(DEFTER) Büyükelçi Hasan Sevilir AŞAN


MOLLALAR İDAMLARA DOYMUYOR

‘’Mollalar, kitle gösterilerini yeryüzünde Allah ve Peygambere savaş açmak olarak görmekte, Kuran’da bunun cezasının darağacı olduğunu iddia etmektedir’’


Geçen Eylül ayında yaşam tarzı dayatmasına karşı kadınların başlattığı kitle gösterileri büyürken, Mollalar rejimi de Mahsa Amini idamlarının yelpazesini genişleterek daha sertleşmektedir.

İngiliz istihbaratına çalıştığı iddiasıyla 2019'da tutuklanan Savunma Bakan Yardımcısı Ali Akbari geçtiğimiz günlerde sabah saatlerinde infaz edildi.

İngiliz vatandaşlığı da bulunan Akbari’nin idam edilecekler sırasına alındığı duyumu başta Londra, Avrupa başkentlerini harekete geçirmişti.

Batılılar infaza tepki gösterip, yeni yaptırımlara başvurulacağını açıkladı.

EMPERYALİST İZ

Batı tepkisiyle gelen dozu yüksek ‘’emperyalist’’ tehditler tam da Rejimin arayıp bulamadığı sosyo psikolojik algıya zemin oluşturabilecektir.

Son yılların en geniş tabanlı kitle gösterileri karşısında ideolojik iflasa giden Rejim, direnişçiler için öne süremediği  ‘’Siyonist, dış güç’’ izine Akbari bağlamında ulaşabilir.

Rejimin, direniş hareketini dış mihraklara dayandırma oyunu halk nezdinde ne kadar tutar kestirilememektedir. Plan tutarsa, emperyalist tepkilere karşı milliyetçi muhafazakâr refleks yükselip,  hayat tarzı direnişçileriyle tahrikli iç çatışmaya dönüşebileceği hesaba katılmalıdır.

Şeriata, idamlara en çok sığınan ülkelerin önde geleni İran’ın direnişçileri ayağa kaldıran Mahsa Amini gençlerinin infazının ardından Akbari infazına geçişi, yeni bir taktik yaklaşım olup olmadığı gidişattan anlaşılacaktır. 

Rejim, çok tepki çeken genç idamları yerine, elini içeride siyaseten rahatlatacak infazlara yönelebileceği gibi gençlere ara verip durum değerlendirmesi yapıyor da olabilir.

Bilinen odur ki idamlar tüm İran rejimlerinin muhaliflerine gözdağı vermek, yok etmek için en sık başvurduğu cezadır.

MOLLALAR

Yarım yüzyıldır iktidarda olan Mollalar uhrevi misyonlarının insanları zorla cennete götürmek olduğunu iddia etmekte, ancak kurguladıkları İslami yaşam tarzının hala benimsenmemiş olmasının hayal kırıklığını yaşarken başörtüsüne ilişkin olası en ufak açılımı beka sorunu addetmektedir.

Başını açan kadınlara işten çıkarma, ülkeden çıkış yasağı, sürgün, kamudan men gibi yasaklar getirileceği duyulmaktadır.

Mollalar rejimi, kitlesel itirazları Allah ve Peygambere savaş açmak olarak görüp, Kuran’a göre bunun cezasının darağacı olduğunu söylemektedir.

Empoze edilen yaşam bicinin sosyal ve siyasal dayatmaya dönüşmesi ise başından beri toplumda büyük itirazlara yol açmıştı.

Kadınların cesaretiyle şekillenen son kitlesel hareket, İran’da şimdiye kadar yaşam tarzına müdahaleye karşı ilk toplumsal kalkışmadır. Farklı kültür ve sınıflardaki toplulukların katılımı ortak muhalefet blokuna dönüşmüştür. 

Protestoların 282 şehre yayıldığı, 750 göstericinin öldürüldüğü, 30 bin kişinin tutuklandığı rapor edilmekte. 1,500 gösterici idamla yargılanıyor, 25 kişi hüküm giymiş olup infaz için sırada beklerken dört genç infaz edildi.

Ailelerine dahi haber verilmeden meydanlarda idam edilen gençlerin avukat, savunma hakkı tanınmadan alelacele yargılamalarla infaz edildiği söylenmekte. 

Genç idamlarla yeterince gözdağı veremediğini düşünen Rejimin kitle katliamlarına başvurması kimseyi şaşırtmayacaktır.

Ancak İran’da artık macun tüpten çıkmış durumda.

POLİS DEVLETİ İSTİHBARATI

Muhaliflerin sert polisiye tedbirlerle susturulması İranlıları şaşırtmayan bir iktidar tasarrufudur. 

Şah zamanında da muhaliflerin SAVAK İstihbaratı tarafından ülke içinde ve dışında acımasızca infaz edildiği bilinir.

Aynı şekilde Şahı deviren Humeyni Rejimi benzer şekilde İslam devrimine itiraz eden ilerici gençleri bir bir infaz etmişti.

 

Mollalar, bir zamanlar Şah’ı devirmek için omuz omuza verdikleri, SAVAK ölüm listelerinden kurtulmuş olan Halkın Fedaileri, Halkın Mücahitleri ve komünist TUDEH kadrolarının önde gelenlerini kendisi idam etmişti.

Şah da Ayetullahlar da iktidarlarının bekası için istihbarat ağlarını itici güç olarak kullanmıştır.

Ordu, İstihbarat Bakanlığı, eski Savak’tan dönüşen Savama teşkilatlanması ile Devrim Muhafızları ideolojik yapının temelidir.

Casus yetiştirme ve istihbarat teşkilatı SAVAMA’nın asli görevi, rejim muhaliflerini tasfiye ederek devrim ihracını sağlamaktır.

Dünyanın en maharetli yapılanmalarından biri Acem istihbaratı, iktidar, yasama, yargı dâhil tüm yönetim kademelerini, suikast ve infazlarla hizaya sokmaktadır.

İmam Humeyni’nin rejimin omurgası olarak kurduğu Devrim Muhafızları ikinci resmi ordu gibidir. Resmi ve sivil tüm yapılanmalara yerleştirilen elemanlarıyla Pasdaran, Besiç Milisleri ve İrşad Devriyeleri ile devrim ideolojisini yaygınlaştırmakla görevlidir.

Devrim Muhafızlarının gönüllü alt kolu olan Ahlak polisi olarak bilinen ‘’besiçler’’ silah taşıma yetkileri olmamasına rağmen ‘’İslami ahlakı’’ tesis etmek için her tür silahı kullanan mahalle milisleridir. Eylemleri sorgulanmaz, cinayetlerinin üstü örtülür, resmen maaş alamasalar da refah içinde yaşadıkları doğrudur.

Ülkeyi ahtapotun kolları gibi saran istihbarat birimlerinin görev bölümü ve sayıları İranlılar için de korkulu bir muammadır.

TERÖR LİSTESİ

Devrim Muhafızları ABD yabancı terör örgütleri listesindedir. Bu, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkenin, diğer bir üyenin ordusunu terörist ilan etmesi anlamına gelmektedir. 

Akbari ve muhtemel yeni idamlardan sonra Devrim Muhafızlarını terör listesine alan ülkelerin sayısında artış olması muhakkak gibi.

 

YAZARLAR

  • Salı 31.1 ° / 13.6 ° Güneşli
  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,59% 0,30
  • EURO

    34,72% 0,23
  • GRAM ALTIN

    2498,87% -0,01
  • Ç. ALTIN

    4173,19% 0,00