Şimdi ne oldu da siyasetçilerimiz, dinlisi dinsizi, Cumhuriyetçisi Demokratı Türk milletinin etnik kimliklerini ve mezheplerini saymadan söze başlamaz oldular.
Ne mi oldu?
Türkiye Cumhuriyetini yıktılar.
Türk milletini bin parçaya böldüler.
Halkları bir araya toplayıp millet yapan büyük Atatürk’e ağız dolusu küfür ettiler.
Küfür edenleri ve milleti parçalayanları ilahlaştırıp önünde secdeye vardılar.
Din ise en büyük zararı aldı.
Allah, din, ve Muhammed’i dillerine dolayarak ve çıkarları için kullanarak içlerini boşalttılar. Bu kutsi kavramların saygınlığına leke sürdüler.
Çıkar hesaplarıyla bu kutsal kavramları pis ağızlarına dolayarak insanları kendilerinden nefret ettirdiler.
İslam dinini yerle yeksan ettiler.
Hiçbir zaman kurulamamış olan İslam göklere çekildi ve her mahallede ayrı bir putperestlik dini kuruldu.
Evet Allah’ın dinini hiçbir zaman kabul etmeyip her mahallede ayrı bir putperest dini kurdular.
Allah’a savaş ilan ettiler.
Peki kim bunların sorumlusu?
Bizi yönetenler mi?
Siyasetçiler mi?
Mahallenin imamları mı?
Yok yok, bunların hiçbiri sorumlu değil.
Tek sorumlu ve suçlu biziz biz.
Bizi yönetenlere yetki verdik ama denetlemedik.
Bize vaaz veren imamı koyun kaval dinler gibi dinledik. “Sen ne diyorsun, bu anlattıkların nerede yazıyor” demedik.
Bu imam ve siyasetçilere kendi kazançlarımızdan kat kat fazla maaşlar verdik. Dolayısıyla bolca Firavunlar yetiştirdik.
Evet bu olanların tek suçlusu biziz.
İmamlar ve siyasetçilerden başka kimsenin elinde güç kalmadı.
Elinde biraz para olanlarda zannetmesin kendilerine bir şey olmayacak. Paraları hiçbir şeye yaramayacak.
Evet, Kürdüm Lazım diyerek etnik kimlikleriyle ve cemaat ağızlarıyla konuşanlar; hepiniz pişman olacaksınız.
Dinliler ve dinsizler hepiniz pişman olacaksıniz.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini hepiniz arayacaksınız.
“Atatürk, gel bizi kurtar.” diyeceksiniz.
Ama artık size yardım edilmeyecek, kurtulamayacaksınız.
Hepiniz kendi ellerinizle sivriltmiş olduğunuz kazıkların üzerine oturacaksınız.
Oturacaksınız ki; caniniz acısın.
VE yaptığınız yanlışları idrak edeceksiniz.
Hadi bakalım:
“Ümmet Ümmet” diyen imamlarınız gelsin,
İktidarı ve muhalefetiyle, her fırsatta sizin etnik kimliklerinizi kaşıyan çok sevdiğiniz siyasetçileriniz de gelsin.
Şeyhleriniz, Şıhlarınız, ağalarınız ve dedeleriniz de gelsin.
Kapınıza dayanmış olan büyük bir iç savaştan sizi kim kurtaracak.
Yine de size bir umut vereyim:
Parti mensupları ve imamların sizin düşmanınız olduğunu idrak ederseniz kurtuluşu başlatmış olursunuz.
Vicdanınızı elden bırakmadan aklınızı çalıştırmalısınız.
Başka çare yok.
Kazanız mübarek olsun
Cengiz Arcan
09 Ağustos 21
