SÖYLEŞİ: AYŞEGÜL DİNÇER
DÜŞÜNCE - SANAT VE TOPLUM 26.05.2022 14:49:00 21103 1

SÖYLEŞİ: AYŞEGÜL DİNÇER

ANTALYA’DA BİR MOZAİK SANATÇISI: METİN KATIRCI

Antalya bir dünya kenti. Kocaman bir aile, kollarını Akdeniz’e açmış, uçsuz bucaksız sahilleriyle kucaklamaya hazır sıcacık bir anne gibi. Tüm dünyadan eğlenmek, dinlenmek, gezmek amaçlı gelenleri çok yıldızlı otellerinde konuk eden, onları mutlu göndermeye çalışan konuk sever bir anne... Diğer yandan, Antalya sırtını Toroslara dayamış, ormanları, yaylaları, seraları ile çocuklarını besleyen, tüm dünyaya soframızdaki meyveleri, sebzeleri yetiştirmeye çalışan bir babayı da andırmakta. Bir de biz Antalyalıların yaşadığı kent merkezi... Muhteşem parklarımız,  akşam işten çıkıp yorgun eve dönerken biraz serinleyeyim diye kendinizi denize bıraktığınız dünya harikası falezler. Her aradığınızı bulduğunuz Kapalı yol, Şarampol...

Kent Merkezi sürprizlerle doludur. Her zevki, her yaşam biçimini, her gelir düzeyini kucaklar. Sanat ve kültürle bütünleşmiştir. Rast gele girdiğiniz bir sokakta karşınıza bir resim, heykel atölyesi çıkabilir, Kaleiçi’nde dolaşırken, o tarihi dokuda sokak müzisyenleri kulağınızın pasını silebilir. Akşamüzeri Kaleiçi’nden Yat Limanına indiğinizde kendinizi minik bir mehtap turunda bulabilirsiniz. Gece de mutlaka bir yerlerde açık hava konseri vardır.

Kendi adıma, bu yıl karşıma çıkan sürpriz mozaik sanatı oldu. Mozaik, resim alanlarından biri. Küçük, üç boyutlu ve birbirine benzemeyen parçaların bir araya getirilerek yapıldığı resimler. İlk kez Sümerler tarafından kullanıldığı biliniyor. Çok etkilendiğimi itiraf etmeliyim. Yapabilir miyim, nereden öğrenebilirim, düşüncesiyle araştırmaya başladım. Artık en kolay araştırma yolumuz tabii ki Google. Antalya’da Mozaik sanatı diye yazınca karşıma ‘’Sanatsal Mozaik Atölyesi’’ çıktı.

Atölyeyi kent merkezinde arayıp bulduğumda, çok küçük olmayan, girişinde rengarenk küçüklü büyüklü şeker gibi taşların dizildiği raflar karşıladı beni. İçeride de  bir adam, soframızdaki ekmek kırıntıları gibi ufalanmış taşları özenle küçücük bir kabın içinde tartıyordu. Çok meşgul olduğu, işinden kopmak istemediği her halinden belliydi. Merhaba, diyerek kendimi tanıttım ve moazik öğrenmek istediğimi söyledim. “Nereden çıktı şimdi bu kadın,” der gibi baktı bana. Uzun boylu, kumral, biraz topluca biriydi karşımdaki. Soğuk bakışlı gibi geldi ilk anda.

-Ben kursiyer yetiştirmiyorum, dedi.

-Ben öğrenmek istiyorum. Nereden öğrenebilirim, dedim ısrarla.

-Halk Eğitim Merkezlerinde kurslar var. Oraya gidebilirsiniz.

-Onlar okul gibi, Eylül’de başlıyor hem. Şimdi Eylül ayını mı bekleyeyim?

-Benim öğretmeye ayıracak zamanım yok.

- O zaman siz çalışın, ben sizi izleyerek öğreneyim, size yardım etmeye çalışayım.

Bu şekilde tanıştık Mozaik Sanatçısı Metin Katırcı ile. Nihayet, zorla da olsa beni öğrencisi olarak kabul etti ve çalışmaya başladık. Gerçekten çok çalışıyordu, zamanla yarışıyordu. Tanıdıkça, yaptığı eserleri görünce çalışma disiplinine, işine gösterdiği özene hayranlık duydum.

Metin Katırcı Malatyalı. Eski bir asker. Türk Hava Kuvvetleri’nden ayrılmış zamanında.

Eski bir havacı, şimdi taşlarla resim yapıyor. Yeni Adana Gazetesi okurları için birkaç soru yönelttim kendisine. İstedim ki siz de tanıyın onu.

Hocam, mozaikle nasıl tanıştınız? Nereden aklınıza geldi?

2000 yılında ören yerlerini gezerken, açık hava müzelerini ziyaret ederken mozaik sanatı ile tanıştım.

Mozaik sanatı ile ilgili araştırmalara başladım. Bu kadar sert bir malzemenin sanata dönüşünce nasıl yumuşadığını görmek beni çok etkiledi.

Mozaikte cam, seramik, mermer gibi farklı materyaller kullanılıyor. Sizin özellikle tercih ettiğiniz hangisi?

Özellikle tercih ettiğim diye bir şey yok. Çalıştığım esere, yapılan işe göre çeşitlilik gösteriyor.

Eserlerinizi yaparken en çok neyden etkileniyorsunuz? Ya da neye göre konularınızı seçiyorsunuz?

Yaptığım çalışmaları kavramsal sanat içine koyabilirim. Daha çok insanoğlunun doğaya, dolayısıyla kendisine vermiş olduğu zararları Mozaiklerimle anlatmaya çalışıyorum.

Bir makalede okumuştum. ’’Mozaik ustası, ustaların ustasıdır.’’ diyordu. Mozaiki diğer sanat dallarından ayıran bir özellik var mı?

Sabır ve çalışmak tüm sanat dalları için geçerlidir. Ancak biz mozaikçiler çalışmalarımızı yaparken aynı andan çok farklı malzemeler kullanıyoruz. Kerpeten, örs, çekiç gibi. Diğer sanatlardan farkının bu olduğunu düşünüyorum.

Bu sanatı öğrenirken usta-çırak ilişkisi yeterli mi?

Alt yapıyı ustalardan öğrenmek tabii ki çok önemli. Usta bu konuda birçok denemeler yapmış, deneyimleri ve çalışmalarıyla birçok bilgiye ulaşmış ve bunu aktarabilme beceresi kazanmıştır. Ancak çırak için yeterli değildir. Çırak da kendi çalışmalarını, araştırmalarını yapıp, ustadan öğrendikleriyle sentezleyerek daha ileri seviyelere ulaşması gerekir.

Eserlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Mozaik sanatına ilgi nasıl?

Genellikle sergi salonlarında insanların beğenisine sunuyorum. Bazen projeler hazırlayarak binaların dış cephelerinde, iç mekanlarda veya parklarda mimari estetik açısından katkıda bulunuyorum. Maalesef günümüz şartlarında genel olarak sanata önem verilmediği gibi, özellikle mozaik sanatına da ilgi gösterilmiyor. Halk Eğitim Merkezleri’nin ve belediyelerin düzenlediği mozaik kurslarına ilgi var gibi görünüyor. Ama bu kurslara giden kursiyerler, sanattan çok hobi amaçlı, zamanlarını değerlendirmek için gidiyorlar. Özel yaşamları için dekoratif ürünler yapıyorlar. Sehpa, masa, ayna, vazo gibi.

Siz Mozaik sanatçısısınız. Ama aynı zamanda atölyenizde mozaik taşı üretiyorsunuz. Bu taşları üretebilmek için çok uğraştığınızı yine siz anlatmıştınız. Yıllarca deneme yanılma yöntemiyle nihayet bulduğunuzu söylemiştiniz. Şimdi de bulduğunuz, ürettiğiniz bu taşları artık yurtdışına bile gönderiyorsunuz. Neden böyle bir uğraşa girdiniz? Doğal taşlar yetmiyor mu?

Türkiye’deki mozaikçiler olarak bizler genellikle mermer, seramik, cam gibi malzemeler kullanıyorduk. Yurtdışındaki çalışmaları izlediğimizde özellikle Avrupa’da kalın renkli cam (smalty) ile çalışıldığını gördük. Pek az mozaik sanatçısı da bu renkli camları yurtdışından getirtip çalışmaya başladı. 2018 yılında bu camları ben de üretebilir miyim, düşüncesiyle atölyemde laboratuvarımı ve diğer teknik donanımlarımı hazırlayarak Ar-Ge çalışmalarına başladım. 2020 yılında da üretime geçtim. Türkiye’deki mozaik sanatçılarının da bu renkli taşlara kolaylıkla ulaşmasına katkıda bulunmaya başladım.

Doğal taşlarla çalışmak Antik dönem çalışmaları için yeterli. Doğal taşlar Çağdaş Mozaik sanat uygulamalarında yetersiz kalıyor.

Hocam, özel ders vermediğinizi biliyoruz ama bugün iki öğrenci var atölyenizde.

Onlar Kursiyer değil. Güzel Sanatlarda okuyan üniversite öğrencileri. Onların ayrıcalığı var, onlara kapım her zaman açık. Onlara her zaman, her türlü desteği veririm.

 

 

 

 

 

 

 

 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER
Elif Gonca Diker
26.05.2022 16:12:51
Bir söyleşi bu kadar mı net bir şekilde, bir sanatçıyı tanıştırabilir okurla. Ayşegül hanıma teşekkür ederim. Tabi ki mozaik sanatçısı Metin Katırcı' yı da sanatından ve bu sanata kendini adadığından dolayı kutluyorum.

faça okurun huzuruna çıkmaya hazırlanıyor      

ÖYKÜLER: Kafiye Müftüoğlu

ÖYKÜLER: Gülşen Öncül

Öykü: BAŞAR UYMAZ TEZEL

ÖYKÜLER: Sema Canbakan

ÖYKÜ: Nazire K. Gürsel

ÖYKÜ: Başak Savaş

ZİNCİR ÖYKÜLER: GÜLSER KUT ARAT

ŞİİR: SEMA GÜLER

ZİNCİR ÖYKÜLER: TUBA ÖZKUR AKSU

ZİNCİR ÖYKÜLER: AYŞEGÜL DAYLAN

ZİNCİR ÖYKÜLER: ADALET TEMÜRTÜRKAN

ÖYKÜ: İLKNUR GÜNEYLİOĞLU ŞENGÜLER

ÖYKÜ: Neriman Ağaoğlu

ŞİİR:  Yonca YAŞAR

ÖYKÜ: İlkay Noylan

ÖYKÜ: Güngör Ağrıdağ Mungan

SÖYLEŞİ: Nefise Abalı

Öykü: İlknur Güneylioğlu Şengüler

SÖYLEŞİ: AYŞEGÜL DİNÇER

Söyleşi: Ebru Yavuz

  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false