Tartışma yeniden alevlendi: Yüzde 50+1 değişecek mi?

Tartışma yeniden alevlendi: Yüzde 50+1 değişecek mi?

AKP'nin kendi yaptırdığı anketlerde dahi yüzde 50+1'e ulaşılamaması, Erdoğan-Karamollaoğlu görüşmesinden yansıyan notlar yeni bir tartışma başlattı. Peki, böyle bir düzenleme mümkün mü?


 AKP'nin başkanlık sistemiyle birlikte hayata geçirdiği cumhurbaşkanı olmak için yüzde 50+1 oya ulaşma şartı son günlerde yeniden masaya yatırılacak gibi görünüyor.

Konu ilk olarak 2019 yılında, AKP'nin kurucularından Faruk Çelik tarafından gündeme getirilmişti. Yüzde 50+1'in Türkiye'yi yoracağını söyleyen Çelik, "İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formulü Türkiye'yi yorar" önerisinde bulunmuştu.

Erdoğan daha o zaman bu öneriyi tartışmaya hazır olduğunu göstermiş ama muhalefet tarafından gündeme getirilmesini isteyerek "Mevcut durumu Meclis'e getiren biziz, onu halkımıza götüren de biziz. Halkımızın büyük bir çoğunluğuyla bu onaylandığına göre, şimdi bunu tekrar revize edip gündeme getirmek siyasetçi ciddiyetiyle yakışmaz. Böyle bir şey olacaksa bu bizim değil, adı üzerinde muhalefetin yapacağı bir iştir, bizim işimiz değil" demişti.

Ancak Erdoğan burada kalmamış, "Muhalefetten böyle bir teklif gelirse destek verir misiniz?" sorusuna ise "Muhalefetten ne gelirse gelsin hepsini değerlendirmeye, tartışmaya açığız, hazırız" yanıtını vermişti.

Erdoğan'ın o dönem açık kapı bıraktığı bu düzenlemeye, muhalefetten gelen yanıt "Sadece yüzde 50+1 değil, başkanlık sistemi de değişmeli" olmuştu.

2019'da yükselen bu tartışma daha sonra sönümlense de son dönemde yeniden gündemin üst sıralarına çıkmış görünüyor.

Anket sonucu ve Erdoğan’ın ‘mahsurlu’ çıkışı
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, 2023 seçimleri öncesi yapılan farklı anketlerde oyları yüzde 30-31 bandı arasında çıkan partisine ilişkin kendi yaptırdıkları anketin sonucunu açıklamış, şişirildiği düşünülen bu anket sonuçlarında dahi AKP-MHP ittifakının oyu yüzde 50'nin altında kalmıştı. Şen'in açıkladığı anket sonuçlarında HDP destekli Millet İttifakı'nın oy oranı ise yüzde 50'yi aşmıştı.

Bu anket açıklamasından günler sonra Erdoğan, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu ile Saray'da bir araya geldi. Erdoğan'ın ittifak teklifinde bulunduğu ancak olumsuz yanıt aldığı bu görüşmede başkanlık sisteminden vazgeçmemeye kararlı olduğu ancak sadece bir düzenlemeden mutsuz olduğu aktarıldı.

Karamollaoğlu, Erdoğan'ın bu konuda kendisine, "50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık" dediğini aktardı.

Erdoğan'ın bu konuda şimdiye kadar yaptığı en açık itiraf olan bu sözlerin hemen ardından bu kez devreye Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek girdi.

"Anayasa toplantısında 50+1'in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini ve Türkiye'yi bir kaosa sürükleyeceğini söyledim yine söylüyorum" diyen Çiçek, Erdoğan'ın kapalı kapılar ardında yaptığı çıkışa destek vermiş oldu.

Peki, böyle bir düzenleme mümkün mü?
Söz konusu değişikliğin nasıl mümkün olacağını eski Anayasa Mahkemesi raportörü Ali Rıza Aydın ile konuştuk.

"50+1 diye tanımlanan oran Anayasa'da tanımlanan ve seçime katılanların salt çoğunluğu diyebileceğimiz bir oran" diyen Aydın, oran tartışmasının Türkiye'de siyasetin, düzen içi siyasetin parçalanmasının uzantısı olarak gündeme geldiğini söyledi.

Bir yanda Millet İttifakı'nda başka partilerin de katılımıyla genişleme sürecinin yaşandığını, diğer tarafta ise AKP cephesinde çürüme ve düşme hızının gözle görülür şekilde arttığını belirten Aydın, buna karşın AKP'nin birinci parti olma özelliğini henüz kaybetmediğini de sözlerine ekledi.

Ancak yaşanan çürüme ve düşme eğiliminin AKP'yi olası bir ikinci turda zora sokacağının ortada olduğuna işaret eden Aydın, "İkinci tura kalması halinde AKP daha güçlü bir muhalefetin karşısına çıkabileceği endişesi taşıyor. İkinci tura bırakmadan halletmek isteyebilirler" dedi.

Burada düzen içi muhalefetin de kendi hesapları doğrultusunda yüzde 50+1 konusunu tartışmaya açabileceğini, muhalefetin ilk tura tek aday mı, çok adayla mı katılacağının henüz belli olmadığını hatırlatan Aydın, bu tartışma sonucu yüzde 50+1 konusunda AKP ile bir fikir birliğinin ortaya çıkabileceğini söyledi.

Aydın, söz konusu değişikliğin hukuksal olarak nasıl bir süreci gerektirdiğini ise şöyle özetledi:

Burada bir anayasal değişikliğe ihtiyaç var. Bunun için de iki yol görünüyor.

Cumhur İttifakı böyle bir değişiklik için ihtiyaç duyduğu 360 parmak sayısına sahip değil, bunun için 360'a ulaşmak adına muhalefeti ikna etmeli.

360'ı bulması durumunda bu değişiklik talebi halk oylamasına sunuluyor. 

Ancak burada bir yol daha var. Meclis muhalefetinin olası desteği durumunda 400'ün üzerinde vekilin onayı durumunda halk oylamasına gitmeksizin anayasa değişikliği gerçekleştirilebilir."

Böylesi bir değişikliğin sermaye tarafından onaylanmadan gündeme gelemeyeceğini dile getiren Aydın, henüz başkanlık sisteminden de vazgeçildiğinin açık bir işareti olmadığını, yetkileri kısmen azaltılmış bir başkanlık sistemiyle yola devam edilmesinin de güçlü bir olasılık olduğunu, yüzde 50+1'i de böyle değerlendirmek gerektiğini dile getirdi.(Kaynak: Sol Haber)

(vş)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ