Bu başlığı METİN ALTOK'un aynı adlı şiirinden aldım; çünkü onun sorularına ekleyeceğim sorularım var.
Metin Altıok diyor ki:
"Ben bunca yıl bunca insan tanıdım
Yüreği zehir dolu; yine de insanlardan
Kesmedim umudu. insan dedim
Yekindim; paylaştım varı yoğu.
Ben neden dudaklarının arasında
İğneler olan bir terzi suskunluğunu
Prova ediyorum şimdi bu yol boyu
Kederle yürürken dağlara doğru?"
"Masamın üzerinde
Dünden kalan işler
Tamamlanmamış yazılar
Okunmayı bekleyen kitaplar
Ve anılar ve umutlar."
İsmail Cem'in dizelerinde dediği gibi, masamı dağınık bırakıyorum ve suskunluğun provasını yapmak istiyorum; ama, yapamıyorum!
"Bazen cam kırıkları gibidir sözcükler...sussan acıtır, konuşsan kanatır."
"Dili, dini, rengi ne olursa olsun iyiler iyidir." demiş Hacı Bektaş Veli...
Kötü insanların varlığını düşündükçe susamıyorum, susamıyorum!..
Hele benim gibi tutkulu bir insan, doğa ve hayvansever olan arkadaşım Şebnem İlhan'ın ve öğrencim Ender Ülger'in iletilerini okuyunca susmaktan vazgeçiyorum. Sözcükler kanatsa da susmuyorum!..
Şebnem, "Herkes iyi olsa, mahkemelerin sayısı azalır, mahkeme koridorları boşalır. Dosyalar havada uçuşmaz. Kan gövdeyi götürmez. Adalet mekanizması tıkır tıkır işler. Genel-yerel yönetimler gerçek ve aslî görevlerini unutmazlar.
Herkes iyi olsa, bir ağacın köküne balta vurmak herkesin harcı olmaz. Çocuğa, kadına, hayvana istismar asla!..Şiddetin esamesi okunmaz...
Kişiler Allaha inancını doğayı koruyarak pekiştirir, bir damla suya şükrederek ibadet eder adeta." diyordu.
Ender de, "Suçsuz savunmasız bir hayvanı koruyamayan sistem, çocuğu, kadını, insanı koruyamaz. KO-RU-YA-MAZ." diye isyan ediyordu.
BEN NASIL SUSACAKTIM?.
"Nasıl bir mum diğer mumu, o da binlerce mumu yakalabilirse, bir insan sevgisi başka bir insan sevgisini, o da binlerce insan sevgisini mümkün kılabilir." demiş TOLSTOY.
Şair-yazar dostum SEVSEN ASLANTEPE de;
"Önce
sevilmeyi bekleyen
yalnız kalır
çünkü
onun gibiler çoğunluktadır.
Oysa peşin sevenler hep alacaklıdır!" diyor.
Çocuklar, masallarla büyür. Masallar hep iyi sonuçlanır, "Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine...” der masalcı masalın sonunda ve ekler, “Gökten üç elma düşmüş; biri bu masalı söyleyene, biri anlatana, biri de dinleyene...”
Oysa "Bu masalı çocuklara anlatmayın" diyor Gülsüm Cengiz:
"Evvel zaman içinde
kalbur saman içinde
bir zamanlar ülkenin birinde,
bir masal varmış
çocuklara anlatılan.
Bu masalda
devlerle savaşır Keloğlan,
padişahın kızını alıp
kurtulur yoksulluktan.
Padişahın küçük kızı
kurtarır sevdiğini tutsaklıktan,
zalimler bulur cezasını
kırk katırın kuyruğunda;
onlar ermiş muradına...
Umut, kuşun kanadında
adı zümrüt anka olan...
-Bu masalı çocuklara anlatmayın
çocuklar büyümesin boş umutlarla -"
Haksız değil GÜLSÜM CENGİZ büyükleri uyarırken! Çocuklara gerçekleri de anlatmalı diyor şair; anlatmalı ki, masum çocuklar birlik olurlarsa, el ele verip yeryüzünden acıları silebilsinler. Öğrensinler bu dünyada kötüler de var.
"Evvel zaman içinde
kalbur saman içinde,
bir zamanlar bir ülkenin birinde
değil benim ülkemde...
Çok eskiden değil şimdi,
taş yürekli bir zaman
öç alıyor çocuklardan;
masal değil yaşanan...
Çocuklar,
örselenmiş kuş sürüsü,
kırk kapının ardında
kırk yıla dek hükümlü...
Çocuklar,
yamaçlarda sarı sabır çiçeği,
acıların büyüttüğü...
Umut, hangi dağın ardında?
-Bu masalı çocuklara anlatın
öğrensinler gerçekleri;
birleştirip elllerini,
silmek için yeryüzünden
acıların resmini-"
Herkes gerçekleri, sorunları bilmeli ve çözüm aramalı ; bencil, acımasız, duyarsız olmamalı!
"Kedisiz ve sevgisiz getiriyorum/ günlerin yaprak döken sonunu" dememek için savaşım vermeli; bu dünya hepimizin...
Evler ve sokaklar kedisiz ve köpeksiz yetim kalırlar...
"NEDEN SESSİZ DURUYORSUN ÖYLE?.."
"Her sabah uyandığınızda hatırlamanız gereken şey mutluluğun başka yerde değil, sadece kendi yüreğinizde olduğudur. Çünkü huzurun kaynağı dışınızda değil içinizdedir."
TOLSTOY
Huzur bulmak mı istiyorsunuz? Yazıp duruyorum yıllardır...
Hâlâ öğrenmediniz mi? "SARIL BANA" diyor; patili canlar, çocuklar, kadınlar...
SARIL BANA
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
METİN ALTIOK
Metin Altıok bir başka şiirinde de duygularımı dile getiriyor:
"Sağır kulağa sözüm yok, köre ne göstereyim
Duymazlıktan, görmezlikten gelenler;
Bir de size sormalı, ya ben nereye gideyim?"
HOŞÇAKALIN…