Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


ATATÜRK’ÜN GENÇLERİ UYUTULDU


“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
   Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
   Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
                                                                          Mustafa Kemal Atatürk

          Yukarıda okuduğunuz hitabeyi Atatürk 20 Ekim 1927 tarihinde Mecliste okuduğu Nutuk’un sonunda söylemiştir.
           Her harfi, her cümlesi gençliğe vasiyet niteliğinde olan bu hitabe şimdi yasaklanmıştır. Yasak olması çok manidardır.
          Bu durum gençliğin şu andaki vaziyetini ve memleketin durumunu ortaya koymaktadır. Bu yazımda gençliğimizden bahsetmek istiyorum.
          Yıllar önce “NEDEN AZ OKUYORMUŞUZ”  Başlıklı bir yazı ele almıştım. O yazımda başımdan geçen bazı olayları irdelemiş, kitap okuyor olmam nedeniyle saldırıya uğradığımı anlatmıştım. 

            O vakitler 1980 öncesiydi. Karşılıklı iki grubu birbirine düşman etmişlerdi. Ortaokul dâhil bütün okullarda sağ- sol kavgaları vardı. Gençler birbirlerine kırdırılıyor, siyasiler de buna taraf oluyorlardı. 
            Sendikalar 1961 anayasasından aldıkları yetkiler nedeniyle sokaklara dökülmüşler her gün yürüyüş yapıyor, grev yapıyor, ortalığı velveleye veriyorlardı.
           Öğretmenler, polisler ve birçok kurum keza aynı kavga içindeydiler. Üstelik ders verdikleri öğrencileri arkalarına yandaş yapmışlardı. Pek çok öğrenci, hocalarından aldıkları talimatlarla baskın yapıyor, ev yakıyorlardı.
            Dini inançları nedeniyle insanları ayırıyorlar, Alevilerin evlerine kırmızı çarpı işareti koyup, bir gece topluca saldırıp yakıyorlardı.
            Mahallelerde insanları seçiyorlar, kendinden olmayanları üstlerine bildiriyorlar, bir fırsatını bulup kurşuna diziyorlardı.
            Birçok mahalle ve köye kurtarılmış bölge gözüyle bakılıyor, kendilerinden olmayan insanlar göçe zorlanıyordu.          
            Bütün bunlar yaşanırken, 12 Eylül sabahı asker düdüğünü çaldı ve bütün olaylar bıçak gibi kesildi. Ne terör kaldı, ne de sokağa çıkmış sendikacılar. Bir süre gençler hapishanelere tıkıldı. Birçokları ağır müebbet ve idam edildi. Yaşı büyütülmüş çocuklar bu zaman diliminde idam edildiler. İnsanlar ellerindeki kitap yüzünden cezaevlerine girdi. Çok kötü eziyetlere muhatap oldular. Binlerce kitap yasak edildi, yakıldı, yırtıldı. 
          Sonunda dikta bir rejim geldi. Kendilerine göre bir anayasa hazırlayıp, millete oylattılar. Meşhur 15. madde bu dönemde kabul edildi. Neydi bu 15. madde? Cumhurbaşkanlığı yasasıydı. Milli Birlik üyelerine hesap sorulamayacak, kimse o makama karşı gelemeyecekti.
          Sonuç olarak okuyan gençliği okumaz ettiler. Kitapları satılamaz duruma getirdiler. Arkasından bir dindar takım geldi. Sendikalar birbirine düşman edildi. Grevler yasaklandı veya zorlaştırıldı. Doksanlı yıllarda yurt dışından yeşil sermaye akımı başladı. Yeni yeni televizyonlar kuruldu. Bangır bangır dini yayın yapan radyolar açıldı.
         Ortaya bir türban konusu atıldı. Üniversiteler, askerler, öğretmenler suçlandı. Nerdeyse kurban derisi yüzünden cumhuriyeti yıkacaklardı. İşçiler, öğretmenler, memurlar, sokağa çıkamazken, türban yüzünden insanlar üniversite kapısında kamp kurdular.
         Bu arada özelleştirme diye bir terim getirdiler. Devletin kurumlarını iflas ettirip arsa fiyatına fabrikaları satmaya başladılar. Belediyeler de kooperatifleşme ayağına tarlaları bir gecede arsaya dönüştürüp peşkeş çektiler.
         Memlekette dershane savaşı başladı. Öğrencileri sınav nedeniyle test savaşına soktular. Kitap okumayan bir nesle dönüştürdüler. Romanlar, hikâyeler, tiyatrolar unutuldu. Matematik ve biyoloji yarışı başladı. Milliyetçilikten, ulusçuluktan, ülkücülükten gençliği uzaklaştırdılar. Eskiden öğrencilerin yaptığı kavgaların yerini, Ermeni terör örgütü, PKK ve Hizbullahçılar aldı. Yurt dışına kaçan kaçtı, kaçamayan bu memlekette cezasını çekti. 
         Bu kargaşalar 2003 yılına kadar devam etti. Ağustos ayında kurulan AKP; kasım ayında  %34 oyla 366 milletvekili çıkararak iktidara geldi. Yasaklı olan liderleri bir gece çıkarılan kanunla Başbakan yapıldı. Ve bu millete;
         “Ben B.O.P. eş başkanıyım.” dedi. Ve üstelik Yahudi Cemiyeti tarafından, üstün başarı cesaret ödülü verildi.
          Ne yazık ki bunlar olurken ülkenin gençliğinden çıt çıkmadı. Üstelik milliyetçilik, ülkücülük felsefesi güden ve o yolda tanınan bir partiden olağanüstü destek geldi. Yukarıdaki Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi yasaklandı. Andımız okullardan kaldırıldı. Devlet kurumlarından TC çıkartıldı. Anadilde eğitim diye bir saçmalık kabul gördü.
           Bütün bunlar olurken ülke Amerikan ajanlığına soyunmuş Fetö terör örgütüne teslim edilmişti. Bu gözler gençliği aradı ama bulamadı. Çünkü gençler uyutulmuştu.

           Sürçü lisan ettik ise af ola,  isterim ki insan önce insan ola.

                   

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51