İran’da 40 yıldır hüküm sürmekte olan Mollalar rejimi, İslami yaşam tarzını hala benimsetememiş olmasının hayal kırıklığını yaşamakta.
Zorunlu örtünmeye itiraz edenlere kanlı müdahaleler, kadınlar öncülüğünde ülke çapında kitlesel gösterilere yol açmıştı. Protestolar, farklı toplum kesimlerini, farklı kültür ve sınıflardaki toplulukları rejime karşı birleştirerek ortak muhalefet bloku yaratmıştır.
Kadınlar halen canları pahasına direnişlerini sürdürürken, Rejim başörtüsüne ilişkin herhangi bir açılımı beka sorunu addederek, gösterileri acımasızca kırmaya çalışmakta olup karşılıklı tırmanış sürmektedir.
Ancak İran’da artık macun tüpten çıkmış durumda.
POLİS DEVLETİ
Muhaliflerin sert polisiye tedbirlerle susturulması İran için alışılan bir iktidar tasarrufudur.
Şah zamanında muhaliflerin SAVAK İstihbaratı tarafından ülke içinde ve dışında acımasızca infaz edildiği bilinir.
Mollalar işbaşına geldiğinde de benzer şekilde gençler bir bir infaz edilmişti.
Mollalar, rejimleri oturana kadar omuz omuza vermiş olduğu, SAVAK ölüm listelerinden kurtulan Halkın Fedaileri, Halkın Mücahitleri ve TUDEH kadrolarının önde gelenlerini idam etmişti.
Günümüzde de yine genç kuşaklar her gün meydanlarda katledilmekte.
İSTİHBARAT
Şah döneminde olduğu gibi Mollalar da iktidarlarının bekası için istihbarat ağlarını itici güç olarak kullanmıştır.
Ordu, İstihbarat Bakanlığı, eski Savaktan dönüşen Savama teşkilatlanması ile Devrim Muhafızları ideolojik yapının temelini oluşturmakta.
Casus yetiştirme ve istihbarat teşkilatı SAVAMA’nın asli görevi, rejim muhaliflerini sabotaj ve terörist eylemlerle tasfiye ederek İslam devrimi ihracını sağlamaktır.
Ülkeyi ahtapotun kolları gibi saran istihbarat birimlerinin görev bölümü ve sayıları İranlılar için de muammadır.
DEVRİM MUHAFIZLARI
İmam Humeyni’nin rejimin omurgası olarak kurduğu Devrim Muhafızları ikinci resmi ordu olarak iktidarın iplerini elinde tutan asıl derin güçtür. Uhreviliği nedeniyle de sorgulanamamaktadır.
Resmi ve sivil tüm yapılanmalara yerleştirilmiş elemanlarıyla Pasdaran, Besiç Milisleri ve İrşad Devriyeleri İslam devrimini koruyup, kollamak, devrim ideolojisini yaygınlaştırmakla görevlidir.
Devrim Muhafızları rejimi sahiplenirken nimetlerinden de faydalanır. Ülkeyi, Mollaların belirlediği dozda İslami hizaya sokarken, ceza biçip korku salar. Halkın güvendiği, sempati duyduğu bir yapılanma değildir.
Devrim Muhafızları ABD yabancı terör örgütleri listesindedir. Bu, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkenin, diğer bir üyenin ordusunu terörist ilan etmesi anlamına gelmektedir.
AHLAK POLİSİ
Ahlak polisi de denilen ‘’besiçler’’ Devrim Muhafızlarının gönüllü alt koludur. Gönüllü milislerdir. Silah taşıma yetkileri olmasa da ‘’İslami ahlakı’’ tesis etmek için her tür silahı kullanırlar. Eylemleri sorgulanamaz, cinayetlerinin üstü örtülür. Resmen maaş almasalar da hiçbir zaman para, pul, ev, bark sorunu yaşamazlar.
MAHSA
Protestoların ilk kıvılcımı, Tahran’da erkek kardeşiyle kaldırımda yürürken başörtüsü, ‘’iffet ve örtünme’’ şekline uymadığı gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından sürüklenerek gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amin’in ölümüyle başlamıştı.
Yüzlerce cana mal olan direniş, İran’da şimdiye kadar yaşam tarzına müdahaleye karşı ilk toplumsal kalkışmadır.
Öyle ki, Mollaların muhalifler için kullanageldiği yabancı ajan, dış mihrak damgalamaları da inandırıcılığını yitirmiştir.
Gidişat, Rejimin polisiye baskı ve istihbari tuzaklarla önüne geçemediği, İran tarihinde siyasal ve sosyal izler bırakacak ideolojik bir çöküntüye girdiğini göstermektedir.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Rejimin geri adım attığı şeklinde, Ahlak Polisinin mahalle yapılanması olan İrşad Devriyelerinin lağvedildiği duyulmuştu.
Doğru ise bu 43 yıllık Molla Rejiminin temelinden ilk taşın çekildiği anlamına gelir. Ancak bunun direnişin kırılmasına yönelik bir tuzak olabileceği de akılda tutulmalı.
