Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


KAHRAMANMARAŞLILAR


                    Maraş’tan bir haber geldi
                    Dediler ki Merik öldü (Oy Oy Oy)
                    Keşke Merik ölmeseydi
                    Kesileydi elim kolum (Oy Oy Oy)

                    Oy Merik Merik Merik
                    Ben kurbanım sana serik
                    Ben hayranım sana Merik               

           Bu türkünün sözlerini Kadir KURTYOL yazmış. Dilber AY’ da söylemiştir. Rahmetli yanık türküleri severdi. Söylerken, hem kendi ağlar, hem de seyircileri ağlatırdı. Onun için Dilber AY’ı bağrı yanık, dertli insanlar çok severdi. Ben de severdim. Allah rahmet eylesin. Sevenlerinin başı sağ olsun.

           Bundan önce yaylamızla ilgili iki adet yazı yazmıştım. Bunlar; “Çiğsar ve Obaları ile Yayla Yolları” başlığını taşıyordu. Hatta Çiğşar ve Obaları yazımı, yöremizden bir öğretmen arkadaş, eline almış, Kahramanmaraş’ın tüm siyasi yetkililerine ulaştırmış, onlardan, yollarımızın asfalt olacağına dair söz almıştı.

             Başta AKP yöneticileri ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere hepsi o gün söz verdiler. Fakat o kadar söz vermelerine karşın, yerine getirmediler. Yollarımız aynı kaldı. Belki, bir dozerle genişletmiş oldular, fakat bizleri, tozdan, topraktan ve çamurdan koruyacak hiç bir şey yapmadılar. Yöremizde üvey evlat muamelesine tabi tutulduk.

              Aradan aylar, yıllar geçti. Geçen yıl yapmadılar, belki bu yıl yapacaklar derken, bu defa da Korona virüs salgını bahane oldu. Şimdi, giriş çıkışlar yasaklandı. Yöremizin Maraş Bölgesi sınırını kapattılar. Hiç bir yaylacı, bağına, bahçesine gidemiyor. Hâlbuki buralarda binlerce kiraz bahçeleri var. Belli günlerde bakımı yapılmaz, zehri sıkılmaz ise, Allah yardımcın olsun, bu yılın gelirini çöpe atmış oluruz.

            Yolların yapılmadığı aşikâr iken, bu defa da, elektrik direkleri kar nedeniyle yere yıkılmış, teller kopmuş, yöre elektriksiz kalmış. Onbinlerce eve elektrik verilememekte. Ne zaman verileceği ise bilinmemektedir. Bu demektir ki, yaylalara gitmeyin. Giderseniz de ilkel kabileler gibi elektriksiz, telefonsuz, internetsiz bir hayata razı olun. 

           İnsanoğlu garip bir yaratıktır, her şeye çabucak alışır. Teknolojiye de alıştığı gibi onsuz yaşamayı da çabucak unutur. Biz de bundan yirmi sene önce o yaylalarda elektriksiz, telefonsuz, internetsiz yaşayabiliyorduk.

           Kimse AKP hükümeti teknoloji üretecek dememişti. Ama şimdi diyorlar ki “Yaylaya ilk elektriği biz getirdik, telefonu biz icat ettik, interneti AKP sayesinde kullanıyorsunuz. Ama biz gidiyoruz. Artık biz olmadan yine elektriksiz yaşayın.” Bunları ben demiyorum. Bazı insanlar söylüyor. Hepimiz de bu olaya gülüyoruz.

Geçenlerde biraderim yanıma kadar gelmiş, Suriye’de uçaklarımız yan tarafa füze fırlatıyor diye müjde getirmişti. Ve bütün bu teknolojik gelişmeleri AKP hükümetinin başarısına yüklemişlerdi.

              Daha aradan üç ay geçmedi, insanlar dert yanıyorlar;  “Sokağa çıkamıyoruz, maskemiz yok” diyorlar. Maskenin fiyatı kaç kuruş, kendileri açıkladılar. ”300 kuruşmuş” Yani 1 liraya 3 tane maske alabilirmişiz. Ama vatandaş dert yanıyor, “maskem yok” diyor. “İnternetten istedim gelmedi. Satışını da yasakladılar. Kimse satamıyor. Sokağa nasıl çıkacağım.”

           Biz köydeyiz ve çiftçiyiz. Yaylaya gidemezsek kirazı zor yeriz. Bunu bütün AKP’li yetkililer duysun. O elektrikler bağlanmaz ise, yine kirazı, elmayı, armudu ve tüm sebzeleri fahiş fiyata bile bulamazsınız. Özellikle diyorum ki;

           “Yazın domates 10 lira olursa şaşırmayın. Çünkü o ucuz domatesleri bizim obalarda çıktığı için ucuza yiyorsunuz.”

               Geçenlerde bir muhalefet lideri olan Meral AKŞENER FOX TV ye çıktı. Görüntüler İnternette de yayınlandı. O yayındaki yorumlara bir bakayım dedim, ne görürsünüz, en az üç yüz kişi küfürleri sıralamışlar. O isimleri not aldım. Bir kaçını da inceledim ki, hepsi de uyduruk isim kullanmışlar.

             Yazık! Çok yazık! Böyle siyaset yerin dibine geçsin. O insanlar küfrü sıralarken bile, konuşulanları duymadan yazmışlar. Sanki birbirlerinden kopya çekmişler. Hepsi de değişik tarafı eleştirmeye çalışmışlar. Ve söyledikleri de konuşanın, konuşmasıyla hiç ilgisi yok.

             Diyorum ki bu(Troller) durup dururken ortaya çıkmıyorlar. Bunları ortaya atan, bir güç var. Bu güç düşünmeyen, sorgulamayan, neye hizmet ettiğini bilmeyen koyun takımıdır. Bunları yönetenler er geç ortaya çıkacaktır. Şu anda bile çıkar, ama bir güç ortaya çıkmasını engelliyor olmalı.

             Ey! AKP’liyim diyen bu guruplar, yaptığınız aşırılıkları halkımız çok iyi görüyor. Siz bu davranışlarınızla, liderinize hizmet etmiyorsunuz. Onun kuyusunu kazıyorsunuz. Halk bunları çok iyi biliyor. Siz de bu milleti iyi öğrenin. İnsanlarımızı görmüyor, bilmiyor, duymuyor sanarak onları sakın hafife alıp, aptal yerine koymayın.

             O arkanızdaki güç,  belki bu milletin yabancısıdır. Türk Milletini iyi tanımıyordur. Belki bu güne kadar farkına varamadılar, sakın onlara aldanmayın. Bu milleti aptal yerine asla koymayın. İsterseniz birkaç örnek de verebilirim.

            Mesela Yunanlılar Anadolu’ya elini kolunu sallayarak geldiler. Kendilerini büyük bir güç sandılar. Sonunda öyle bir darbe yediler ki; Bütün orduları imha oldu. Başkomutanları esirimiz oldu. Savaş tazminatını ödeyecek güçleri kalmadı. Ama bu milleti iyi tanıdılar.              

            İngilizler, Fransızlar elini kolunu sallayarak; Diyarbakır, Urfa, Antep, Adana ve Maraş’a kadar geldiler. Hatta Ermeniler de dâhil, içimizden onlara bayrak sallayan, alkış tutan, insanlarımız vardı. Kahramanmaraş’ta bir kadınımıza söz atmanın ertesinde, şaha kalkmış bir Türk Milleti gördüler. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Elini, kolunu sallayarak geldikleri yerlerden, canlarını zor kurtardılar.

          Çanakkale’de dünyanın hiç yenilmemiş donanması ile geldiler. Dünyanın süper gemileri, silahları ve yüz binlerce askerleri vardı. Yenmek için her şeyleri mevcuttu. Fakat bir Mustafa Kemal olamadılar.

            Kıbrıs’ta unutulmuş bir millet var sandılar. Gece de, gündüz de her türlü melanetliği yaptılar. İnsanlarımızı katlettiler. Fakat bir gün; Gökten asker yağdığını, tankın Beşparmak dağlarına çıktığını, gördüler. O günden bu yana da, bağlı bir köpek gibi, havlamaya devam ediyorlar.

            Buna benzer daha çok olaylar sayabilirim. Yine diyorum ki, bu millet aptal değildir. Belki yüzünüze gülebilir, sizden görünebilir, fakat en yakınınızdaki bile, size öyle bir tokat vurur ki, aklınız başınızdan gider.

             En son olaylarda Hava Kuvvetleri Komutanını düşünün. Genel Kurmay başkanının her tarafını sarmış hainleri düşünün. Şimdi nerdeler dersiniz, onlar da sizin gibi düşünüyorlardı. Diyorlardı ki;

             “Bu memleketi ele geçirmek bu kadar kolay mıymış? ”Mezardan çıkarıp oy kullandırdıkları insanları bile vardı. Sonuç meydanda. Şimdi cehennemi sayıklıyorlar.

              Siz de asla unutmayın. Hesap vereceğiniz gün yakındır. Kahramanmaraşlılara selamım olsun. “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.” Mustafa Kemal Atatürk 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22