DELARA

         Kadirlide katıldığım ilk etkinlik.
         Delara Belgeselinin Galası.27 Ocak 2016.Yer Kadirli Belediyesi Dr. Devlet BAHÇELİ Kültür salonu. Saat 19.00
         Eser; Musa ASLANSOFUOĞLU (Sınıf Öğretmeni).Başrol oyuncu yine; Musa ASLANSOFUOĞLU. Yardımcı oyuncu eşi. Senaryo yazarı; İbrahim BOYSAL. Kadirli Vakfı Başkanı ve Emekli öğretmen. Sunum; Tansel Tatlı KARA. Kadirli Ortaokulu Türkçe öğretmeni.
         Eser; yıllar önce Toros Dağları eteklerinde yaşamış bir yiğit kişinin tanıtım belgeseli.
         Onur konukları;
         Kadirli İlçe Kaymakamı, Sn. Muhittin PAMUK.
         Kadirli İlçe Belediye Başkanı; Sn. Ömer TAHRAN,
         Kadirli İlçe Kurum Müdürleri, Basın, Halk topluluğu ve Eserde görev almış 41 tane pırıl pırıl insan. Kimi öğrenci, kimi esnaf, kimi boş gezen.Kimi Fotorafçı. Hepside yaptıkları eser için alkış bekleyen insanlar. Kültür emekçileri. Bu yazıyla onları ayağa kalkıp alkışlıyorum. Çok önemli bir proje çıkardınız.Tebrik ederim.
         Kadirli Vakıf başkanı İbrahim Boysal’ın söylediği gibi, bizler bu yaşa Amerikan kovboylarını seyrederek geldik. Çizgi film kahramanlarını kendimize şiar eyledik. Ama geldiğimiz yer işte burası. Yüzde elli, diğer yüzde elliye düşman olmuş, kamplara bölünmüş, sağcı solcu, dinci diye ayrıştırılmış, halk yığınları. Aralarında birbirine güven duymayan kardeşler, komşular, akrabalar ve halklar.
         Okul kitapları olmasa, kitap okumayan bir topluma dönüşmüşüz. Okumayan toplumun gelişmesi, yükselmesi,Refah düzeyi çıtasını aşması mümkün mü?
          Ayrıca; daha önceki tarihine düşman olmuş, onları karalamakla bir şey olduğunu sanan, yorum fakiriyiz. Atalarımızı hiç tanımıyoruz. Tanımak da istemiyoruz. Birisi onlardan bahsettiğinde, yüzümüzü buruşturuyor, karşı cevap vermekle meşgul oluyoruz.
          Böyle bir ortamda; 41 adet yiğit insan, Atamızı tanıtmaya kalkmışlar. Ellerindeki kıt imkânlarla, oların hikayesini belgesel haline dönüştürmüşler. Belki profesyonel insanlar gibi, konuyu işlemekte ustalık gösterememişler. Çekim hataları, ışık, seslendirme vs hatası yapmış olabilirler. Ama sonunda başarmışlar ve karşımıza bir eser koymuşlar. Onları tekrar tekrar kutluyorum.
         Batılı toplumlar kendi aralarından bir kahraman çıkartmakla meşhurdurlar. O davranışları sayesinde bizlerin beğenmediği çobanları kovboy diye dünyaya lanse etmişler. Markalaştırmışlar.Onların üzerinden bir sömürü çarkı oluşturmuşlar.
        Biz ise kendimizden başka herkesi kötülemişiz. Biraz ileri gitmiş, kendini tanıtmaya çalışan, Eser verme gayretine giren insanları hor görme,aşağılama telaşına girmişiz.Bunun en bariz örneklerinden birini anlatmak isterim. İlçemizin yetiştirdiği büyük insan Yaşar Kemal’i herkes bilir. Gazeteciler Kadirliye gelmiş,
       “Yaşar Kemal ile ilgili belgesel hazırlamak istediklerini.” söylemişler. Bizden birisi Yaşar Kemal ismini duyunca;
       ”Geçin onu. ”demiş.”Ona bizimkiler Kör Kemal derler.”
         Yine onun en büyük eserlerinden birisi olan İNCE MEMED için;
         “Onun adı Safiye Memed.”demişlerdir.
          Halbuki İnce MEMED Yaşar Kemal’in kendi yarattığı bir kahramanıdır. Safiye Memed ise herkesin tanıdığı bir eşkıya. Yazara karşı böyle edepsiz davranışlar bizi bir yere götürmez. Aksine dünya önünde bizleri küçültür. Kadirli gibi sözlü edebiyatın tavan yaptığı bir ilçeye hiç yakışmaz. 
         İlçemizin yetiştirdiği öyle büyük şahsiyetler vardır ki, Kadirlimize gelse yüzüne bile bakmazlar. Ama onların gittiği her il, onları ayakta karşılar. Bunlardan biri Vahap KOCAMANDIR. Anadolu’nun hangi iline giderseniz gidin onu alkışlamaya hazır bir topluluk bulursunuz.  Ayrıca Konya da bir hemşerim vardı. Üniversite de Öğretim görevlisi. Türkçenin bütün lehçelerini bilen bir insan. Ama onu kadirlide bir kişi bile tanımaz. 
        “ İÇLERİNDEN YILDIZ ÇIKARMAYI BİLMEYEN TOPLUMLAR, ÇATLAMAYA MAHKÛMDUR.”Bu benim sözümdür. Belediye başkanımız Sn. Ömer TAHRAN’ın yerinde olsam, Kadirlinin giriş kapılarına bunu yazdırırdım.
        İşte bu DELARA belgeli Galasından çıkarmamız gereken davranış budur. Belgesel’i hazırlayan, sunan, insanlara sahip çıkmak bizim en önemli görevimizdir. Onu takip etmek hepimize düşer. Başta Milli Eğitim Müdürleri, Kurum Müdürleri, Belediye Başkanımız ve Kaymakamlığımız.Yoksa bir Ahmet DOKUZOĞLU,Bir Musa ASLANSOFUOĞLU öldükten sonra heykelinin dikilmesi onlara bir şey sağlamaz.
          Siz kitaba sahip çıkarken Kadirli Kültürüne sahip çıkıyorsunuzdur. Bir kitap zorla bile bir yere girerse orayı aydınlatır. Aydınlanmış bir toplumdan kimseye zarar gelmez. 
          Tekrar bu esere emeği geçen 41 yiğit insana saygılarımı sunuyor, ayakta alkışlıyorum. Yolunuz açık olsun.