İslamiyet’ten önce Arabistan’da Hatem-i Tai adlı biri yaşamış. Bu, Hatem-i Tai, çok varlıklı ve cömertliği ile ünlü olduğu kadar şairliği, güzel konuşmaları ve sözleriyle de çok ünlüymüş. Tüm bu özellikleriyle Arabistan’ın her tarafında tanınmış ve saygı duyulan biriymiş. Hz. Muhammed’den önce yaşamış olmasına rağmen; Peygamberin O’nun iyilikseverliğini ve cömertliğini övdüğü bazı kaynaklarda yazılıdır.
Hatem’in bir kardeşi varmış. Çok kıskanç ve fesat bir insanmış. Ağabeyinin bu ününü çok kıskanırmış kendisinin ne yapsa onun kadar ünlü tanınmış biri olma olasılığının giderek zayıfladığı bir anda aklına müthiş bir fikir gelmiş. Gitmiş, zemzem kuyusuna işemiş! Evet, sizin de anladığınız gibi; kısa zamanda tüm Arabistan’da daha sonra İslamiyet’in doğması ve yayılması üzerine tüm İslam dünyasında tanınan biri olmuş. Bu gün bile Arapça söylenişi ile Bevval-i Çehi Zemzem denildiğinde adamı herkes tanıyor. Adını kimse bilmiyor fakat yaptığı iş onu bu güne kadar tanınan biri durumuna getirmiş.
Bana Hatem-i Tai kimdir? Diye sorsalar açıkça söylemek gerekirse, bu 6. Ve 7. Yüzyıl Arapçasının çok ünlü şairini, zengin ve cömert insanını bilmiyordum. Daha doğrusu merak bile etmemişim. Bevval-i Çehi zemzem sayesinde Hatem-i Tai bile tanınır olmuş!
Popülizm çok kötü bir alışkanlık, tiryakilik. Madde bağımlılığı gibi bir şey. Bir kez bulaştınızmı bir daha yakanızı kurtaramıyorsunuz. İyileşmesi de çok zor. İyileşemeden terk-i dünya olanlar var!
19 Haziran 2020 tarihli Sözcüde Rahmi Turan adlı yazar köşesinde Celal Şengör’ün kendisine yazdığı mektubu paylaşmış. Mektupta Celal Şengör herkese ve her şeye atıp tutmuş. İddialı da: mektubuna “kara günlerde aydınlık bir mektup” adını vermiş. Mektubunda başta Türkan Saylan olmak üzere; T24 yazarlarından Talat Kırış’a göre ise Kenan Evren ve 12 Eylüle övgü içinde olmak üzere her şey var…
“Ecevit baya cahil biriydi.” “insanlara dışkı yedirmek işkence sayılmaz.” "Deniz Gezmiş gibi bir eşkiyaya kahraman denildiğini gördüm! Yuh be!" ”Kenan Evren'in 12 Eylül döneminde yaptığı her şeyi tasvip ediyorum. Evet istisnasız." Daha neler neler!
Bu alıntıları Talat Kırış’ın T24’teki 22.06.2020 tarihli yazısından aldım.
İnsan, hele bu insan bir bilim insanı olduğunu savlıyorsa; durup dururken bazı yerleşmiş kanılara ve saygı duyulan insanlara neden saldırır? Laf eder. Ne yararı var? Ne yararı olduğunu yakında göreceğiz gibime geliyor.
Yandaş gazetelerden birinin çiçeği burnunda genel yayın yönetmeni de Celal Beyin bu görüşlerini köşesine koymuştu. Bu günlerde Kendisini yine TV stüdyolarının spot ışıkları altında görmeye başlarız…
Celal Bey’in derdini anladınız değil mi?
