Çelik bir soru üzrine, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun hükümetimize karşı kullandığı tezlerin bir kısmı gerek Suriye konusunda, gerek Doğu Akdeniz konusunda, gerek Hafız Esad rejimi konusunda Fransa'nın tezlerinin aynısıydı. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'na tavsiyem bu boykota hükümetimize karşı Fransız siyasi tezlerini kullanmaktan vazgeçerek katılması gerektiğidir."dedi.

"Kılıçdaroğlu eleştirmiyor, doğrudan hakaret ediyor"

Parti Sözcüsü Çelik, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya yönelik sözlerine ilişkin de, "Bir siyasetçinin dil haznesi, bir siyasetçinin anlatma kabiliyeti bu kadar zayıf olabilir mi? Bir derdi varsa, söyleyeceği bir şey varsa, eleştirisi varsa bunu son derece kişiselleştirmeyen, saygısızlık yapmayacak birtakım cümlelerle ortaya koyabilir. Ama tutuyor doğrudan hakaret ediyor. İstanbul Valisi çok deneyimli bir arkadaşımızdır, çok iyi bir kamu yöneticisi ve çok iyi bir validir. Dolayısıyla yanlış bulduğu bir şey varsa sayın Kılıçdaroğlu'nun tabii ki eleştirebilir, eleştiri söz konusudur. Ama sayın Kılıçdaroğlu eleştirmiyor, doğrudan hakaret diline kaçıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Vali Yerlikaya'ya yönelik CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kullandığı üslubun da son derece yakışıksız olduğunu ve uygun olmadığını kaydetti. 

Basın toplantısı sonunda Kovid-19 salgını konusunda yeni bir zirve ile karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Ömer Çelik, herkesin maske, mesafe ve temizlik konusunda hassasiyet göstermesi gerektiğine dikkati çekti.

Fransız mallarına yönelik boykot çağrısına yönelik CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ı hedef alan açıklamalarının hatırlatılması üzerine Çelik, şunları kaydetti:

"Sayın Kılıçdaroğlu bir siyasetçi. Bir siyasetçiye Hanımefendi üzerinden siyaset yapmak yakışmıyor. Bu yakışıksız bir tavır. Yani belli bir yaşta bir siyasetçi, aile sahibi bir siyasetçi ve maalesef en temel değerlere riayet etmeyen bir tutum içerisine girebiliyor. Bugün Hanımefendi ile ilgili kurduğu cümleler son derece yakışıksız cümleler. Siyasetçinin muhatabı siyasetçidir. Söyleyeceği bir şey varsa söyler, biz de ona cevabını veririz. Ama siyasi mücadeleyi, siyasi polemikleri aileye taşımak, Hanımefendiye taşımak son derece yakışıksız bir durumdur ve bunu şiddetle kınıyoruz."

Kadına dönük şiddetin fiziksel şiddetten ibaretten olmadığını, sözel şiddetin de bunun önemli bir parçası olduğunu defalarca ifade ettiklerini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aileler üzerinden, kadınlar üzerinden bu siyaset yapma tavrı doğrudan şiddettir. Saygısızca bir yaklaşımdır ve kınanması gereken bir davranıştır. Söyleyeceği bir söz varsa siyasi argüman mı bitti, siyasi grameri mi yetmiyor, siyasi alfabesi mi yetmiyor, siyasi okur yazarlığı mı yetmiyor, tutup iki de bir bu tip konularda aile meselelerini karıştırıyor. Hele Hanımefendi'yi diline alarak, Hanımefendi'den bahsederek bu şekilde bir örnek ortaya koyması son derece yakışıksız ve saygısızca bir tavırdır. Allah'tan kimse bu siyasetçiyi örnek almıyor. Yani belli bir yaşta siyasetçi. Bunu örnek alsalar ve tutup herkes siyasi mücadelesini eşler üzerinden, hanımefendiler üzerinden, aileler üzerinden yapmaya çalışsa ne kadar çirkin bir ortam ortaya çıkar."

(VŞ)