Özgül öğrenme güçlüğü algıyla ilgili bir problem
EĞİTİM 4.11.2021 12:30:00 930 0

Özgül öğrenme güçlüğü algıyla ilgili bir problem

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, özgül öğrenme güçlüğüne ilişkin değerlendirmede bulundu.

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, özgül öğrenme güçlüğünü, “Beyinde yapısal ve fonksiyonel farklılıkların yaşanmasından dolayı kaynaklanan ömür boyu az veya çok olarak kalıcı olan rahatsızlık” olarak tanımladı.

Özgül öğrenme güçlüğünün, “poligamik” yani doğuştan gelen bir rahatsızlık türü olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Fakat belirtileri genel olarak okuma - yazma sıkıntılarından dolayı başladığı için ilkokul birinci sınıf veya ilkokul ikinci sınıfta teşhisi koyulmaktadır.” dedi.

Özgül öğrenme güçlüğünün, akademik anlamdaki sıkıntılardan ileri geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar yapay zeka ve yüksek zekaya sahiptirler. Yani bu rahatsızlığa sahip çocuklar diğer alanlarda çok ciddi problemler yaşamazlar.” dedi.

İlkokulda bu belirtiler ortaya çıkıyor

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, ilkokul birinci sınıfta okuma – yazmanın başlamasıyla birlikte bu çocuklarda aşağıdaki durumların ortaya çıktığını söyledi:

- Okumada gecikme oluşmaya

- Bazı harfleri tanımada zorluk çekmeye

- İmla hatalarına ve harfleri karıştırmaya

- Okurken veya yazarken hece atlayıp hece eklemeye 

- Daha ilerleyen süreçte matematik problemleri özellikle çarpım tablosunda zorluk çekmeye başlarlar.

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, ilkokuldan önceki dönemde ise bu çocuklarda ortaya çıkan özellikleri şöyle sıraladı:

- Sağ - sol, yukarı – aşağı gibi terimleri karıştırmaya

- Düğme ilikleme veya ayakkabı bağcığı bağlamada zorluk yaşamaya

- Aşırı hareketli olmaya

- Huzursuzluk durumu yaşamaya

- Çok çabuk sinirlenmeye başlarlar.

Ailelerin yaklaşımı ne olmalı?

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, özgül öğrenme güçlüğüne sahip çocukların ailelerine şu tavsiyelerde bulundu: 

“Ailede böyle bir çocuk varsa öncelik olarak unutmamız gereken şey bunun bir rahatsızlık olduğudur. Yani çocuğun elinde olan bir reddetme durumu söz konusu değildir. O yüzden bunu bilerek devreye girmek gerekir. Yalnız burada unutulmaması gereken durum, çocuğun normal zekaya sahip olmasıdır. Gerektiği şekilde tedavi edilir ve yardımcı olup arkasında durulursa bu çocuğun yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Bu yüzden ailenin çocuğa karşı tutumu ortalama bir yaklaşım tarzı olması gerekmektedir. Açıklamak gerekirse, ailenin ne çocuğu aşırı derecede suçlayıcı bir davranış ne de aşırı derecede kabullenici bir davranış sergilememesi gerekmektedir.”

Ailenin tutumu yapıcı olmalı

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, ailelerin çocuğa tutumunun da “Evet, bu bir rahatsızlık ama sen şuan tedavi görüyorsun. Artık senin de biraz istekli olman, senin de çaba göstermen gerekir. Tam olarak bu sıkıntıyı aşıncaya kadar veya belirli bir noktaya gelinceye kadar daha fazla çalışman gerekebilir.” şeklinde olması gerektiğini söyledi.

Zekâyla ilgili değil, algıyla ilgili bir problemdir

Özgül öğrenme güçlüğünün bir zekâ problemi olmadığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Bu problemi yaşayan çocukların hepsi, normal zekâya sahiptir hatta birçoğu yaşıtlarına göre yüksek zekâya sahip çocuklardır. Özgül öğrenme güçlüğü algıyla ilgili bir problemdir. Bu rahatsızlığa sahip çocuklar, derslerin daha fazla anlatılmasına, daha farklı şekillerde tekrar anlatılmasına veya birebir anlatımlara ihtiyaç duyarlar.” dedi.

Özel eğitim almaları şart

Bu çocukların normal okullarına devam edebildiğini ama normal okullarına devam ederken mutlaka aynı zamanda özel eğitim de almaları gerektiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Çünkü disleksi her ne kadar ömür boyu süren bir rahatsızlık çeşidi olsa da erken konulan teşhis sayesinde ve erken başlatılan özgül öğrenme tekniği sayesinde hak etmiş oldukları eğitimi almalarıyla hedeflerine ulaşmaları kolaylaşır. Öğretmenlerin ve ailelerin okuma veya yazmada gördükleri sıkıntıyla birlikte hemen bir uzmana danışmaları gerekmektedir.” dedi.

Özgül öğrenme güçlüğünün tedavisinin özel eğitim olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Ancak özel eğitim normal okullarda gösterilen matematik ve Türkçe derslerinin aynı şekilde tekrar anlatılması anlamına gelmez. Özel eğitim, özel öğretmenler tarafından farklı anlayan, farklı şekillerde anlayan çocuklara farklı şekillerde anlatabilen ve bu yönde eğitim almış öğretmenler tarafından verilir. Bu rahatsızlığa sahip normal derslerine arkadaşlarıyla birlikte girmeye devam edip aynı zaman da bu eğitimin yanında özel eğitim de almalıdırlar.” diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, çocuğun özgüveni açısından özel eğitime zaman kaybetmeden başlanmasının önemine işaret etti.

Tedavi edilmezse günlük yaşamda zorluklar yaşayabilirler

Özgül öğrenme güçlüğünün tedavi edilmediği durumda bu çocukların günlük yaşamda zorluklar yaşayabileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Neriman Kilit, “Normal hatta yüksek zeka olabilen çocuklar okuma-yazmayı öğrenemez, basit bir para hesabını bile yapamazlar, günlük hayatını bile organize edemeyecek bir hale gelirler. Tabii ki bu durumların yarattığı özgüven düşüklüğü, duygu durumlarıyla ilgili sıkıntıları da düşündüğümüz zaman bu çocuklar hak ettikleri yere gelemezler. İkincisi ise ek psikiyatri rahatsızlıkları geliştirebilirler, işlevselliklerinde çok ciddi düşüklük ortaya çıkabilir. Yani mutlaka tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık türüdür.” dedi.(CO)

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

YÜREĞİR BELEDİYESİ OKULLARI YENİ DÖNEME HAZIRLIYOR

ÇOCUĞUNUZU 8 ADIMDA OKULA HAZIRLAYIN!

Birinci Sınıfa Başlayan Çocukların Okula Uyum Sürecinde Neler Yapılmalı?

BİLGİ EVLERİNE DEVAM EDEN 266 ÖĞRENCİ ÜNİVERSİTEYE YERLEŞTİ

Sınavlara Hazırlıkta Kayıt Dışı Kurumlara Dikkat!

ÇGC'DEN İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNE ZİYARET

TEV'İN 2023-24 EĞİTİM YILI BURSLARI İÇİN BAŞVURU TARİHLERİ BELLİ OLDU!

SANKO Holding’den afete dirençli şehirler için tasarım kültürüne destek

LABEB, LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİ SAVUNMAK İÇİN BİR ARAYA GELİYOR

CEGEM’den büyük başarı

SANKO ÜNİVERSİTESİNDE YÜZDE 100 DOLULUK ORANI SAĞLANDI

EĞİTİM-SEN'DEN BAKAN TEKİN'E ELEŞTİRİ

Yakın Doğu Üniversitesi Yapay Zeka geliştirdi

Uzm.Eğitim Danışmanı Gülbenk: “Depremzede Çocuklarla İletişim Özveri Gerektiriyor”

Adana Gençlik Merkezi’nde Permakültür Tarım etkinliği

Prof. Dr. Arıboğan:“Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler en parlak döneminde”

BİRİZ DAYANIŞMA DERNEĞİ,DEPREMZEDELERE YÖNELİK YAZ OKULLARI VE ATÖLYE ETKİNLİKLERİ BAŞLATTI

Tercihlerini ‘son dakikaya’ bırakan üniversite adaylarına öneriler

Antakyalı çocuklara bisiklet hediye edildi

"Yeni dünya, ‘çevreye duyarlı mühendis’ler istiyor!"

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“İletişimin popüler meslekleri etkileyicilik ve deneyimleyicilik”

  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false