Sevgili dostlarım son yıllardaki gelişmeler üzerine,bir mekanizmanın düğmesine basıldı. Bu mekanizmanın görevi, bizlerin Çanakkale savaşlarından, 19 Mayıs 1919’dan Kuvayi Milliye’den gelen hafızamızı silip; beynimize yeni bir format atmaktır!
Bir ilimizde Millet bahçesi ismi silinip ATATÜRK bahçesi olarak değiştirilince, Belediye Başkanı hakkında soruşturma başlatıldı!
Birkaç gün önce İzmir Reddi İlhak Derneğinin kurucusu, genç yaşta kaybettiğimiz Cumhuriyetimizin ilk Milli Eğitim Bakanlarından birisi olan Mustafa NECATİ Bey’in Ankara’daki Kültür evinin ismi değiştirildi. Böylece “Keşke Yunan Ordusu Kuvayi Milliye’yi yenseydi.” diyen zat-ı muhteremler mutlu edildi.
Şimdi sıra geldi Reşat ÇİĞİLTEPE isimli bir yurtsever subaya… Tam iki yıl süren ve Sarıkamış’ta toprak ve kar altındaki savaş toplarını Afyon Şuhut’a getirip; binbir zorluklarla Afyon Kocatepeye çıkarıldı.
Mustafa Kemal PAŞA uyduruk bir siperin içerisinde ve etrafında 15-20 kiloluk taşlarla çevrili yerden savaşı yönetiyordu. Daha ilerde Reşat Bey bölüğüyle birlikte Çiğiltepe yakınlarında bir yerde savaşıyordu. Mustafa Kemal PAŞA, Reşat Bey’e şöyle bir emir gönderdi: Reşat, Çiğiltepeyi acilen ele geçirmeni istiyorum! Reşat “Emriniz olur Paşam” diyerek verilen bu görevi başarmak için mücadele etti. Fakat zamanında Tepeyi alamayıp Mustafa Kemal PAŞA’ya mahcup olunca; belindeki tabancayı şakağına dayayıp tetiği çekerek intihar etti. Mustafa Kemal PAŞA bu intihar olayına çok üzüldü. Çok kısa bir süre sonra Kuvayi Milliyecilerden haber geldi: Çiğiltepeyi aldık! Çiğiltepe, Kocatepeye yakın ve çok stratejik bir tepeydi.
Cumhuriyet kurulup soyadı yasası çıkarılınca Reşat Bey’in ailesine Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önerisiyle ÇİĞİLTEPE soyadı verildi. Ankara Mamak’ta bir Ortaokulun ismi Reşat Çiğiltepe’ydi.Fakat bu isim değiştirildi! Mustafa Kemal ATATÜRK’ten gelen hafızamızı silip; beynimize yeni bir format atmak için var güçleriyle çalışıyorlar!
Çanakkale savaşlarından, “Geldikleri gibi giderler”den, 19 Mayıs 1919’dan, alt ve üst Emperyalistleri gönderen Kuvayi Milliyecilerden yana olan hafızamızı silmeye kimsenin gücü yetmez! Yaşlılığın kaçınılmaz hastalığı olan Alzheimer’a yakalansak bile! NOT= Kocatepe’ye ilk gidişim Ahmet abi (Ahmet DUMAN) sayesinde olmuştu. Kocatepe’ye gidecek olan Akif Kemal AKAY’a beni de götürmesi için öneride bulunmuştu. Sağolsun o da kırmadı. Beni de götürdü. Daha sonra Adana’da Kocatepe gezimizi anlatıp, hava attığım için, arkadaşlarımız çoğu başta Merhume Şafak EVREN, Hilal BAYKAL ve Ticaret Lisesindeki abilerimizden birisi olan Merhum Ahmet AKMANLAR olmak üzere 3-4 kez Kocatepeye gittik!
Evde kalın.
Sağlıcakla kalın.
