Siyaset, acıyı unutturdu

6 Şubat tarihi aradan kaç yıl geçerse geçsin hafızalardan silinmeyecek bir tarih olarak kalacak. Acının, çaresizliğin, üzüntünün, her şeyini kaybetmişliğin tarihi 6 Şubat…
Binlerce insanımızı kaybetmemize, insanlarımızın en sevdiklerini toprağa vermelerine, evlerinden barklarından olmalarına neden olan deprem felaketinin yaşandığı tarihtir 6 Şubat. Bu tarih, para hırsı ile insanların canlarının nasıl hiçe sayıldığı tarihtir. Ailelerin yok olduğu tarihtir 6 Şubat…
Bu tarihin üzerinden 1 ay geçti. Herkesin de bildiği üzere halen daha toprak altında çıkarılmayı bekleyen cenazelerimiz var. Canlı umudu kalmadığı için en azından cenazelerini alabilmek için enkazların önlerinde bekleyen aileler var.
Diğer yandan da yaralar sarılmaya devam ediliyor. İhtiyaçlar karşılanıyor, insanlar zor da olsa normal hayatın akışı içinde günlerini geçirmeye devam ediyorlar.
Bu kadar hassas bir dönemde, insanların birbirlerine kenetlenerek deprem felaketinin izlerini topyekün seferberlik halinde silmeleri gerekirken Seçim tartışmaları başladı sonra deprem olayı rafa kaldırıldı.
Tek gündemimiz seçim konusu oldu. 6 Şubattan itibaren ana haberlerin en çok yer verdiği deprem haberlerinin yerine siyasette değişen dengeler geldi. Ana haberlerden sonra yayınlanan siyaset programlarından deprem uzmanlarının görüşlerini dinliyor, deprem ile ilgili son güncel bilgileri an be an takip ediyorduk taa ki seçim tarihi belli olana kadar. O tarihten sonra sonra haberlerin ana kaynak noktası siyaset ve seçim konusu oldu.
Çok mu gerek çok mu elzem bir şey? Hele ki bu zamanda…
İnsanların siyasetçisinden tutun da sanatçısına, kasabından tutun da aşçısına kadar herkesin deprem olayına kenetlenmesi gerekirken yapılan işe bakın. Kimisinin gidip deprem bölgelerinde bir işin ucundan tutması bekleniyor kimisinin de siyaset yapıcılar özellikle bu facianın hesabını sorması gerekiyordu. Yok yere yitip giden canların haklarının aranması gerekiyordu.
Ama olmadı… Olamadı…
Siyaset, maalesef depremin önüne geçti. Koltuk sevdası, acıların üstünü örttü. Olmayacak zamanda olmayacak işlerin peşlerine düştüler.
Tarih bunu da yazar bir kenara bizden söylemesi…