Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


YAYLALARIMIZ

Ahmet Dokuzoğlu


Yayla yollarında son otuz yılım geçti. Her yıl mayıs haziran aylarında yaylaya gideriz. Bu gidişimde yaylamızı daha güzel, daha yeşil, daha temiz havalı ve daha berrak gördüm. Kiraz bahçeleri, daha yeşil ve bir başka güzellikteydi. Nedenini bir türlü çözememiştim, ama yapılan asfalt herkese bağırıyordu. “Bu güzelliğin sebebi benim,” Bu nedenle Osmaniye Özel idare çalışanlarına ve yol yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Yol medeniyettir sözünün en kestirme ispatı bu yayla yolu olmuştur. Yapılan asfalt yollar etrafa öyle bir nakış dokumuş ki o nakışı bundan elli yıl önce de görmüştüm. Fakat o yıllar yaylalarda ev yoktu. Bazı evler olsa da bu kadar gösterişli ve kibar değillerdi. Çünkü güzel evi her yıl birileri gelir yakar giderdi. O nedenle bundan yirmi yıl önce yaylamızda ev yok denecek kadar azdı.

Ayrıca yaylalara atla, eşekle, koyun, kuzu ve ineklerle gider gelirdik. Bizden önce oralarda yaşam olmadığından yaylamız türlü türlü çiçeklerle ve yeşilliklerle kaplı olurdu. Dağların zirvelerinde kar olur. Aşağıya doğru her çukurdan cıvıl cıvıl sular akardı. O akan suyun kenarlarında dağ nanesi toplardık. Dağ nanesi hazır satılan nanelerden daha etkili ve hoş kokuludur. Daha sonra yaylalarda insanlar çoğalınca, dağ nanelerini yerinden söküp evlerinin önüne ekmeye başladılar. Şimdilerde o naneler artık yok veya çok az kalmıştır.

Bir de bizden önce dağlara kaçakçılar girerlerdi. Koca koca Çam, Kamalak, Servi ağaçlarını yere serer, lata yapar aşağıdaki köylülere satarlardı. O güzelim dağlarda koca koca ağaçların kalıntıları hoş olmayan görüntüler sergilerlerdi. Şimdi o dağlara son yirmi yıldır devletin güçleri dadandı. O eski haşmetli ağaçları tek tek kestiler ve dağları ormansız çırılçıplak bıraktılar. Tabii oralara daha sonra fidanlar dikildi. Belki yıllar sonra o fidanlar daha da güzel olacak, ama biz ne kadarını görürüz bilmiyorum.

Yaylamızda ayrı bir kültür oluşuyor dedim ya, o kültürün sahibi yapılan asfalt yollardır. Yıllar önce iki günde gittiğimiz o yaylalara geçen yıla kadar iki veya üç saatte gidiyorduk. Şimdi ise kırk beş dakikada gider olduk. Bu bile müthiş bir olaydır. Bu nedenle de Osmaniye İli Özel İdare çalışanlarına, sayın Valimize ve emeği geçen il encümen azalarına, köy muhtarlarına çok teşekkür ediyorum.

Doğal olarak bir yere hizmet gidince onu üstlenmek isteyen insanlar çoğalacaktır. Gittikleri yerlerdeki halka nasıl hizmet ettiklerini anlatacaklardır. Bu duyguyu daha önce rahmetli biraderim zamanında yaşamıştım. Biz uğraşır yol yapımı için greyderi yola çıkartırdık ama yolu oradaki şef yaptırmış olur, muhtar yaptırmış olurdu. Ya da iktidarda bulunan milletvekilleri yaptırmış olurdu. Herkes kendine göre yapılan hizmeti sahiplenirdi. Bu defa duyduğuma göre” Devlet Bahçeli önayak olmuş,” diyorlar. Tabii ki Devlet Bahçeli iktidarda değil, ama iktidarda sözü geçen biri haline geldi. İsterse olur mu? Olur tabii! Ama şunu sormak isterdim; Kaç yıldır biz çaba harcarken, her tarafa yazılar yazarken, neredeydiniz? Amacım bu yazıyla emeği geçenleri rencide etmek değil, ama bunca geçen zamanda yapılmamasına çok kızıyorum. Keşke bu yolların yapıldığını rahmetli kardeşim de görseydi. Ama yine de Devlet Bahçeli hemşerimize katkısından dolayı teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Elbette yollarımızın asfalt olması bulunmaz bir nimet. Fakat mazotun, benzinin aşırı pahalılığı nedeniyle yollarda birkaç araba gördüm. Sanırım mazotları kalmamıştı. Eskiden her gidişimde, yollarda yüzlerce arabayla karşılaşırdım. Bu defa çok az sayıda arabayla karşılaştım. Tabii bu durum da yabana atılacak bir eleştiri değildir.

Yaylamıza çok uzaklardan gelen hısımlarımız vardı. Onlar yine gelmişler. Fakat anlattıklarına göre her yıl altı yüz liralık yakıtla geldikleri yaylaya, bu defa iki bin liraya gelmişler. Bunlar da göz ardı edilecek durum değildir.

Yaylamıza dolmuşlar da çalışıyor. Geçen yıl yirmi beş lira olan yolcu bedeli bu yıl yetmiş liraya çıkmış. Ayrıca yanında götürdüğü çuvala otuz lira almışlar. Yolcu taşıma kültürü de değişmiş olmalı. Her yolcunun bir eşya götürme hakkı vardı. Şimdi o kalkmış ve eşya götürme işi paraya dönmüş.

Biliyorsunuz, bu yıl her şeyde bir pahalılık var. Hava muhalefeti de bunu körükler hale geldi. Baharda havanın soğuk gitmesi nedeniyle yayladaki kirazlar hiç tutmamış. Yiyecek kirazımız bile yok sayılır. Bunun yanında mazotun pahalı olması nedeniyle sebzeler bile ekilmez olmuş. İnsanlar fidenin pahalılığından şikâyet ediyor. Çünkü tarlaya vereceğin sürülme parası, kazanacağından kat kat fazlaya geliyor. Allah sonumuzu hayreylesin. Bu durum ne kadar sürecek bilmiyoruz. Bizim yaşımızdaki insanlar çok krizler gördü ama bu yeni bir virüs gibi hayatımızı ve davranışımızı etkilemeye çalışıyor.

Yaylalar emeklilerin son günlerini yaşamaya çalıştığı yerlere dönüştü. Etrafımızda genç insan kalmadı. Dağlardan getirdiğimiz içme suyumuzu tamir edecek işçi bulmakta zorlanıyoruz. Gençler de geçim derdi nedeniyle yaylalarda kalamıyorlar. Yapacak insan kalmayınca, durum daha da zorlaşıyor. Bu hepimizin sorunu.

Yukarıda söyleyemedim; yaylamız Andırın Çiğşar köyü ve obalarıdır. Bundan önce methetmeye değmezdi. Fakat yol yapımı sonrası İsviçre’nin Alplerine dönmüş. Aralarında fark yok. Güzellik aynı, temizlik aynı. Sadece onlarda bulunan imkanlar bizde yok. Bizler gariban emeklileriz. Bu yaylalara atalarımız gelirdi. Biz de onların anısını yaşatmak için geliyoruz. Bize göre gelmeye mecburuz. Ocaklarımız onlar için yanar. Işıklarımız onları anmak için aydınlanır. Topraklarımızda onların ayak izleri var. Kötü tarafı çocuklarımız buraları sevemiyor. Çünkü İnternet yok! İnternet hayatımıza öyle bir girmiş ki bırakın çocukları, gençleri; bizleri bile etkiliyor. Günümüzde her işimiz internet üzerinden yapılıyorsa, buraya da internet gelmek zorunda. Ama yok. Bu da büyük bir eksiklik. Bir an önce getirilmeli.

 

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00