KILIÇDAROĞLU´NDAN ERDOĞAN´A "BAY KEMAL" YANITI

KILIÇDAROĞLU´NDAN ERDOĞAN´A

Kılıçdaroğlu, ?Bay Kemal konuşuyor, elbette konuşacak zira Bay Kemal haram yemez, onlar haram yerler. Bay Kemal kul hakkı yemez, onlar kul hakkı yerler. Bay Kemal hiç kimseyi ötekileştirmez. Bu ülkede yaşayan 82 milyon yurttaşı başının üstünde taşır. Ama

Mamak´ta halka hitap ederken kendisini hedef gösteren Erdoğan´a verdiği dolaylı yanıtta,  ?Ben ne söylesem ?Bay Kemal konuşuyor? diyorlar?, diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

?Bay Kemal konuşacak, Bay Kemal´in ondan bir farkı var, bir değil birden fazla farkı var. Bay Kemal haram yemez, onlar haram yerler. Bay Kemal kul hakkı yemez, onlar kul hakkı yerler. Bay Kemal hiç kimseyi ötekileştirmez. Bu ülkede yaşayan 82 milyon yurttaşı başının üstünde taşır. Ama onlar aksini yaparlar. Bay Kemal evladına paralı askerlik yaptırmaz, parayı ödeyip de oğlum askerlik yapmasın demez. Ama onlar başka türlü yaparlar. Ben oğlumu, evladımı askere gönderiyorum, paralı değil. Paralı askerlik yaptırmam, ama onlar çocuklarını başka türlü askerlikten kurtarırlar. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz kavga değil biz huzurdan yanayız, barıştan yanayız, birlikte yaşamaktan yanayız. Evet bir Bay Kemal arıyorlarsa, o Bay Kemal budur?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara´nın Mamak ilçesinde halka hitap etti.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

?Nasılsınız iyi misiniz? 1 Nisan´da daha iyi olacağız. 1 Nisan´da demokrasi için yeni bir tarih yazacağız, birlikte sandığa gideceğiz, birlikte sandıklara sahip çıkacağız. Hangi baskı olursa olsun, hiçbir baskının önünde diz çökmeyeceğiz ve yılmayacağız. Kendimiz için değil; çocuklarımız için, ülkemiz için, vatanımız için, bayrağımız için ve demokrasimiz için sandıklara sahip çıkacağız ve oylarımızı kullanacağız.

Baharı getireceğiz elbette, bu ülkeye bahar gelecek, bu ülkeye güzellikler gelecek, bu ülkeye adam gibi politikacılar gelecek, insan gibi politikacılar gelecek bu ülkeye. Bu ülkeye birlikte yaşama azmi, birlikte yaşama kararlılığı gelecek. Hiç kimsenin ötekileştirilmediği, inancından ötürü, kimliğinden ötürü, yaşam tarzından ötürü hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir Türkiye´yi yeniden inşa edeceğiz. Bunu yaparken birlikte hareket edeceğiz, birlikte mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir.

Sadece Mamak sorun yaşamıyor, sadece Ankara sorun yaşamıyor, Türkiye´de ciddi sorunlarımız var. İşsizlik almış başını gidiyor, pahalılık almış başını gidiyor, enflasyon almış başını gidiyor. Her vatandaşın mutfağında yangın var, ama bir yerde sefahat var, lale devri var. Nerede? Sarayda. ?İşsizlik var? diyorum, itiraz ediyorlar. ?Yoksulluk var? diyorum, itiraz ediyorlar. ?Çocuklar yatağa aç giriyor? diyorum, itiraz ediyorlar. ?Bu memleketin huzura ihtiyacı var? diyorum, itiraz ediyorlar. Ben ne söylesem ?Bay Kemal konuşuyor? diyorlar.

Bay Kemal konuşacak, Bay Kemal´in ondan bir farkı var, bir değil birden fazla farkı var. Bay Kemal haram yemez, onlar haram yerler. Bay Kemal kul hakkı yemez, onlar kul hakkı yerler. Bay Kemal hiç kimseyi ötekileştirmez. Bu ülkede yaşayan 82 milyon yurttaşı başının üstünde taşır. Ama onlar aksini yaparlar. Bay Kemal evladına paralı askerlik yaptırmaz, parayı ödeyip de oğlum askerlik yapmasın demez. Ama onlar başka türlü yaparlar. Ben oğlumu, evladımı askere gönderiyorum, paralı değil. Paralı askerlik yaptırmam, ama onlar çocuklarını başka türlü askerlikten kurtarırlar. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Bizim mücadelemiz kavga değil biz huzurdan yanayız, barıştan yanayız, birlikte yaşamaktan yanayız. Evet bir Bay Kemal arıyorlarsa, o Bay Kemal budur. O Bay Kemal namuslu adamdır. Bu Bay Kemal oğluna telefon açıp ?oğlum paraları sıfırladın mı? demez. Ne derlerse desinler biz kendi ülkemizi seviyoruz, insanımızı seviyoruz ve sizlere hizmet için mücadele ediyoruz.

Belediye Başkanı arkadaşlarımdan iki şey istiyorum. Bir, Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğun andan itibaren efendim bu mahalle bana oy vermedi, bu mahalle oy verdi buraya hizmet götürüyüm, bunlara daha az hizmet götürüyüm demeyecek. Herkese eşit hizmet götürecek. Birinci istediğim bu. Eğer fakir mahalleler varsa fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacak. Oraya daha fazla hizmet götürecek, oradaki hayat standardını yükseltecek.

Bir başka önemli nokta, Belediye Başkanı harcama yapar, Belediye Başkanı yatırım yapar, Belediye Başkanı hizmet götürür. Kimin parasıyla? Milletin parasıyla. Yaptığı her harcamanın, her kuruşun hesabını millete verecek. Biz onlar gibi değiliz, biz vatandaşımızı severiz, vatandaşımıza hizmet etmeyi onurlu bir görev kabul ederiz. Aynı zamanda vatandaşa hesap vermeyi de onurlu bir görev kabul ederiz. Bizim kültürümüzde malı götürmek yoktur. Bizim kültürümüzde haram yemek yoktur. Bizim anlayışımızda saraylarda oturmakta yoktur. Lale Devri de yoktur. Biz mütevazı evlerimizde otururuz ve halka hizmet ederiz.

Şimdi erkek kardeşlerime bir müjde vereyim. Kürkte vergiyi sıfırladılar, kürk alırken vergi yok artık. Şimdi buradan giderken bir kürkçüye uğrayın hanıma sıfır vergisiz kürk alın. Bunların adaleti o. Ekmeğe vergi var, kefen bezine vergi var, kürke vergi yok niye? Efendim saray sosyetesinin kürke ihtiyacı var. Onun için kürkü sıfırladılar. Sakın unutmayın aman, giderken kürk almayı ihmal etmeyin.

Bütün adaletsizlikleri biliyoruz. Bakın ben size bir örnek vereyim. Diyelim ki herhangi bir ülke düşünün, ister Japonya olsun, ister Amerika, ister Güney Kore, isterse Papua Yeni Gine olsun? Şimdi bir ülkeyi 17 yıl tek başınıza yöneteceksiniz. 17 yıl istediğiniz kanunu çıkaracaksınız, istediğiniz kararnameyi çıkaracaksınız, istediğiniz genelgeyi çıkaracaksınız, istediğinizi bakan yapacaksınız, parlamentoda çoğunluğunuz olacak, istediğinizi vali yapacaksınız, istediğinizi kaymakam, istediğinizi genel müdür yapacaksınız, dünya kadar vergi alacaksınız, dünya kadar malı mülkü satıp özelleştirme yapacaksınız, ayrıca memleketi borç batağına sokacaksınız, 17 yılın sonunda vatandaşı soğan kuyruğuna sokacaksınız. Ben bunları söyleyince ne diyor? ?Bay Kemal konuşuyor? diyor. Konuşacağım, inadına konuşacağım zaten.

Sen memleketi soğan kuyruğuna muhtaç edersin, neymiş efendim ?bunlar varlık kuyruğuymuş.? Allah aşkına milletin aklıyla dalga geçiyor, varlık kuyruğuna bakın. Benim bildiğim varlıklı adam pazara gitmez, açar telefonu ?oğlum bana 5 kilo soğan getir, 3 kilo patates getir?, alır evine götürür. Ben merak ediyorum bu varlık kuyruğu niye Almanya´da yok, niye Güney Kore´de yok. Orada yok, burada var. 17 yıldır yoktu da niye şimdi bu varlık kuyruğu ortaya çıktı?

Şimdi düşünme zamanı. Bakın şimdi şimdi düşünme zamanı, şimdi elimizi vicdanımıza koyup sandığa gitme zamanı. Olay bir Türkiye olayıdır, olay bir parti olayı da değil, bir parti olayını aşan bir olaydır. Beraber, birlikte huzur içinde yaşama olayıdır. Beraber birlikte demokrasiyi daha güçlü inşa etme zamanıdır. Gideceğiz sandığa elimizi vicdanımıza koyacağız. Hangi partiden olursa olsun bütün partili kardeşlerime sesleniyorum, vicdan sahibiysen elini vicdanına koy ve sandığa öyle git. Ve şunu düşün, 17 yıldır tek başına yönetiyorlar beni neden şimdi soğan kuyruğuna mahkum ettiler, beni neden mercimek kuyruğuna mahkum ettiler? Neden ithalat, neden Türkiye´de tarım bitti? Bütün bunları düşün, sandığa git ve oyunu öyle kullan kardeşim diyeceğim. Elini vicdanına koy oyunu öyle kullan.?

 

 


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ