KONUK YAZAR


İNADINA ŞİİR/BEKİR COŞKUN SENİ ÖZLEDİK BİLE

Vildan GÜZEL


Vildan GÜZEL

ZORU

Bir gün,

Herkes kendi bahçesine, derlerse

Hazır mısınız?

 

 -ÖZDEMİR ASAF

O HAZIRDI...

"HER İNSANIN BİR ÖYKÜSÜ VARDIR./ AMA HER İNSANIN BİR ŞİİRİ YOKTUR"- Ö. ASAF

BEKİR COŞKUN, kendi cennet bahçesine gitmeye hazırdı. Onun öyküsü de vardı; şiiri de.

Yaşamı örnek alınacak bir yaşam öyküsüydü; bıraktığı düzyazılar da şiir gibiydi...

Yazılarını zevkle okudum yıllarca... Bugün de aynı tadı alarak okuyorum; tüm okurları onu yazılarını paylaşarak uğurluyorlar.

Yıllar önce okuduğumda, ne düşünmüş, ne duyumsamıştım anımsamıyorum; ama şimdi bana neler anlatıyor yazmak istiyorum.

"Hey benim koca kafam.

Tadlar ağzımın içindedir,

Duramaz.

Sesler kulaklarımın derinliğindedir,

Uçamaz.

Kelimeler dilimin ucundadır,

Kalamaz."

 

-ÖZDEMİR ASAF

BEKİR COŞKUN' la ilgili dilimin ucundaki kelimeleri yazmalıyım. Kalamaz, kalmamalı...

"Sabahları ilk güneş perdenin arasından içeri süzüldüğünde, korkular endişeler dünde kalsın...

Düzelecek deyin...

Sevdiklerinizi uzaktan gözlerinizle öpün...

Güzel sözcüklerle yüreklerine sarılın...

'Kimseye bir şey olmayacak' diyerek, gülücüklerle evinize çiçekler serpiştirin.

Dileyin: Kader hiçbirimizi sevdiklerimizden ayırmasın..."

 

 -BEKİR COŞKUN

Kendisi kanserle boğuşurken kaç kişi çıkar başkalarına moral, huzur vermeye çalışan...

Kaç kişi çıkar aramızdan "Postal"ın kanserden ayağı kesildiğinde kahrolan, iyileştiği zaman yüzünde gülücükler açarak fotoğraf çektiren...

Televizyonda yakın arkadaşı Emin Çölaşan konuşuyordu. "Bekir'i kıskanırdım." diyordu.

Ayrıntıların önemi yok! Güzel bir şey yaptığı işle kıskanılmak... Herkes kıskanmalı, özenmeli bence... Hele Emin Çölaşan gibi biri tarafından kıskanılıyorsan...

Arada kalanlar...

"BİZİM kuşaklar arada kaldılar. Bizler "bilgisayarlar" ile "daktilolar" arasında kaldık.

"Tel dolaplar" ile "buzdolapları" arasındaki kuşağız biz.

"Nihansın dideden" ile "Love story" arasındaydık.

Vitrindeki "Renkli ti-vi" ile evdeki "siyah-beyaz" arasında ne kadar gidip geldik, bilemezsiniz."

 

- BEKİR COŞKUN

Sevgili BEKİR COŞKUN, arada kalan bizim kuşağı nasıl da iyi tanıyor ve anlatıyor; arada kaldık; ama bilinçli, duyarlı, çalışkan, eğriyi doğrudan ayırabilen, sağduyu sahibi olarak yetişmiş bir kuşaktık. Çoğumuz böyleydik. BEKİR COŞKUN Türk müziği ile Batı müziği arasında kaldığımızı anlatırken seçtiği örneklere bakınız...

Nihansın dideden ey mest-i nazım

Bana sensiz cihanda can ne lazım

Benim sensin felekte çare- sazım

Bana sensiz cihanda can ne lazım

Revadır matemim tutsa felekler

Bana insan değil ağlar melekler.

Batı müziği örneği de "Love Story" Bir Aşk Hikâyesi... Seçilen örnekler bizim özel bir kuşak olduğumuzu anlatmak için yeterli;

 

 BEKİR COŞKUN'un da bizi ne denli iyi tanıdığını anlatmak için yeterli... Başka söze gerek var mı!.. Görüyor ve en güzel biçimde yazıyor...

"Yine şaşkınız bu günlerde.

El öpülen, şeker ikram edilen ziyaretler mi, yoksa Antalya'ya gitmek mi bayram?..

Aradayız yine dostlar.

Böyle günler gelip çattığında benim canım sıkılır.

Uçuk aklım eski ile yeni arasında sıkışıp kalır.

Tek ayağımın üzerinde zıplaya zıplaya dönerim.

Sonunda...

Gülmek ile ağlamak arasında...

Bükerim boynumu.

Bir yanımda sevinç, bir yanımda hüzün."

 

-BEKİR COŞKUN

Biz de kadın-erkek çalışıyorduk; eğitim düzeyimize göre... Biz de bayram tatillerinde dinlenmek istiyorduk. Görüyorduk tatile gidenleri; ama çoğumuz öyle yetiştirilmiştik ki...

El öpmeyi, bayram ziyareti yapmayı önceliyor, tatil yapmayı öteliyorduk. Uçuk aklımız eski ile yeni arasında sıkışsa da, tek ayağımızın üstünde zıplaya zıplaya dönsek de; sonunda el öpme kararı verir, gülmekle ağlamak arasında, boynumuzu bükerdik. "Yas ile sevincimiz yıkışır"dı. Şimdi bayramlarda bizim elimizi öpmeye gelen var mı?.. Yanıt yok!..

"Masallarda canavarlar hep gece çıkar...

Anneannemizin bizi daha çok korkutmak istemesindendi...

Akrep saklanır ışıktan...

Yarasa geceyi bekler...

Boşuna değildir yılanın karanlığı seçmesi..." -BEKİR COŞKUN

"Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar

Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan." -ZİYA PAŞA

Günümüz Türkçesi

Olgun kişileri eksiği olanlar, noksanlar çekemez; yarasanın gözü ışıktan rahatsız olur.

"Ben Atatürk'ü sevmeyenleri de sevmem…

O bir insan değildir bizler için…

Bir ilkedir, bir idealdir, bir rejimdir, bir ülkedir, özgürlüktür, bağımsızlıktır, medeniyettir…

Biz hepsine birden “Atatürk” deriz…

Bu yüzden dilimizden düşmez…" - BEKİR COŞKUN

ATATÜRK kimdir? Sorusunun en anlamlı yanıtı...

" Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikrilerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir." -ATATÜRK

SEVGİLİ BEKİR COŞKUN SENİ BİZİM KUŞAK İÇİN SEÇTİĞİN ŞARKIYLA UĞURLUYORUZ.

MEKÂNIN CENNET, YATTIĞIN YER NUR OLSUN...

 

 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22