Eskiden kışı ağır geçeceği ayvaların bolluğundan, ağaçların yapraklarının doruklarından aşağıya dökmeye başlaması gibi gözlemlere dayanarak kışın nasıl geçeceği hakkında az çok bir fikir yürütülürdü. Tabii bu fikir yürütmeler eskilerde kaldı…
Doğanın insan eliyle aşırı kirletilmesi, tahrip edilmesi ve buna bağlı olarak; dünya ikliminin bozulması, ‘’beyaz adamın’’ paranın her şeyi çözebileceğine dair inancı güzden kışa girerken eskilerin yaptığı tahminleri de alt üst etti.
Ekim ayına girdiğimiz bu günlerde Anadolu uzun bir zamandan bu yana kuraklığı yaşarken, bazı bölgelerimizde günübirlik yağmur yağmakta ve zamanla aşırı yağışlarla seller de olmaktadır. Bu atmosfer olaylarındaki dengesizlik sadece yurdumuza has bir olay da değildir. Üç aşağı beş yukarı dünyanın her yeri aynı sorunları yaşamaktadır.
Havaların soğumaya başlaması, kışın erken geleceğini haber verir gibidir. Ayrılıkların ayı diye bilinen ‘’eylül’’ yerini ekim ayına bıraktı. Ekim ayı için giyim kuşamınıza dikkat edin ki; ‘’Ekim ayı hekim ayı’’ olmasın diye bizleri uyarmaktadır bazı büyüklerimiz. Bu uyarılar yerinde görülse de asıl sorun ‘’Beyaz adamın’’ dünyaya bakışıdır. Onun, paranın her sorunu çözebileceğine dair inancında bir değişiklik olacak mıdır? Doğrusu biz dünya mazlumları bunu çok merak etmekteyiz…
Yıllardır; bir avuç seçilmiş seçkinlerin nasıl olur da dünya mazlumlarını avucunun içinde tutar, milyarlarca insanı nasıl ikna eder? Hatta nasıl olur da bu kadar insanı peşinden sürükleyebilir? Bunu anlamakta zorlanmaktayım. Bir avuç seçilmiş seçkinin dünyayı parmağının ucunda oynatması inanılır gibi değildir…
Başta orman yangınları, ormanlık alanda yapılan barbarca maden aramalar ve denizlere bırakılan kirli atıkların doğayı nasıl da kirlettiği, iklimleri nasıl değiştirdiği bilinmesine rağmen atılan adımların doğayı geri kazanmaktan uzak olduğunu düşünenlerdenim. Keşke yanılıyor olsam! İşin uzmanı olmamakla birlikte ormanın bol olduğu yerde yağışların düzenli aralıklarla yağdığı, bozkırın da kuraklıkla boğuştuğunu yaşayarak görmekteyiz. Sanırım en azından bu uzmanlığı gerektirmemektedir.
Bazı iyi insanların giyim kuşamlarımıza dikkat çekerek ‘’Ekim ayının, hekim ayı’’ olmaması ve beyaz adamın aklını başına toplayarak paranın her şeyi çözebileceğine dair akıl tutulmasından bir an önce kurtulması dileklerimle…
Daha yemiz bir doğada kalın. Sağlıklı kalın…
