Yeni bir 10 Kasım’da Atamızı daha derin sevgi ve saygıyla, her yıl daha büyüyen içten duygularla anıyoruz.
84 yıl önce ebediyete intikal eden kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk iç ve dış bedbahtların her türlü karalama ve itibarsızlaştırma çabalarına rağmen tarih sahnesinde giderek daha yücelmektedir.
Bir devrin bittiği yer Çanakkale’de tarihin gidişatını değiştirmiş, emperyalizme karşı direnişi ve zaferi ile ezilen mazlum uluslar için umut aşılayan bir sembol haline gelmiştir.
Atatürk Dünyayı değiştiren devrimci liderlerin başında yer alır.
BEDBAHTLAR
İmparatorluğun yıkılmasıyla Anadolu topraklarını paylaşan yedi düvelin işgaline karşı direnişi örgütleyip, kurtuluş savaşı mucizesi ile yeni bir devlet kuran Mustafa Kemal, bizim için olduğu kadar, dönemin mazlum ulusları için de emperyalizme karşı ümit aşılayan, model oluşturan bir zaferin simgesiydi.
Ancak halen habis gündemlere sahip bedbahtların sinsi yıpratmalarına maruz kalmakta olup kurucusu olduğu Cumhuriyetin 100. yılına girmesine ve ölümünün üzerinden bunca zaman geçmiş olmasına rağmen hatırasına saygısızlık girişimleri bunu göstermektedir.
Gazi Mustafa Kemal’in 20 Temmuz 1922 tarihinde Ankara’da dile getirdiği ‘’Kahramanı kadar gafili de haini de çok olan bir milletiz’’ tespitinde ne kadar haklı olduğunu bugün çok daha iyi anlamaktayız.
REKLAM ARASI
Deccal dediler, lanetlediler,
Büstleri kırıldı, anıtları kanla boyandı,
Ayyaş oldu, dinsiz diktatör oldu,
Ceddine, hanesine dil uzatıldı,
‘Keşke Yunan kazansaydı’’, O’nu seven cenazeme gelmesin denildi,
İlan ettiği Cumhuriyet ‘’parantez’’ oldu ‘’reklam arası’’ oldu,
Adının geçtiği marşlar, şarkılar alerji yarattı,
10 Kasımlarda saat dokuzu beş geçe sifon çekilsin denildi,
Kurduğu Diyanetin hutbelerinde ne Cumhuriyet ne de Onun adı anıldı, aksine ima yollu lanet okundu,
Harf devrimi, lügat ve düşünce seti dumuru sayıldı.
DÜNYA
Öz yurdunda bu hainliklere maruz kalırken, dünya onun hakkını teslim edip, liderlik niteliklerini yüceltiyordu.
Askeri ve siyasi deha olarak anıldı.
İsmi ve anıtları dünyanın birçok köşesinde müzelere, meydanlara taşındı.
Tarihe iz bırakan kahramanlık, liderlik, devlet ve düşünce adamlığı söz konusu olduğunda, her zaman ilk akla gelen şahsiyetler arasında yer aldı.
Uzak diyarlardan biz de size ‘’Ata’’ demek istiyoruz sesleri geliyordu.
Dünya haritasında ismen ebedileşti.
Başı dara düşen birçok ülke günümüzde dahi kendilerine de bir Atatürk gerektiğini dile getirmeye, tartışmaya başladı.
Başka ulusların ağzından ‘’Tek yol Atatürk’’ sloganları duyulması artık şaşırtmıyordu.
Ebediyete intikalinin yeni bir 10 Kasım’ında, ulusunun kalbinde yaşayan aziz hatırasına saygı ve sevgi daha bir pekişirken fikirleri, yaptıkları daha anlaşılır oldu.
Değerini azaltma, itibarsızlaştırma, örseleme çabaları amaçlananın tam aksine sevgi, saygı bağlarını kuvvetlendirirken adını Cumhuriyet, Bayrak ve istiklal Marşı ile özdeşleştirdi.
Minnettarız.
