Kraliçe Marie Antoinette, Fransız halkı için “Ekmek yoksa pasta yesinler” demişti ya
Bizimkiler altta kalır mı
Bizim de bakan ama görmeyen Bakanımız da “geçinemiyoruz” diyen asgari ücretlilere “bin TL çok para” demişti.
Gecen gün de bir mahalle imamının Twitter hesabından paylaşımını okudum.
İmam, ekonomi battı diyenlere çok kızmış ve diyor ki:
“Bir arkadaş çağırdı, gittim. Okuyup duasını yaptım. Sonra arkadaşın daveti üzerine köfteciye gittik. Lüks ve büyük bir salonu vardı köftecinin. İçerisi öyle kalabalıktı ki, bir saat köfte bekledik.
Daha sonraki günlerden bir gün de Sarıyer börekçisine gittim. Burada da yüz metre kuyruk vardı. Bir de diyorlar ekonomi bozuk, millet fakir.”
İmam efendi millete böyle isyan etmiş işte; haklı da.
Yirmi yaşında yeni işe başlamış bir imam 6500 TL maaş alır. Ölüden diriden, okumalardan ve pamuk tıkamaktan para alır. Bir de üzerine bu halk onu köftecilerde ve börekçilerde gezdirir. Bilmem artık boğazda balık rakı denemiş midir?
İmam efendi ne bilsin asgari ücret ne kadar
Geçinemiyoruz diyenleri anlamak için aynı parayla bir ay yaşamak gerekir.
Geçinemiyoruz diyenleri anlamayanlar kendilerini Allah’ın özel kulu zannederler.
Acaba Tanrı da öyle mi görür?
Herkes diğer insanları kendi gibi bilir.
Maalesef insanlar böyledir.
Bilhassa memleketimizin imamlarıyla siyasetçileri böyle.
Aslında bu siyaset ve din adamlarına asgari ücretten fazla para vermeyeceksin ki görelim bakalım nasıl konuşacaklar.
Daha doğrusu bu iki gruba hiç para vermeyeceksin çünkü siyaset ve din meslek değildir; fahri yapılacak bir hizmet dalıdır.
Siyaset ve din meslek haline geldiğinde bu mesleğin mensupları kendilerine çalışır ve kendilerine bu işi verdiği için mesleğin kıdemlilerine biat ederler.
HALKA DA PASTA YESİNLER, derler.
DİN ve SİYASET ADAMLARI HALKI KÖLELEŞTİRMEKLE GÖREVLİDİRLER.
