"Bu benim sonbaharım/ Bu benim son gürlüğümdür"
CAN YÜCEL
AKARSUYA BIRAKILAN MEKTUP
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını.
Neden akşam oluyorum tren kalkınca
Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
Mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
Öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
Az önceki çiçekler nasıl da diken diken
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
O sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
O elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
Günler devlet alacağı, yıllar bir kadehçik buzlu rakı
Oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı
Nerde şimdi, nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç…
HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL
Hasan Hüseyin, sevgili gidince sonbahar oluyor; gerçek sonbaharımı yaşıyorum ben, ama sonbahar olmuyorum!
Şair, "oyuncaklar eski şarkı" diyor. Bense, "Affan Dede'ye para saydım." çocukluğumu satın aldım; pırıl pırıl zıpzıplarım var, çemberim var, "bulutlardan yüce" uçurtmam var ve hiç bitmesini istemediğim "horoz şekerim" var, diyorum. Yaşımı unutuveriyorum!..
Hasan Hüseyin, "Kavaklara oklu yürek çizip duran o çakı nerde şimdi?" diye yineleyerek hüzünle soruyor.
Ben şu anda "bir aşk değirmeniyim" Ayça Parkı'nda şiirler öğütüyorum.
Hasan Hüseyin, "o kuş çoktan öttü, bitti" diyor. Bense, "çok oldunuz be serçeler" diyorum, "kapatırım şimdi kapıyı" diyorum; dinlemiyorlar beni.
Ben de kapatmıyorum kapıyı, "varsın dinlemesinler."
Şair, "neden akşam oluyorum tren kalkınca /kırlangıçlar birdenbire çekip gidince" diyor.
"Bir telgraf direği bana
Kırlangıcı hatırlatır
Bir kırlangıç yolculuğu
Halbuki kırlangıç eskiden
Bana evimi düşündürürdü" -OKTAY RİFAT
Şair gibi anılara dalıp bakmayacaksın kuşlara sevgili Hasan Hüseyin!..
Baktın ki kuşlar sus pus... Baktın ki arpacı kumrusu gibi, dut yemiş bülbül gibi düşünüyorlar; belki de "buranın tadı tuzu kalmadı" deyip gitme hazırlığı içindeler, "akşam oluyorum" diye hüzün içinde dertli olacağına seslen onlara "merhaba" de! Belki vazgeçerler gitmekten; kim bilir!
"Merhaba küçük kuşlar merhaba
Nedir bu sessizlik, hani selam sabah
Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar
Ahlar, oflar, naralar, çığlıklar…
Nerde sevda şarkıları nerde
Göksu safaları, Kağıthane safaları
Alemdağ, Çırçır, Anadoluhisarı…
Anısı da mı kalmadı o günlerin
Yakışmıyor böyle susup oturmak doğrusu
Yakışmıyor birinize" -MELİH CEVDET
Murathan Mungan gibi, ''Uçan kuşlar konsun senin göğüne.'' de ve yüzünü karartma!
Haydar Ergülen gibi, ''Yüreğinden beyaz kuşlar, uçardı yüreğime'' de ve güzel günleri anımsa...
Orhan Veli gibi, "bir tren sesi duymayagöreyim,/ İki gözüm/ İki çeşme" deme trenin sevgiliyi getireceğini düşünerek bekle istasyonda...
"Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz" diyorsun sevgili Hasan Hüseyin, çok da haklısın!
Ama, Aziz Nesin gibi söyle susarak sevdiğini:
"Güneş altında söylenmedik söz yokmuş..
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi..
Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz..
Ben de söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde...
Hiçbir biçim kalmamış dünyada denenmedik…
Ben de susuyorum sevgimi saklayıp içimde….
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor…
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim…
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde…"
AZİZ NESİN
Hilmi Yavuz gibi Veda etme susarak!..
"dağ kendi güneşini çıkardı gitti;
ben kendi gülüme kapandım kaldım;
sustum, her sustuğum yerdeki kaybolmalar
çağırır akşamı…
akşam,
uysaldır, boynunu bükerek gelir,
ve teslim olur bana şiirler, elvedalar…
işte ben gittim, her şeyi söyledim, gittim;
işte benden herkese,
herkese bir sonbahar…" -HİLMİ YAVUZ
Gülten Akın'ın "Sözleri Kuş Kadınlar"ı gibi de susma!
“Bunlar güvercin” dedim, “gövdesinin inceliğinden..”
“kumru olsa..” dedim, ona baktım
baktım beni dinlemiyor
güvercinler uçtu, sustum." -GÜLTEN AKIN
Sonbaharınızı gelecek baharları düşleyerek geçirin, azıcık gecikirse de:
"-Bu bahar nerde kaldı, yau?" diye sorun Can Yücel gibi, ama "bir başka bahara kaldı, bahar." derlerse size kabul etmeyin, başkaldırın!
CAN YÜCEL'in "Baharın Azizliği"ndeki duygularını şu anda yaşayın..
"Kibrit çakıyorsun karanlıkta badem çiçeklerini görmek için
Ve mart denizlerinde tedirgin bir sarnıç gemisi gözlerin
Bir iş açacaksın sen başımıza, yangın mı olur artık bahar mı?
Her gününüz bahar güzelliğinde geçsin; ilk ya da sonbahar fark eder mi?
HOŞÇA KALIN.
