Elimde Gazeteciler Cemiyeti Yayınlarından çıkma “Ne Haber” adlı bir kitap var. Kitabın yazarı gazeteci Mustafa Arslan.
Sayın Arslan kitabın önsözünde şu ifadeleri kullanmış:
“Gazetecilik bir aşk mesleği.
Çoğu zaman karşılıksız gözüken, bir nevi kara sevdanın adı. Ancak; bir karşılığı var elbet. Hem de en beklenmedik zamanda ortaya çıkıveren, tam da yaptıklarınızın boşuna olup olmadığını sorgulamaya başladığınız anda, içinizde umutlar filizlendiren, önünüze güzellikler koyuveren bir uğraşın, mücadelenin adı; gazetecilik.
Bir başka deyişle; bitişi olmayan bir koşunun her daim son metrelerini koşmaktır gazetecilik.”
Bu güzel sözlere katılmamak mümkün değil.
Gerek gazetecilik okulunda okuyanlara ve gerekse alaylı yetişen gazetecilere hep 5N1K öğretilmiştir. Bilmeyenler için 5N 1K’nın ne olduğunu izah etmek gerekirse; 5 N(Ne, Nerede, Ne zaman, Niçin, Nasıl?) sorularıdır. Ve 1 K ise, (kim) sorusudur? Biz haber yaparken 5N1K’ya cevaplar ararız. Bize ustalarımız, “Bunlardan bir eksik olursa o haber eksik sayılır” demiştir. Bir emniyet mensubu arkadaşımız da aynı şekilde,”Bir olayda veya cinayette sizler gibi bizler de 5N1K sorularına cevaplar ararız” demişti.
Bu konuları bir meslektaşımız ile konuşurken bu sorulara bir de A harfinin eklenmesinin gerektiğini söylemişti. Yani, A=Acaba? Gülüşmüştük.
Evet, ağlanacak halimize gülmüştük.
Toplumdaki bozulmalar tepeden başlayıp tabana kadar yayıldığı için maalesef basın da bunlardan nasibini almıştır. Meslektaşlarımız içinde sağ ve sol görüşlülerimiz vardır. Dolayısıyla büyük bir çoğunluğu yandaştır. Takım tutar gibi kendi siyasi görüşüne en yakın olan partiyi tutmaktadır. Lideri veya partisinin belediye başkanının yanlış yaptığına tanık olsa dahi, maalesef yandaş olduğu için o yanlışı doğru olarak kabul etmektedirler.
İşte bu yandaş olan gazetecilerin yaptığı haberlerin doğruluğu hep şüphe götürdüğü için (A=Acaba?) sorusu sorulabilmekte veya düşünülmektedir.
Örnek mi istiyorsunuz?
TV’lerin haberlerini sunan enkırmenlere (ana haber sunucuları) bir bakınız. Sağcısı ve solcusu olanlar hiç fark etmiyor. Başta vücut dili olmak üzere, haberlere kattığı yorumlarla tarafını belli etmektedirler.
Nerede o 1 Eylül 1980 öncesinin TV haber spikerlerinin sunduğu ciddiyet?
Yok maalesef.
Enkırmenler, haberlere öyle yorumlar getiriyor ki, sanırsız ki bir siyasi partinin lideri. Hatta onlardan bile ileri giden konuşmalarına tanıklık ediyoruz.
O nedenle ben artık yandaşların haberlerine 5N1K+A olarak bakıyorum.
Haksız mıyım?
