Barınmanın yalnızca öğrencilerin sorunu olmadığını ifade eden üniversiteliler, sorunun çözümü için dayanışma ve örgütlenme çağrılarını yineledi.

Bir hafta süren eylemler sonrasında örgütlenme sürecine devam etmeleri gerektiğine vurgu yapan Boğaziçi Üniversitesi Tarih bölümü öğrencisi Hüseyin Arif, “Önümüzde duran sorunların hemen ortadan kalkmayacağını biliyoruz. Bu hareketi daha çok örgütlemek adına Türkiye’nin farklı illerinden bize ulaşmaya çalışan insanlara ulaşabilmek için bir süreç başlattık. Bugün de o süreçlerin önemli bir parçasındayız. Barınamıyoruz diyen, bu problemi çeken işsizler ve öğrencilerle dayanışabilmek adına Moda Sahnesi’nde buluştuk” diye konuştu.

"Taleplerimiz küçük de olsa karşılık görmeye başladı"

Arif, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki parklarda bir hafta süren ‘barınamıyoruz’ eylemlerinin kamuoyunda yarattığı etkiyi ve sonuçlarını ise şu sözlerle ifade etti:

“İstanbul’un farklı ilçelerinde, İzmir’de, Ankara gibi farklı bölgelerde bir hafta boyunca parklarda konakladık. Bunun karşılığında tabii ki hemen iktidar bizi hedef almaya başladı. Fakat bu sorunun yakıcılığını çıplak bir şekilde gözler önüne serdiğimiz için istediğimiz şeyleri küçük küçük önümüze atmaya başladı. Mesela İzmir ve Kocaeli Valiliği bir ay boyunca konuk evlerini öğrencilere bedava olarak açtılar. Bunun yanısıra Cumhurbaşkanı Erdoğan en başta barınma sorunu olduğunu kabul etmiyordu. Türkiye’de bir barınma sorunu yoktur diyordu. Bundan birkaç gün sonra ‘barınma sorununu kökten çözüyoruz,110 bin kişilik öğrenci yurdu açıyoruz’ dedi. Aslında bu bizim hareketimizin taleplerinin küçük de olsa önümüze bırakılması ile alakalı. Bu taleplerin karşılığını direniş gösterdiğimiz takdirde alacağımızı biliyorduk.”

"Halktan büyük destek gördük"

Sekiz gün süren eylemleri boyunca halktan büyük destek gördüklerini söyleyen Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Ebru Sert, “Kötü tepki aldığımız kişiler sadece İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı. Onlar da barınma sorununun olmadığına yönelik tepkilerdi. Bu noktada şöyle bir mesele var. Nöbetlerimizin üçüncü gününden itibaren çeşitli büyükşehir belediyeleri öğrenciler için misafirhaneler açmaya başladı. Bu geçici süre bir kazanımdır ama bir kazanımdır. Eğer bu misafirhaneler açılıyorsa, ekstra yurt kontenjanları açılmaya çalışılıyorsa, yurtlar dört kişilikten beş kişiliğe çıkarılıyorsa burada bir barınma sorunu var demektir. Hem yok deyip hem de böyle küçük küçük çözümler üretmek aslında çelişkili ifadelerdir. Daha sonrasında bunlar öğrenci değil gibi çeşitli söylemler de oldu. Buna aslında biz ilk etapta cevap dahi vermedik. Çünkü bizim yerimize zaten insanlar buna cevap verdi. Kamuoyu bu meselenin gerçekliğini biliyordu. Bizim orada neden olduğumuzu biliyordu. Her nöbet tuttuğumuz yerdeki çevredeki insanlar çay, çorba tarzı şeyler getirerek bizlerle dayanışmada bulundular” diye konuştu.

"Çözüm üretilmezse hareketi bir adım ileriye taşıyacağız"

Sorunun çözümü için yetkililere bir buçuk aylık süre verdiklerini söyleyen Sert, sözlerine şöyle devam etti:

“Eğer bir çözüm üretilmezse biz hareketi bir adım ileriye taşıyacağız. Yine sokaklarda olacağız, Ankara’da olacağız, İstanbul’da olacağız, memleketin dört bir köşesinde olacağız. Bu hareket zaten yayılmaya müsait. Barınma eylemlerimiz dokuz ile yayılmıştı. Barınamayanlar gözardı edilebilecek bir kitle, bir azınlık değil. O yüzden daha temelden, devletten çözüm bekliyoruz. Bunun için de bir buçuk aylık bir mühlet verdik. Parklardaki barınma nöbetimizi de sekizinci gününde sonlandırdık.”

Üniversitelerin kampüslerinde barınamıyoruz eylemlerinin ise çözüm bulunana kadar devam edeceğini kaydeden Sert, “Yıldız teknik Üniversitesi’nde gün içerisinde iki haftadır nöbet tutuyoruz. İTÜ’deki arkadaşlarımız sabahlamak istediler ancak özel güvenliğin saldırısına maruz kaldılar. Koç Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımız yürüyüşler gerçekleştirdiler. Boğaziçi’nde keza aynı şekilde barınamıyoruz nöbetleri gerçekleşiyor. Biz olduğumuz her yere özellikle de kampüslere bu meseleyi taşıdık” şeklinde konuştu.

Büyükşehirlerde artan kiralar ve yetersiz yurtlar nedeniyle 19 Eylül Pazar günü 20 öğrencinin İstanbul Kadıköy’de başlattığı ‘‘Barınamıyoruz’’ eylemi, Ankara, İzmir, Kocaeli, Diyarbakır, Çanakkale, Eskişehir, Antalya ve Tunceli illerine yayılmıştı. 8 gün süren ‘‘Barınamıyoruz’’ hareketine dahil olan yüzlerce üniversite öğrencisi bu kentlerdeki parklarda gece sabahlarken sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla yaşadıkları sorunu gözler önüne serdi

(vş)