DAĞIN RÜYÂSI
Kimindi orada birbirini durduramayan kan
Bu sarsıntı?
Kor gibi yandım, şarkı söyledim
Kuzeyden Güneye uçup gidecek belki başımız, bir yaz
Ah bir yaz gelip gölgene sığındım.
Gözlerinde uzayan ip köprüler, bekleyişin esrarlı bitkisi
Köklerini suya batırıp dilimi serinletirdi alevlerin içinde.
Ben omzunu örterdim, nehirleri uğultuyla dolduran saçlarını
Dokuz ya da yedi basamaklı bir ağaca tırmanır
Oyunlar bulurdu kendine
Parmaklarımızı doğrardı gecenin devi
Uzadım, bir mızrak boyu heceleyerek geceyi
Gelip en genç köklerine oturdum
Büyündü senin, omuz başında duran siyah karga
Şimdi dünyanın arkasında durup
Rüzgâra boyun eğmesi
Ne garip…
Otacının risalesi, insanlık durumunu terk eden azizlerin elleri
Güneşin gözü, ayın ışığı ve balmumu düğümü sonra Leopar’ın
Kızılca kopup bir tene dokunduğu
Bana yaşam verenleri hatırlıyorum, haznesi dağılan kıyımları
Bir dağ sıvılaşırdı ağladığında uçsuz bucaksız, susardınız
Korkuyla ovulurdu parmaklar
Ağaç kovuğuna hasta bir oğul koydular
Bu suyu al
Bu toz zerresini
Bu suyu al
Ve öl!
Kimseye bir şey söylemeden gidelim.
8806,72%-0,01
32,25% 0,26
35,08% 0,67
2270,84% 0,79
3854,72% 0,51