CENGİZ ARCAN


ARICI NAİL DAYI


Nail dayı İzmir Dikili’nin bir köyündendir. Arıcılık yapar. Yazları Ayçiçek zamanı arılarını Trakya’ya getirir ve oğlu Murat ile birlikte iki üç ay köyümüzde kalırdı.

Birkaç köylü arkadaşımın vesilesiyle tanıştık Nail dayıyla; arılarının yanındaki çadırda kalırdı, birkaç kez benim evimde de misafir olmuştu.

Ben “Nail dayı” derdim o da bana benden yirmi yaş büyük olmasına rağmen “Cengiz abi” derdi. Bana arıları sevdirmiş ve bir arı sandığı hediye etmişti, ilk arımı da onunla birlikte yakalayıp sandığa koymuştuk.

Mülayim adamdı Nail dayı, profesyonel arıcıydı; köydeki amatör arıcıları bilgilendirir, elinden gelen yardımı esirgemezdi. Kıskanç pis gönüllü kişilere hiç benzemezdi.

Arı ölümlerini birlikte gözlemlemiştik Nail dayı ile ve Albert Einstein’ın “arılar yok olduktan sonra insanlar en fazla beş yıl dayanabilir ve yok olurlar” sözünü hatırlattım ona. Nail dayı da “tanımam o adamı ama doğru söylemiş. Arılar yok olurken doğa da bozulmaya başladı.” dedi. Hayatı dağda bayırda geçmiş Nail dayının tespitleri de Einstein ile benzeşiyordu.

Dayı fakir adamdı ama adamdı, örf âdet, adap bilirdi. Oturmasını kalkmasını ve konuşmasını bilen ağar adamdı vesselam.

Dört yıldır yurtdışında yaşadığım için iletişimimiz kopmuştu. İki gün önce köydeki evimde otururken telefonum çaldı. Karşımdaki ses Nail dayının sesiydi. Halleştik, hatırlastık. Hep aynı mülayim ses tonuyla oğlu Murat’ın işe girdiğini, kendisinin yaşlandığı için arılarını gezdiremediğini, köyündeki evinin bahçesinde az sayıdaki arılarıyla oyalandığını anlattı ve beni köyüne davet etti. “Geldiğinde telefon aç, ben seni Dikili’de karşılar köye gideriz” dedi.

Uzun konuştuk Nail dayıyla, sesi çok sağlıklıydı ama dost özlemi vardı ses tonunda. Ya da ben öyle hissetmiştim!

Teli kapayınca kendime baktım; benim ne güzel dostlarım vardı. Zengini fakiri, okumuşu okumamışı, serserisi beyefendisi rengârenk birçok dostlarım vardı. Hiç ummadığım bir zamanda hiç umulmadık bir yerden çıkıp ses veriyorlardı.

Bugün saat 12.00 de televizyonun başına oturdum, Bayanlar Voleybol Milletler Ligindeki Polonya- Türkiye maçını izliyordum ki yine telim çaldı. Baktım Nail dayının numarası ve açtım telefonu

-Efendim Nail dayı, buyur!

-Cengiz abi ben Murat.

-Sesin babana ne çok benziyor, ayırt edemedim. Buyur Murat!

-Abi babamı az önce kaybettik, öldü babam.

Şaşırdım, şok oldum!

-Murat daha iki gün önce babanla görüşmüştük, şaşırdım, ne diyeceğimi bilemiyorum. Allah rahmet eylesin, sizlere sabır diliyorum!

Hayat böyle bir şey, bir varmış bir yokmuş gibi! Bir yerlerden gelip bir yerlere gider gibi!

Yarın sıranın kime geleceğini bilemeden, bu dünyaya kazık kakacağını zannedenlerin arasında adam gibi yaşayarak günümüzü doldurabilirsek ne mutlu bize!

Her zaman söylediğim gibi ölüm ve mezarlıklar çok öğretici! Ve ölüm bize ne çok şeyler hatırlatıyor! Gelmişi, geçmişi ve geleceği!

Tanrı herkese sağlıklı ve mutlu bir yaşam ve huzurla ölmeyi nasip etsin!

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00