Prof. Dr. Süleyman BOZDEMİR


KÖY ENSTİTÜLERİNİN KURULUŞUNUN 81.Cİ YILDÖNÜMÜNDE (7)


CUMHURİYET’İN YARIM KALMIŞ EĞİTİM DEVRİMİNİN SONUÇLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Laik İlkelere Göre Düzenlenen Eğitimdeki Uygulamalar

Laik ilkelere göre düzenlenen eğitim yaşamında:

1.karma eğitim“ esas olur.

2.  3 Kasım 1928 tarihli “Türk harfleri hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girmesiyle, 1928 yılı Aralık ayından itibaren, resmi ve özel bütün Türkçe gazeteler ve dergiler yeni Türk harfleri ile çıkmaya başlamıştır.

3. 1 Ocak 1929 tarihinde Millet Mektepleri açılmıştır. Halka önce okuma-yazma öğretme amacıyla açılan bu okullar ilerleyen dönemlerde yaşamak için gerekli olan diğer bilgileri de öğretme amacı gütmüştür.

4. Türk Ocakları, Halkevleri ve Halk Odaları’nda okuma-yazma kursları düzenlenmiştir. Yeni harflerin kabulünden sonra bu harfleri öğrenmek için açılan Millet Mekteplerinden 1928-1937 yılları içinde 1.451.759 öğrenci mezun olmuştur. Bu öğrencilerin %73.15’i erkek, %26.85’i kadındır. Millet Mekteplerine devam eden ve bu mektepleri bitiren öğrencilerin özellikle 1928-1932 arasında en yüksek sayı ve oran arz ettiği aşağıdaki tablo 1’de görülmektedir.

Not: Tablo 1-9 kaynak (6) dan alınmıştır.

 

 

5. Öğretimde Birlik, Türk harflerinin kabulü ve Millet Mekteplerinden sonraki aşamada, temelinde yine milli nitelikler taşıyan “Tarih ve Dil çalışmaları” başlatıldı. Milli tarih çalışmalarına önem veren Atatürk ileri sürdüğü Türk Tarih Tezi ile Anadolu Türklüğü’ nün, tarihi gerçekler ışığında incelenmesini önermiştir. Türk tarihinin bilimsel olarak araştırılması için 1931’de Türk Tarihi Tetkik Cemiyetini kurmuş, 1935 yılında Türk Tarih Kurumu adını almıştır.

6. Atatürk çağdaş bir devlet için siyasal devrimlerin yeterli olmadığını bunun için toplumsal ve kültürel atılımların yapılması gerektiğini biliyor ve bunları sırasıyla gerçekleştiriyordu. Bütün devrimlerin milli egemenlik ilkesi ve milleti çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma amacı taşıyan Atatürk, dilde de bu ilke ve amaç için hareket etmiştir. Atatürk’ün tarih araştırmalarının yanında Türk dilinin arılaşması ve başka dillerin etkisinden kurtulması için büyük çabalar harcamıştır. Bu amaçla 12 Temmuz 1932’de Türk Dili Tetkik Cemiyeti kurulmuştur. Daha sonra da Türk Dil Kurumu adını almıştır.

7. Eğitimin bir başka gelişmesi ise ortaöğretim ve yükseköğretimde gerçekleşmiştir. İlk ve ortaöğretimde okul programları değiştirilir (1924, 1926,1931, 1935). İlköğretmen Okulları her ilin özel idarelerinden alınıp 10 bölgede toplanır ve güçlendirilir. 1926 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü kurularak ortaokul öğretmeni yetiştirme ilk kez gündeme getirilir. Gazi Eğitim Enstitüsü’ne eklenen yeni bölümlerde; Resim-İş, Müzik, Beden Eğitimi gibi alanlarda yeni tip öğretmenler, müfettişler ve meslek adamları yetiştiştirilir. Bunların içinden bilim insanları yetiştirmek üzere yetenekli bazı gençler özenle seçilerek yurtdışına seçkin üniversitelere gönderilmeye başlanır. Bu ilk önlemler 1925-1929 yılları arasında Milli Eğitim Bakanı olan Mustafa Necati’nin eseridir. O’nu Bakan Saffet Arıkan  (1935-1938), Hasan Ali Yücel (1938-1946)  izler.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05