CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “İktidarın yurtdışına gönderdiği milyon dolarlar ile ilgili haber yapmayı cezalandırılmasını ve gönderilen paralarla ABD’de yurt yapılması konusundaki eleştirileriniTürkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı.

Orhan Sümer, “Milyonlarca dolarla ABD’de değil Aladağ’da yurt yapsalardı. Bugün çocuklarımız hayatta olacaktı” Dedi

MUHALEFETİ CEZA KESEREK SUSTURAMAZLAR

Orhan Sümer, “RTÜK Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun TÜRGEV ve Ensar Vakfı üzerinden Amerika'ya aktarılan paralar ile ilgili videosunu yayınlayan Tele 1, Halk TV ve KRT'yeve muhalif birçok basın yayın organına ceza verdi.  Bir ülkede Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Belgesiyle yurt dışına para gönderilmesini açıklıyorsa o suç değildir. Hatta onu haber yapmak değil yapmamak televizyonculuğa ve haberciliğe yakışmaz. Muhalif kesimi para cezalarıyla, baskıyla zulümle yıldıracağını sananlar büyük bir yanılgı içerisindeler.” Dedi

ABD’DE YURT YAPTILAR ADANA ALADAĞ’DA YAPAMADILAR

Orhan Sümer, “Siyasi İktidarın temsilcileri yurt dışına gönderilen paralarla Amerika’da yurt yaptıklarını iddia ettiler. Dünya en pahalı şehrinde neye hizmet ettiği belli olmayan vakıf aracılığıyla yurt yapacaklarına;

Adana Aladağ’da yurt yapmış olsalardı, bugün feci şekilde yanarak hayatını kaybeden kız çocuklarımızın davasına değil mezuniyet törenlerine gidiyor olacaktık. Artık Aladağ’da ve diğer tüm illerimizde yurt sorunu nedeniyle hayatını kaybeden tüm çocuklarımızın vebali iktidarın boynundadır” Dedi

İKTİDAR YOLSUZLUKLARI GİZLEMEK İÇİN BASKI ZULÜMÜ ARTTIRIYOR

Orhan Sümer, “Ne yazık ki devletin her kademesinde, her makamında istenmeyen rüşvet, iltimas, yolsuzluk ve usulsüzlüklerle karşılaşıyoruz. Bir bakıyoruz ülkeyi yöneten kişinin aile bireyleri milyonlarca doları yurt dışına gönderiyor. Ortaya çıkınca orada yurt yapılıyor cevabı geliyor. Neredeyse tüm KİT’lerde siyasi iktidarın yandaşları sırf maaş alsınlar diye atanmış, bürokratlar yolsuzluğa bulaşmış. Bu durumun gizlenmesi için her geçen gün baskı, yaşam tarzına müdahale ve zulüm artıyor. Dedi”(Fİ)