Mersin´deki balık çiftliklerine tepki

Mersin´deki balık çiftliklerine tepki

Mersin´de balık çiftliklerinin sosyal ve ekolojik zararlarının olduğu öne sürülerek, yetkililerden bölgede yapılmak istenilen tüm balık çiftlikleri projelerinin iptal edilmesi istenildi

Balık çiftliklerinin ekolojik ve sosyal zararları var

Mersin Çevre ve Doğa Derneği MERÇED üyeleri, Mersin´e kurulması planlanan balık çiftlikleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. Mersin Gazeteciler Cemiyeti´nde yapılan açıklamada üyeler adına konuşan dernek avukatı Semra Kabasakal, kente kurulması beklenen balık çiftliklerinin hiçbir bilimsel ve hukuki dayanağının olmadığını iddia etti. Kabasakal, balık çiftliklerinin denizin ekosistemine ve turizme zarar vereceğini savunarak, "Mersin halkı da Silifke, Aydıncık ve Anamur´da yapılması planlanan balık çiftliklerini istemiyor. Bunu ÇED toplantısında gösterdiler. Hatta bölgedeki belediye başkanları da bizimle aynı fikirde" dedi. 
MERÇED olarak Aydıncık ilçesinde bir şirket tarafından kurulması planlanan ´Su Ürünleri Yetiştiriciliği Projesi´ne dava açtıklarını söyleyen Kabasakal, "´Çevresel Etki Değerlendirilmesi Gerekli Değildir´ kararının hukuka aykırı olması sebebiyle, ileride telafisi güç zararlar doğuracağı nedeniyle yürütmenin durdurulması kararı verildi. Böylece mücadelemizin gerekliliği hukuken de kanıtlanmış oldu" ifadelerini kullandı. 
Kabasakal, balık çiftliklerinin ekolojik ve sosyal zararlarının olduğunu iddia ederek, yetkililerden kurulması planlanan bütün projelerin itap etmelerini istedi. 

Mersin Barosu´ndan balık çiftlikleri tepkisi 

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, balık çiftliklerinin kente zarar vereceğini belirterek, "Kimsenin Mersin´in geleceğini karartmaya hakkı yok. Denizlerimizi kirletecek, turizmi baltalayacak, ekolojik dengeyi bozacak, insan sağlığını tehlikeye sokacak ve denizdeki canlıları olumsuz etkileyecek bir oluşuma Mersin Barosu olarak izin vermeyeceğiz. Her zaman da hukuken karşılarında olacağız? dedi. 
Kente yapılacak olan yatırımların, o bölgede yaşayan insanlarla ve ilgili dinamiklerle de görüşülüp öyle karar alınması gerektiğini ifade eden Yeşilboğaz, ?Bu kentin çevre dernekleri var, bilimsel araştırmalar yapan üniversitesi var, kentte yaşayan insanlar var. Ancak hepsinin itirazlarına kulak tıkanmıştır" ifadelerini kullandı. 
Anayasa ile her vatandaşa temiz çevrede yaşama hakkı verildiğini hatırlatan Yeşilboğaz, ?Muğla´dan yargı kararıyla ya da vatandaş baskısıyla kovulan balık çiftliklerinin, bir turizm cenneti olan Mersin sahillerini kirletmesini doğru bulmuyoruz. Muğla´dan kovulan balık çiftliklerinin Mersin´de faaliyet göstermesinin kime faydası olacak? Zararlı bir şey olmasaydı zaten orada kalabilirdi. Muğla´dan kovulmuşsa demek ki zararlı. Denizlerimizi kirletecek, turizmi baltalayacak, ekolojik dengeyi bozacak, insan sağlığını tehlikeye sokacak ve denizdeki canlıları olumsuz etkileyecek bir oluşuma Mersin Barosu olarak izin vermeyeceğiz" diye konuştu. 
Yargının öncelikle insanların temiz çevrede yaşam hakkını garantiye almak zorunda olduğunu kaydeden Yeşilboğaz, ?Her şey ekonomik bir değer değildir. Balık çiftlikleri olmadan da bu insanlar yaşıyorlardı, bundan sonra da yaşayabilirler. Balık çiftlikleri ile mücadele eden çevre dernekleri ile işbirliği içerisindeyiz. Anamur´da bu konuyu takip etmesi için görevlendirdiğimiz avukatlarımız var. ÇED toplantılarını takip ettiler. Orada hukuki yanlışları dile getirdiler. Çevre dernekleriyle ve o bölgede yaşayan halkla birlikte tavrımızı belirledik, tavrımız nettir. Kıyılarımızın kirlenmesini, işgal edilmesini istemiyoruz. Mersin´de balık çiftlikleri kurulmasını asla tasvip etmiyoruz? şeklinde konuştu.(CO) 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ