Hadi bakalım, toplanın millet.
Hırsızları konuştuk, yolsuzlukları, topçuları, popçuları konuştuk; biraz da işin özünü konuşalım.
Her şeyi bilen magazin gazetecilerinizi toplayın.
Siz de toplayın siyasetçilerinizi, kurultayınızı.
Biz de toplayacağız mahallenin tüm yöneticilerini.
Yok öyle ayrımcılık, muhalefeti iktidarı hepsi gelsin.
Yazın gelen göçmen kuşlar, leylekler ve kırlangıçlar da gelsin.
Transit geçen turnalar da insin, bir suyumuzu içip bir söz de onlar söylesin.
Yetti artık, haramzadelerin çiftliklerini, gemilerini, yalılarını, katlarını konuşmaktan gına geldi.
Gelin artık gırtlak derdimizi konuşalım, işin özünü konuşalım.
Köylü amcanın tohumu toprağa savururken “Kurda, kuşa, bana da.” dediği gibi kurt da gelsin kuş da gelsin.
Bu toprak, bu sofra hepimizin.
Eken de gelsin, biçen de
Göz hakkı olan da gelsin...
Aşağıdaki adamın yüzüne bakıp, herkes elini vicdanına koyup bir şey söylesin.
Teknolojiye sahip olabilirsin, tank tüfek üretebilirsin ama toprakta üretmiyorsan eninde sonunda kölesin.
Büyük Atatürk “Köylü milletin efendisidir.” demiş.
Bu sözü boşuna mı söylemiş?
Köylüyü horlar, köyü boşaltırsan
Sen de şehirde iyi gün görmezsin.