Sudan hükümetinin İsrail’le ilişkileri ‘normalleştirme’ kararı aldığı haberleri gelirken, halk yeniden sokakta.
Sudan’da halk 1964'teki askeri yönetimi deviren ayaklanmanın yıldönümünde dün yeniden sokağa çıktı. Başkent Hartum ve birçok ilde düzenlenen gösterilerde en az bir kişi güvenlik güçlerince vurularak yaşamını yitirdi, en az 15 kişi yaralandı.
Sudan’da aylar süren halk ayaklanmasının ardından Ömer Beşir askeri darbeyle devrilmiş ve göstericilerle darbe yönetimi askeri-sivil geçiş hükümetinin kurulması konusunda anlaşmıştı. Ancak anlaşmaya göre kurulması gereken yasama organı hâlâ kurulmadı.
Dünkü gösterilerin bir parçası olan Bağımsız Sudan Merkezi Doktorlar Komitesi halkın devrimin gidişatını düzeltme talebiyle sokağa çıktığını ancak iktidarın “küstahça ve orantısız şiddetiyle” karşılaştığını duyurdu. Komiteden yapılan açıklamada “Başkentin doğusunda Muhammed Abdulmecid adlı gösterici polis kurşunuyla yaşamını yitirdi" denildi.
Kültür ve Enformasyon Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da güvenlik güçlerinin gösterileri takip eden gazetecilere de saldırdığı belirtildi.
Sudan’da dünkü gösteriler Ömer Beşir’in devrilmesine giden yolu hazırlayan ayaklanmaların da örgütleyicisi olan Direniş Komiteleri tarafından “bir milyon kişilik yürüyüş” adıyla düzenlendi.
Göstericiler yasama organının kurulmasının yanısıra Haziran 2019’da Hartum’daki oturma eylemine düzenlenen saldırı dahil halka yapılan saldırıların bağımsız olarak soruşturulmasını talep ediyor.
ABD ve İsrail'le anlaşmaya tepki
Öte yandan yoksulluk ve hayat pahalılığıyla mücadele eden Sudan halkı ABD ile yapılan tazminat anlaşmasına ve İsrail’le “normalleşme” adımlarına da tepkili.
ABD Başkanı Donald Trump, Sudan hükümetinin ABD’li “terör kurbanları ve ailelerine” 335 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul ettiğini ve bu para ödendiğinde Sudan’ı “teröre destek veren ülkeler” listesinden çıkaracağını açıklamıştı.
Öte yandan İsrail basınında çıkan haberlere göre, ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ile Sudan ilişkilerini “normalleştirme” konusunda anlaşmaya vardı. Ancak konuya ilişkin henüz Tel Aviv ya da Hartum’dan resmi bir açıklama yapılmadı.
(VŞ)
