Okuduğum kitapların birinde ‘’İlgi prejöktör gibidir. Nereye tutarsanız orayı aydınlatır.’’ diye yazıyordu... Bu söz üzerinde biraz kafa yorduktan sonra doğruluğunu kanıtlamak üzere televizyon programlarının birinde ünlü bir müzisyenle yapılan konuşmayı örnek göstermeye karar vermiş ve bu diyaloğu da konu ile ilgili sohbetlerimde sık sık kullanmaya başlamıştım...
Tabi bu yazıyı okurken ‘’neymiş bu diyalog?’’ diye merak ettiğinizi de seziyorum. Sizi daha fazla merakta bırakmadan konuyu aktarmaya çalışayım...
Yıllar önce İstanbul’un ünlü erkek liselerinden birine ataması yapılan tecrübeli tarih öğretmeni ilk dersine girdikten sonra kendi kendine ‘’bu sınftaki haytalarla işimiz zor olacak’’ diye düşünürken birden aklına yaş ortalamaları on yedi, on sekiz gibi olan bu çocukların yaşları gereği ençok da cinsellik konusuna ilgi duyacaklarını düşünüyor. ‘’Hayta’’ diye tanımladığı bu çocukları en zayıf yerlerinden yakalayıp hizaya getirmeyi planlıyor. Bu yolla hem başarılı bir eğitim öğretim yılı geçirmeyi, hem de okulda öğrencilerce sevilen bir öğretmen olmayı hedefliyor. Derslere başlayışının ikinci haftasında:
‘’Çocuklar şöyle arkanıza yaslanın bakalım’’ diyor ve ‘’Biliyorum ki; yaşlarınız gereği cinsellik ilgi duyduğunuz konuların en başında geliyor. Sizin yaşlarınızda iken ben de bu konuya çok ilgi duyardım. Dersleri dikkatlice dinlerseniz senenin sonunda en çok ilgi duyduğunuz bu ‘’cinsellik’’ konusunu sizlerle, erkek erkeğe en ince noktalarına kadar konuşuruz.’’ diyor.
Öğretmenin bu sözlerinden sonra çocuklar en çok tarih derslerine çalışmaya başlıyorlar. Ders yılı süresince sınıfında hiçbir disiplin sorunu yaşanmıyor. Arada ufak tefek dersi sulandıracak çatlak sesler çıksa da sınıfın çoğunluğu bu arkadaşlarını kontrol etmeyi başarıyor. Öğretmen bir bakıma sınıftaki ders disiplinini çocukların kendilerine sağlatmayı başarıyor...
Göz açıp kapayıncaya kadar ders yılı sonu geliyor... Artık birkaç gün sonra okulları yaz tatiline girecek, bazıları da okuldan mezun olacaktır. O gün son sınıf öğrencilerinin dersine giren tarih öğretmeni yoklamayı aldıktan sonra herhangi bir disiplin olayı yaşamamanın verdiği bir özgüvenle sandalyesine oturuyor ve arkasına yaslanıyor. Çocuklar ile geleceğe dair sohbetler ederken öğrencilerden birisinin:
‘’Öğretmenim hani bize senenin başında verdiğiniz bir sözünüz vardı’’ diye hatırlatma yapmasının üzerine:
‘’Evet anladım. Şu mesele... Çocuklar bu biraz inceliği ve tarihi bir derinliği olan konudur. Zaten siz okulu bitirdiniz. Şurada birkaç gün sonra diplomalarınızı alıp hayata atılacaksınız. Belki de birçoğunuz çok yakın bir zamanda evleneceksiniz. Dolayısıyla siz zaten cinselliği hayatın içinde yaşayarak öğreneceksiniz’’ deyince çocuklar şaşkınlıkla biribirilerine bakışırken öğretmenin imdadına ders sonu zili yetişiyor.
‘’Bu engin tarih bilginizi neye borçlusunuz?’’ diye soran sunucuya ünlü müzisyen yukarıdaki yaşanmış hikayesini anlatıyor. Bu yaşanmışlıktan da anlıyoruz ki; ‘’ İlgi gerçekten bir prejöktör gibi. Nereye tutarsanız orayı aydınlatıyor...’’
Bilmem siz nasıl düşünürsünüz?..
Salih KOÇ
12 Mayıs 2021 / Büyükçekmece-İst.
kocsalih57@hotmail.com