Suriye’nin ve bölgenin geleceğinin desteklenmesi konulu IV. Brüksel Konferansı’na katılımı öncesi bir açıklama yapan Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Josep Borrell, "Suriye’deki çatışma onuncu yılına giriyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en vahim insani krize yol açan korkunç savaşın onuncu yılındayız" dedi.
Borrell, "Yarım milyonu aşkın insan hayatını kaybetti ve toplam Suriye nüfusunun yarısı da evlerini terk etmek zorunda kaldı. Suriyeli çocuklardan oluşan bir neslin tamamı hayatında savaş dışında bir şey görmedi.Üstelik halen de bitmiş değil. Zira Suriye halkı korku içinde yaşamaya devam ediyor ve halen acı çekiyor. Gelecekleri halen ipotek altında, Avrupa da bunu görmezden gelemez ve gelmeyecektir. Avrupa Birliği’nin yakın komşusu olan Suriye’de istikrar olması AB için önemlidir. Aynı zamanda dünya düzenini korumak durumundayız: Suriye’de, çatışmanın tüm taraflarınca işlenmiş olan, kitlesel suçlar cezasız kalamaz" dedi.

Avrupa Birliği'nin de bu nedenle 2011 yılından beri Suriye halkının yanında durduğunu ifade eden Borrell, şunları kaydetti:
"Onlara hem Suriye içinde hem de komşu ülkelerde destek olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Özellikle Ürdün, Lübnan ve Türkiye gibi ülkeler, ev sahipliği yaptıkları çok büyük sayıdaki Suriyeli mülteciyle muazzam bir dayanışma sergilemiştir. Bizler de bu çabalarında kendilerine büyük destek olduk.Avrupa Birliği Üye Devletleriyle birlikte Suriye krizinden etkilenen toplumlara en büyük uluslararası desteği sağlayan taraf durumundadır. Suriyelilere 20 milyar Avro’yu aşkın insani yardım, istikrar ve dayanıklılık desteği sunuyoruz.  Fakat bu yeterli değildir. Suriye halkının çilesine son vermek için daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Öncelikle krize siyasi bir çözüm bulmamız gerekir ancak bunu tek başımıza yapamayız. İşte bu nedenle Birleşmiş Milletlerle birlikte Suriye ve bölgenin Geleceği için dördüncü Brüksel Konferansına ev sahipliği yaparak mevcut durumun çözüme kavuşturulması için gereken ilgili tüm tarafları bir araya getiriyoruz. Birleşmiş Milletler’in kapsamlı ve uzun soluklu bir siyasi çözüm bulunması yönündeki çabalarına güçlü desteğimizi yineleyerek Suriye’ye ve Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan komşu ülkelere gerekli mali desteği harekete geçireceğiz. Suriye ve bölgedeki sivil toplumla anlamlı bir diyalog içerisinde olmayı sürdüreceğiz zira Suriye'nin geleceğine Suriye halkı karar vermelidir, bizler de bu amaçla onların yanında olacağız."