ÖYKÜ: ELİF DERVİŞ
DÜŞÜNCE - SANAT VE TOPLUM 5.05.2022 11:59:00 1360 0

ÖYKÜ: ELİF DERVİŞ

OTOBÜS

Üşümüşüm; otobüse binince fark ediyorum. Tam kırk beş dakika bekledim. Göz gözü görmüyor, öyle bir sis. Apartmanın dışına çıktığım anda, sadece attığım adımı ve onun az ötesini görebildi-ğim, rakı dökülmüş gibi bir ortamın içinde buldum kendimi. Buzlu, bulanık bir beyazlık. 
 Hep yaptığım gibi en arkaya yürüyüp pencere kenarında bir koltuğa yerleşiyor, ısınsınlar diye ellerimi ovuşturuyorum. Pencerenin dışı hâlâ aynı beyaz hiçlikle kaplı. İnşallah doğru otobüse binmişimdir. Şoför otobüsü kaçırsa ya da yolu şaşırıp güzergâh dışı bir yere sürse, hiçbirimizin ruhu duymaz. 
Ellerim biraz ısındı. Camın dışındaki boşluğa bakmamaya karar verip koridor tarafındaki koltuğa geçiyorum. Başımı kaldırdığımda otobüsün içini, paltoların rengini, koltukları, koridoru net seçe-bilmek içimi rahatlatıyor. “Görebilmek ne mühim şey Allahım,” diyorum içimden. Gözlüğümü kaybettiğim, epey geçmişte kalmış o gün aklımda. Öğrencilerin yüzlerini seçip doğru kişiye doğru isimle hitap edebilmek için sürekli gözlerimi kısmak zorunda kalmış, yine de Mehmet’e Kadir, Kadir’e Eyüp, Eyüp’e Ayşe dediğim komik durumlar yaşanmasını engelleyememiştim. İleri dere-cede miyop olmanın, her sabah bulanık bir dünyaya uyanıp her şeyin ve herkesin netleşmesi için elinizin hemen gözlüğe gitmesinin nasıl bir şey olduğunu yaşayan bilir. 
Şimdi ise gözlüğüm gözümde, ama net görebildiğim tek şey otobüsün içi.
Ve bir anda fark ediyorum ki araçtakilerin hepsi beyaz saçlı! Ne tuhaf. Yaşlı insanların çoğunlukta olduğu otobüs saatleri vardır, biliyorum, ama bu kez durum biraz daha acayip sanki. Şoför hariç hepsi kamburu çıkmış, saçlarında tek gri tel yok, beyazlarının da çoğu ya dökülmüş ya incelip uçuş uçuş olmuş çok yaşlı insanlar. “Allah allah,” diyorum, “sabahın köründe iş yok güç yok, ne-reye gidiyor bu garibanlar?”
Ağır ağır ilerliyor otobüs. Arada iyice yavaşlayıp duraklardan yolcu aldıktan sonra yoluna devam ediyor. Hiç inen yok. Neredeyse tüm koltuklar doldu; bir benim yanımdaki cam kenarı boş, bir de önde tekli bir koltuk.
Sonraki durakta iki kişi biniyor. Onca yaşlının içinde en yaşlısı bu çift olabilir. Ayaklarını sürüye-rek koridorda ilerliyorlar. Bir boş tekli koltuğa, bir benim yanımdakine bakıyorlar. Ellerini bı-rakmak istemiyor gibiler. Atılıp, “Buyurun lütfen, siz böyle oturun, oraya ben geçerim,” diyorum. Hâlâ sabahın çok erken saatleri ve sesim açılmamış herhalde ki çatlak ve titrek çıkıyor. Çift, tek kelime etmeden benim olduğum yere geliyor, gözleri ve narin gülümsemeleriyle teşekkür edip oturuyorlar. Ben de tekli koltuğa geçiyorum.
Koltuk ters yöne, otobüsün arka tarafına bakacak şekilde yerleştirilmiş. Bir süredir sadece saçları-nı ve enselerini gördüğüm insanların yüzüne bakıyorum artık. Hepsi yaşlı ve yorgun, kiminin kaş-ları çatık, dudakları yay gibi gergin, kimi huzurlu ve sakin görünüyor, kimininse gözleri kapalı, uykuda gibi. Bir tanesi sessiz sessiz ağlıyor. 
Sonra bir anda hızlanıyor otobüs. O kadar ani bir hızlanış ki bu, herkes bir yerlere tutunup koltu-ğunda kalmaya çalışıyor. Koridor tarafında oturup yeterince hızlı davranamayan birkaç kişi yere yuvarlanıyor. Düşenler düştükleri yerde kalıyor, diğerleri bir gayret tutunmaya devam. 
Sinirleniyorum. Epeydir sinirlenmediğim kadar. Ayağa fırlayıp, şoförün saçma sapan manevraları yüzünden bir oraya bir buraya savrulan otobüsün içinde devrilmeden ön tarafa ilerlemeye çalışı-yorum. Düşenlerden birini kaldırmak için eğildiğimde, adam beni eliyle itip sessizce, “Bırak,” diyor sanki. Bakışları kalbimde bir yere çok dokunuyor, ama ısrar etmiyorum. İstemeden de olsa onun üstünden atlayıp şoför koltuğuna yaklaşıyorum.
Bana ait değilmiş gibi gelen o tiz, çatlak ses ikinci kez ağzımdan çıkıyor. “Ne yaptığınızı sanıyor-sunuz siz? Bunca yaşlı insan var otobüste, delirdiniz mi? Ya insan gibi kullanın ya da şikayet ede-ceğim sizi!” Koltuklarda kalan gözler bana dönüyor. Sessizce ağlayan kadının sesi artık çok net. İç çekerek, dünyanın tüm hüznü onun üzerine yağıyormuş gibi ağlıyor.
Şoför oralı değil. İyice zıvanadan çıkıyorum. Artık sizli bizli konuşamayacağım. “Bana baksana sen!” Sadece bir an dönüp bakıyor adam bana. Gözleri kopkoyu, karanlık kuyular gibi. Tüylerim diken diken oluyor. Bir elimle tutunmuş, diğer elimi sımsıkı yumruk yapmış halde, “Patates çuva-lı mı taşıyorsun?! Adam gibi kullan şunu, can bunlar can!” diyorum.
Şoför bakışlarını tekrar önüne çeviriyor. Beni duyuyor, görüyor ya da umursuyor gibi değil. Tam ağzımı açıp küfredecekken adamın solundaki camdan sisin kalkmaya başladığını fark ediyorum. Pus arkalara doğru hızla açılmaya devam ederken, bir anda güneş beliriyor. O kadar yakınımızda-ki sanki, tüm camlar kapalı olduğu halde sıcaklığı otobüsün içinde artık. Ve içeri dolan ışıkla bir-likte camdan bana bakan bir ihtiyar görüyorum. Benim pardösümün aynısından giymiş. Atkısı ve kasketi bile aynı. İkisi de kahverengi üzerine yeşil kareli. Sessizce bakışıyoruz. Adamın yumruk olmuş eli, benim yumruğumla karşı karşıya. Ben yavaşça elimi gevşetince, o da kendininkini indi-riyor. Son bir kez dönüp otobüsün içine bakıyorum. Herkes camlara dönmüş. Yerdekiler kalkmış. Kaşları çatık olanların yüzleri gevşemiş, kadın da artık ağlamıyor. 
Otobüs duruyor. Şoför ilk ve son kez ağzını açıp herkesin duyabileceği bir sesle, “Son durak!” diye bağırıyor. Yolcuların hepsi aynı anda benim olduğum yöne yürümeye başlıyor. 
Kapı açılıyor.
Sonrası sessiz, huzurlu bir boşluk. 
 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

faça okurun huzuruna çıkmaya hazırlanıyor      

ÖYKÜLER: Kafiye Müftüoğlu

ÖYKÜLER: Gülşen Öncül

Öykü: BAŞAR UYMAZ TEZEL

ÖYKÜLER: Sema Canbakan

ÖYKÜ: Nazire K. Gürsel

ÖYKÜ: Başak Savaş

ZİNCİR ÖYKÜLER: GÜLSER KUT ARAT

ŞİİR: SEMA GÜLER

ZİNCİR ÖYKÜLER: TUBA ÖZKUR AKSU

ZİNCİR ÖYKÜLER: AYŞEGÜL DAYLAN

ZİNCİR ÖYKÜLER: ADALET TEMÜRTÜRKAN

ÖYKÜ: İLKNUR GÜNEYLİOĞLU ŞENGÜLER

ÖYKÜ: Neriman Ağaoğlu

ŞİİR:  Yonca YAŞAR

ÖYKÜ: İlkay Noylan

ÖYKÜ: Güngör Ağrıdağ Mungan

SÖYLEŞİ: Nefise Abalı

Öykü: İlknur Güneylioğlu Şengüler

SÖYLEŞİ: AYŞEGÜL DİNÇER

Söyleşi: Ebru Yavuz

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı