CHP PM Üyesi ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay ve İzmir CHP Kadın Kolları ile birlikte Zübeyde Hanım’ın 98. ölüm yıl dönümünde mezarı başındaydı.
Nazlıaka, “Zübeyde Hanım, bizim için sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi olarak değil; bağımsız, özgür, güçlü, eşit ve demokratik bir Türkiye’nin kurucu taşlarından biri olarak belleğimizdedir. Zorbaların karanlığını halk devrimi ile yıkan bir ışığın yaratıcısıdır” dedi.
Zübeyde Hanım’ın anıtı önünde kadın kolları ile anma törenine katılan Nazlıaka, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Hayatına birçok yaşam mücadelesini sığdıran, hep dik duran, savaşlara, zaferlere tanıklık eden Zübeyde Hanım, 66 yaşında tedavi gördüğü İzmir’de 14 Ocak 1923 yılında hayata gözlerini kapadı. Ölümünün 98. yılında kendisini büyük bir gururla, sevgiyle, minnetle anıyorum.
Bazı insanlar hayatımızdan bedenen ayrılsa da hiçbir zaman ölmez. Zübeyde Hanım da onlardan birisidir. 66 yıllık hayatına sadece çocuklarını, ailesini, gündelik yaşamını sığdırmadı. Döneminde kadınların okula gitmesi yaygın olmamasına rağmen okuma yazma öğrendi. Yaşadığı koşullarda da kendini geliştiren, etrafındaki gelişmelere duyarlı olan Zübeyde Hanım, ülkemize ve dünyaya yön veren bir lideri yetiştirdi.
Yıllarca cephelerde savaşan, özgür bir vatan mücadelesi veren oğlu Mustafa Kemal Atatürk’ten uzakta, endişe içinde yaşadı ama başı hep dikti. Dört çocuğunu hastalıklarla kaybeden, eşini erken yaşta toprağa veren ve ülkenin savaş halinde olduğu koşullarda oğlunun yıllarca ateş çemberinin ortasında olduğunu bilen bir anne için elbette hayat kolay olmayacaktı. Ancak bütün bu duygusallığını bir kenara bırakarak bağımsızlık mücadelesine katkı sunan Zübeyde Hanım, hem cesur hem kararlı hem de mücadeleci bir kadındı.
Bu kararlılık ve mücadele azmi ülkemize bağımsızlığı getirdi. Anadolu’nun her karış toprağını emeği ile yeşerten, alın teri ile yücelten kadınlar, her daim yolumuzu aydınlatıyor. Zübeyde Hanım, bizim için sadece Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi olarak değil; bağımsız, özgür, güçlü, eşit ve demokratik bir Türkiye’nin kurucu taşlarından biri olarak belleğimizdedir. Zorbaların karanlığını halk devrimi ile yıkan bir ışığın yaratıcısıdır. 
Biz de onun güçlü karakterinden aldığımız cesaret ile aydınlık yarınların inşasında, hep katkı sunan ve en önde yer alan kadınlar olarak ilerleyeceğiz."

(vş)