yurtCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, barınma ve yurt problemine tepki olarak ülkenin dört bir yanında eylem yapan üniversite öğrencilerini yalancılıkla suçlayan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sosyal medya hesabından tepki gösterdi.Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı sokak röportajlarında ülkenin ekonomik durumunu eleştiren gençlere “Çıkar, telefonunu göster” diyen iktidar yanlısı yaşlı insanlara benzetti.
Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
“Gençleri ya işsiz bırakıyorsun ya yurtsuz! Çıkmışsın “Gençlerin sorunu yok” diyorsun. Sorunları reddedince yok olmuyorlar, sen sadece hamaset yapmış oluyorsun. Derdini anlatan gençlere yaklaşıp “Çıkar telefonunu göster” diyen dayılara benziyorsun Erdoğan, zerre farkın yok!”
"YURT SORUNUNU BİR YILDA ÇÖZECEĞİM"
Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de Balçova Belediyesi’nin düzenlediği, “Üniversiteyi Kazanan 500 Öğrenciye Dizüstü Bilgisayar Dağıtım Töreni’nde” konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun törende yaptığı konuşma özetle şöyle:
"Bu gece benim hayatım açısından da son derece anlamlı bir gece… Gençlerle buluşuyoruz. Keşke mümkün olsaydı da daha geniş bir ortamda çok sayıda gençle beraber olabilseydik. Ama o günler de mutlaka gelecek. Belediye başkanımız gayet güzel bir konuşma yaptı. Sayın başkan öncelikle seni yürekten kutluyorum. Nedeni şu, sadece gençlere değil, Balçova’da yaşayan herkes sahip çıkıyorsunuz. Burada izlediğimiz kısa videoda bunu bütün ayrıntılarıyla bize gösterdiniz. Ayrıca yanınızda oturan büyükşehir belediye başkanımız var. Ona da yürekten teşekkür ederim. Siz Balçova’yı, o bütün İzmir’i kucaklıyor.
"TÜRKİYE'DE YAŞANACAK VE ÇALIŞACAK ORTAMI SİZLERE SAĞLAYACAĞIM"
Sevgili gençler, aslında hayatın önemli adımlarını atacaksınız üniversiteye başladığınızda. Farklı bir dünyayı göreceksiniz. Sorunları en az bizim kadar biliyorsunuz. Ya komşularınızdan ya arkadaşlarınızdan ya dostlarınızdan herhangi bir şekilde sorunları biliyorsunuz. Sizden istediğim sadece bir şey var. Sakın ola ki umutsuzluğa kapılmayın. Bazen gençlerimiz, üniversiteyi bitirdikten sonra yurt dışına gidip orada çalışabilirim, daha iyi olanaklar sağlayabilirim diye düşünüyor. Size sözüm söz, Türkiye’de yaşanacak ve çalışacak ortamı sizlere sağlayacağım. Bundan kesinlikle emin olmanızı isterim. Eğer bizim babalarımız, eğer bizim dedelerimiz milli kurtuluş savaşını en zor koşullarda verdilerse ve bu güzel Türkiye’yi bizlere ve sizlere armağan ettilerse bizim umutsuzluğa kapılma hakkımız yok.
Sizler, üniversitede okuyacaksınız. Hayatı bizden daha iyi sorgulayacaksınız. Dünyayı bizden daha iyi gözlemleyeceksiniz. Teknolojiyi bizden daha iyi kullanacaksınız ve Türkiye’yi bizden daha hızlı büyüteceksiniz. Ve demokrasiyi ve sevgiyi ve dostluğu kesinlikle birlikte Türkiye’ye getireceğiz. Bunu göreceksiniz. Kavgayı değil, hoşgörüyü getireceğiz. Sevgiyi getireceğiz. Kimsenin kimliğini, kimsenin inancını, kimsenin yaşam tarzını sorgulayamayacağız. Bu ülkede beraber huzur içinde yaşayacağız. Sizi ayrıştırmak isteyebilirler. Kavganın ortasına çekmek isteyebilirler. Sağduyuyla hareket edeceğiz. Herkesi kucaklayacağız. Her düşünceye saygı göstereceğiz. Ve göreceksiniz ki, Türkiye’nin çözülmeyecek hiçbir sorunu yok. Her sorunu rahatlıkla çözebiliriz.
"YURT SORUNUNU BİR YILDA ÇÖZECEĞİM"
Onlar, 19 yılda yurt sorununu çözemediler. 19 yılda… Benim sadece sizlere değil, benim bu ülkenin halkına sözüm var. Değil 19 yıl, bir yılda Türkiye’de yurt sorununu çözeceğim. Bir yılda… Bir ülke kaynağını, öncelikle çocukları için harcar. Asıl para harcanacaksa, geleceğimiz olan evlatlarımız için harcanması lazım. Biz bunu yapacağız. 19 yıldır çözemediler.
Sizin abileriniz var. Onlar üniversiteyi bitirdiler. Yüz binlercesi işsiz. Yüz binlercesi… Bazen sokaklarda kameraların önüne çıkıyorlar. İşsiz oldukları için şikâyet ediyorlar. Geçinemediklerini söylüyorlar. Zor koşullarda yaşadıklarını söylüyorlar. Yandan bir dayı fırlıyor. ‘Göster’ diyor cep telefonunu. O atarlanıyor. Bugün, devleti yönetenler de aynı pozisyondalar. Size yaşanacak bir Türkiye vaat ediyoruz. Birlikte yaşayacağımız, birlikte mücadele edeceğimiz, birlikte güçlü olacağımız bir Türkiye’yi vaat ediyoruz. Abilerinizden kredi Yurtlar Kurumundan borç alanlar oldu. Kredi alanlar oldu. Ve bunların büyük bir kısmı işsiz. Şimdi icra memurları geliyor. Paraları verin diyor. İş yok, ama para istiyorlar. Bunların faizlerini kesinlikle sileceğiz.
"ATTIĞINIZ TWEET DOLAYISIYLA KİMSE SAAT ALTI'DA KAPINIZA GELMEYECEK"
Kesinlikle iş başı yaptıktan sonra sadece anaparalarını geri alacağız. Ve biz, sizlere huzur içinde yaşayacağınız bir Türkiye yanında, iktidar sahiplerini özgürce eleştirebileceğiniz bir demokrasiyi de vaat ediyoruz. Rahatlıkla eleştirebileceksiniz. Korkmadan eleştirebileceksiniz. Acaba bir tweet atarsam, polis sabahın köründe gelip evimi basar mı? Hiçbir polis sabahın köründe attığınız tweet dolayısıyla, yaptığınız konuşma dolayısıyla kapınıza gelmeyecek. Eğer bir kişi sabahın altısında zili çalacaksa diyeceksiniz, zili duyarken sütçü geldi herhalde zili çaldı. Evet, Böyle bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Birlikte yapacağız. Gençlerimizin büyük bir kısmı üniversiteyi bitirdi ve işsiz. Kesinlikle bütün motorları maviliklere süreceğiz. Sizden bir şey istiyorum. Çalışın. Anneleriniz büyük umutlarla sizleri üniversiteye gönderiyor. Çalışın, başarılı olun. Her başarı, Türkiye’nin başarısı demektir. Vereceğiniz, göstereceğiniz her başarı, Türkiye’nin kalkınması demektir. Bizim görevimiz de sizin bu başarılarınız çalışacağınız alanlar yaratarak büyütmek olacak. Gençler, sizlere sözüm var. Onların feriştahı gelse, yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Kararlıyız.”
