M. Ziya YERGÖK


İSTANBUL BAROSU’NA KADIN BAŞKAN

Av.M.Ziya Yergök-19.ve 20.Dönem Adana Baro Başkanı


Cumhuriyetin 100.yılına adım atarken,İstanbul Barosu’na,144 yıllık tarihinde ilk defa bir kadın avukatın başkan seçilmesi çok önemlidir.Üye sayısı bakımından,56.944 üyesi ile dünyanın  en büyük barosu olmasının yanında,ülkemizdeki 83 baroya kayıtlı toplam avukatın üçte birinin İstanbul Barosu bünyesinde olduğunu da belirtmek gerekiyor.Baro Başkanlığına seçilen Sayın Av.Filiz Saraç‘ın,yaptığı ilk açıklamasında “Cumhuriyetin 100.yılına girerken ben bugün buradaysam ve bu konuma gelebilmişsem, avukat olabilmişsem ve baro başkanı seçilebilmişsem Atatürk ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip olduğumu çok iyi biliyorum ve minnetle anıyorum”demesi,içinden geçtiğimiz süreçte de ayrı bir öneme sahiptir.                                                                                             
144 yıllık tarihinde çok değerli başkanlar ve yöneticiler çıkarmış,hukukun üstünlüğü için ödünsüz mücadele vermiş,hak savunuculuğunun öncüsü olmuş,İstanbul Barosu’nun nereden nereye geldiğini gözler önüne sermek açısından,tarihi bir söyleve de burada değinmek istiyorum.Atatürk’ün 5 Kasım 1926 da Ankara Hukuk Fakültesi’nin açılışında yaptığı konuşmasındaki şu sözleri oldukça dikkat çekicidir: “Cumhuriyet ilân olunduktan sonra meydana gelen acıklı bir olayı uyanık gözleriniz önünde canlandırmak isterim.En ileri en bayındır bir kentimizin hem bizim yurdumuzda hem Avrupa’da okuyup yetişmiş seçkin uzmanlardan kurulu baro topluluğu, açıktan açığa halifeci olduğunu söyleyip duran birisini kendine başkan diye seçmiştir.Bu olay,köhne hukuka saplanmış olanların cumhuriyet anlayışına karşı nasıl bir eğilimde olduklarını belirtmeye yetmez mi?Bütün böyle olaylar,devrimcilerin en büyük ve en sinsi can düşmanlarının çürümüş hukukla onun zavallı tutkunları olduğunu göstermektedir.Yeni hukuk ilkeleri genel yaşayışımızda başarılı uygulamalarla etkisini gösterene kadar geçecek zamanı,devrimin yorulmaz ve yıpranmaz gücü kısaltacak ve zararsız kılacaktır.”(1)

Bugün,Cumhuriyet değerlerine ve devrimlerine karşı saldırıların arttığı,kurucu önderlerinin hedef alındığı,İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı,kadın cinayetlerine her gün bir yenisinin eklendiği dönemde,İstanbul Barosu’nun kendine,ilk açıklamasında Atatürk ve Cumhuriyet vurgusu yapan bir kadın başkan seçmesi çok anlamlıdır,umut vericidir.Sayın Başkan ve onu seçen İstanbul Barosu her türlü takdiri ve teşekkürü hak ediyor.Bu vesile ile,1972-1979 arasında Elazığ Baro Başkanlığı yapan Türkiye’nin ilk kadın baro başkanı Av.Nermin Özkaya’yı da saygıyla anıyorum.Hala yeterli olmamakla birlikte, son yapılan Baro genel kurullarında seçilenlerle birlikte 13 kadın baro başkanımızın olduğunu da belirtmek istiyor,bu sayının önümüzdeki dönemlerde artmasını diliyorum.

İktidarın bütün baskılarına,çoklu baroyu yasalaştırmasına ve üye sayısı fazla olan büyük il barolarının etkinliğini kırmak amacıyla TBB Genel Kurulundaki temsil oranını düşürmesine rağmen barolarımız yılmamış,teslim olmamış,hukuku ve demokrasiyi savunarak onurlu bir duruş sergilemiş,iktidarın tüm baskılarını da boşa çıkarmışlardır.

Adalet,nasıl ülkenin temeli ise,yargının kurucu ve asli unsuru olan savunmada adaletin temelidir.Bu nedenle Baro’ların ve TBB’nin bağımsız olması ve iktidara boyun eğmemesi çok önemlidir.Türkiye Barolar Birliği (TBB) nin ilk ve kurucu başkanı değerli hocamız Prof.Dr.Faruk Erem’in şu sözlerini anımsatmanın da tam yeridir:”Baro kanunla değişebilecek geçici bir kurum değildir.Bu doğal hukuktan gelen bir kurumdur.Bu itibarla bağımsızlığı şarttır. Bağımsızlığı yok ise Baro da yok demektir.Baro,kutsal savunma hakkına bağlıdır.Baro bağımsız değil ise savunma hakkı ölmüştür.”(2)

Görüldüğü üzere,hukuk ve demokrasi ile başı hoş olmayanların savunmanın meslek örgütü olan baroları ve avukatları hedef alması,önemli toplumsal davalarda savunma görevi üstlenen avukatların hukuksuz biçimde özgürlüklerinden yoksun bırakılması boşuna değildir. Ancak bu çıkmaz bir yoldur.Vatandaşının hukuk güvenliğinin kalmadığı bir ülkede savunmaya saldırı doğrudan vatandaşın hakkına ve hukukuna yapılan bir saldırıdır. Barolar da,avukatlar da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da susmayacak,ülkemizin gerçek anlamda bir demokrasi ve hukuk toplumu olması için mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerdir.

Son sözümüz ise şudur:Bağımsız yargı,savunmaya saygı.

Kaynak:
1-Bugünün Diliyle Atatürk’ün Söylevleri,Behçet Kemal Çağlar,TDK Yayını.
2-Meslek Kuralları (Şerhi),Avukat Faruk Erem,Ankara Barosu Yayınları.

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00