arkadaşım Sivaslıydı, çok sinirlendi.

Sivas olayları hepimizi yaktı. Hepimiz yandık ama herkes kendi acısını kendi içinde yasadığı için böyle bir çıkışa hiç şahit olmamıştım. Nutkum tutuldu.

Münakaşa başlamıştı. Kişi bana dönüp, bunu sadece kendisi ve tüm Sünniler için değil bir Sünni olarak benim için de yapmış olduğunu söyledi.

Kendimi kaybetmiştim öfkeden. Ben veya diğerleri veya Sünniler, biz bu katliamı yapasınız diye adınıza vekâlet mi çıkarttık? Pis katiller bizi kendinize utanmadan bir de ortak mı ediyorsunuz?" diye bağırdım ve ağlama krizine girdim. Elim ayağım boşanmıştı.

Arkadaşım benden beter perişan, ben ondan beter perişandım.  Etrafta kimse gözükmüyordu, sadece kahve içen ve bizi dinleyen, üzülen ama karışmak istemeyen esmer orta boylu gençten birisi vardı.

Arkadaşımın yardımıyla tabureden aşağı indim. Birbirimize tutuna tutuna, alışveriş arabamızı ite ite dışarı çıkabildik.

O halde arabaya nasıl yerleştik hala bilmiyorum. Fürth yakınlarında başka bir arkadaşa uğradık. Tansiyonum düşmüştü. Bu caninin yaptıklarının yanına kar kalmaması, resmi makamlara bildirilmesi gerektiğini konuştuk. Biraz toparlanmıştım, evlere döndük.

Hemen o akşam, yaşadıklarımızı özetleyerek, O şahsın adını telefonunu içeren, kendi el yazısı pusulayı da ekleyerek Türk Konsolosluğuna yolladım.

KATİLLER ARAMIZDA

Bu olaydan simdi niye mi tekrar bahsediyorum? O günlerde yazdığım notlar geçenlerde kitaplığımı düzenlerken tekrar önüme düşüvermiş, beni derin düşüncelere sevk etmişti.

Birileri bayrağımızdan yapılmış tişörtler giyip hepimizin adına cinayet işliyor ve bizi de katliama ortak ediyordu.

Hala endişeli olduğumuzu anladım.

Hangisine yanalım? Yitirdiğimiz canlara mı? Geride kalan ailelerine mi?

Yurdumuzun nereden nerelere getirilişini her gün görerek yaşamaya mı?

Hangisine yanalım?

*** 

Ne kadar doğru bilmiyorum ama şimdi de oturanları Alevi olan bazı evlerin kapılarına işaret konuyormuş.

Yeniden ayni kâbusları yasamaktan korkuyorum.

Sivas şehitlerinin katillerinden birinin, birebir yaşadığım itirafını kâğıda dökmeyi bir borç bildim.

Kimse bizim adımıza kan döküp, bizi cinayetlerine ortak etmesin. İşte o yüzden yazdım, yazıyorum.

Bu kanlı katiller, gözü dönmüş caniler hala orada burada serbestçe dolaşıp, bizleri kötülüklerine alet etme gayretindeyken, hiçbir şekilde huzur bulamayacağımızı, rüyalarımızın karabasana dönüşeceğini biliyorum.

Adalet Temürtürkan
13.07.2021 11:07:32
Sivas yanıyor hâlâ. Sadece Sivas değil, ülke yanıyor, Dünya yanıyor. Kin, kibir, nefret diliyle katilleri masum gösterenlerin desteğiyle yangına har veriliyor.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92