DEVLET İÇİN

Herkes kendi çalıştığını görür, kendinden yukarıdakileri kıskanarak adaletsizlikten dem vurur ama kendinden alt guruplara bakmaz ve görmez.
Saygı duyduğum yazar bir ağabeyim geçen gün bir yazısında Emekli Cumhuriyet Baş Savcısı bir arkadaşıyla söyleşisini kaleme almış.
Yazı, dikkatimi çeken konular ve dersler ile dolu idi.
Emekli savcı günümüzdeki değişik yerlerden birkaç maaş alan bürokratlardan ve siyasilerden yakınarak “bir komünist parti kuralım” diyor.
Söyleşi sırasında 8500 TL emekli maaşı aldığını söyleyen savcı bey yayınevi sahibi ağabeyimizin BAĞ-KUR’dan aldığı 2400 TL emekli maaşına hiç hayıflanmıyor. Hatta gururlanarak kendisinin 38 yıl devlete hizmet ettiğini söylüyor.
Çok duydum; hastanede çalışan hademenin, öğretmenin, doktorun tüm sivil ve resmi devlet çalışanlarının ağzından dökülen bu sözleri...
Kendilerinden fazla maaş alanlar eleştirilir ama kendilerinden çok azla geçinmek zorunda kalanlar görmezden gelinir.
“BEN DEVLETE BU KADAR YIL HİZMET ETTİM.”
Devlet çalışanlarının en alttan en üsttekine kadar hepsi emekli olduktan sonra bu cümleyi kullanırlar. Bazen gururla bazen de sitemle...
Beyefendi devlete bedava mi hizmet ettiniz?
Devletin gerçek sahibi olan halk kuru ekmek bulamazken sizler yağlı ballı çöreklerle beslendiniz.
Seçilmişi atanmışı, devlette çalışan herkes çalışmalarının karşılığını fazlasıyla almıştır.
Ben BAĞ-KUR emeklisiyim. Emeklilik günlerim yaklaştığında askerlik günlerimin sigortasını yatırırsam günümün dolacağını, dolayısıyla emekli olabileceğimi söylediler. Yirmi aylık askerlik günlerimin sigortasını o günün şartlarında hatırı sayılır bir para yatırarak aldım.  
Yani ben de her fakir Türk vatandaşı gibi hiç bir ücret almadan yaptığım askerlik günlerimin sigortasını da yok canımla ödedim.
Evet bana kaçak işçi muamelesi yapmışlar ve sigortamı bile ödememişler.
Şimdi ben diyorum ki:
Devlet milletin organize olmuş halidir.
Devlet millettir, millet devlettir.
Devletin kurumlarında çalışanlar millete hizmet etmek için iş verilmiş ücretli elamanlardır.
En alttakinden en yukardakine kadar hepsinin statüsü budur. 
Ne kadar iş üretmişlerdir bilemiyorum ama hepsi ücretlerini fazlasıyla almıştır.
Neler gördük:
Eskiden askerlik yapmayanları adam yerine koymazlar ve kız vermezlerdi ama,
Askerlik yapmadığı halde devletin üst makamlarında çalışanları gördük.
Cebine koyduğu sahte çürük raporuyla askerlikten kaçan ama “milliyetçiyim” diyerek bıyık buranları ve kafasına yeşil takke saranları gördük.
“Devlet için çok hizmet ettik. Ne yaptıysak devlet için yaptık.” diyenleri de gördük.
Hepsi yalan söyledi; kim ne yaptıysa kendi için yaptı.
Bu memlekette millet ve devlet için sadece bir grup insan çalıştı.
Askerliğini er olarak yapanlar bir ücret almadan devlet millet için çalışmışlardır.
Vatan görevi deyip askerliğini er olarak yapanlardan başka kimsenin “Ben devlet için çalıştım.” demeye hakki yoktur.
Devletin gerçek sahibi de askerlik görevini beş para almadan yapan insanlardır.
Yedikleriniz içtikleriniz sizin olsun ama kimse atıp tutmasın artık.
Bu masalları kimsenin dinleyecek takati kalmamıştır.
Herkes kendi çevresini gözlemlesin, baksın ve görsün.
Eğer ki siz devlet için çalıştıysanız, ben de derim ki size:
Nedir bu devletin hali?
Nedir bu milletin hali?