?İŞSİZ SAYISI TÜM ZAMANLARIN REKORUNU KIRDI?

?İŞSİZ SAYISI TÜM ZAMANLARIN REKORUNU KIRDI?

CHP´li Öztrak, mevsim etkilerinden arınmış işsiz sayısının Temmuz´da tüm zamanların rekorunu kırarak 3 milyon 401 bine çıktığına; Temmuz´da mevsim etkilerinden arınmış işsizlik oranının ise, 2010 Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak % 11,2

CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak´ın işsizlik rakamları ve Başbakan Binali Yıldırım´ın Başkanlık konusundaki açıklamaları hakkındaki değerlendirmelerini içeren bir basın açıklaması yaptı. 

CHP´nin internet sitesinde yer alan duyuruya göre Öztrak´ın basın açıklaması şöyle: 

-Vatandaşın en önemli meselesi aş ve iş
Vatandaşın en önemli sorununun aş ve iş olduğunu Temmuz ayı işsizlik rakamları bir kez daha gösterdi. Sorunu çözmekle yükümlü iktidar ise vatandaşın sorunlarına gözlerini kapamış, ?Darbe girişimi üzerinden nasıl rant devşiririm, nasıl başkanlık sistemine geçer de olağanüstü hali kalıcı hale getiririm? derdinde.

-İşsizlikteki artış kuvvetleniyor
İşsizlik Temmuz´da, geçen senenin aynı ayına göre, 0,9 puan artarak yüzde 10,7 olurken; aynı dönemde işsiz sayısı 354 bin kişi artarak 3 milyon 324 bine sıçradı. Ekonomideki yavaşlamayla beraber Nisan ayından bu yana işsizlikteki artış giderek kuvvetleniyor. Temmuz´da, ?İş aramadığı halde iş bulsam çalışırım diyenlerle beraber? işsiz sayısı ise 5 milyon 871 bin.

-İşsizlikte yeni rekor
Mevsim etkilerinden arınmış işsiz sayısı Temmuz´da tüm zamanların rekorunu kırarak 3 milyon 401 bine çıktı. Temmuz´da mevsim etkilerinden arınmış işsizlik oranı ise, 2010 Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak % 11,2 oldu.

-Her beş gençten biri işsiz
Ülkemizin geleceği, ailelerin umudu gençlerin iş ve istihdamdan giderek uzaklaşması ise ayrıca kaygı vericidir. Genç işsizliği son bir yılda 1,5 puan artarak Temmuz´da yüzde 19,8´e çıktı. Yine mevsim etkilerinden arınmış genç işsizliği son iki aydır yüzde 20´nin üzerine yerleşerek Temmuz´da yüzde 20,2 oldu. Her 5 gencimizden biri işsiz.

-Hükümet bulanık sudan balık avlamaya çalışıyor
Ülkemizin ve vatandaşlarımızın en ağır ve öncelikli meselesi aş ve iş iken, Hükümet darbe girişimi üzerinden başkanlık hasat etme çabasında, olağanüstü hal rejimini kalıcı hale getirmenin gayretinde.

-Başbakan gelişmeleri doğru okuyamıyor
Ülkemizde aşı ve işi büyütmek, iç huzuru sağlamak için hukuku yeniden tesis etmeye, saydam ve hesap verir yönetim anlayışını hakim kılmaya ihtiyaç varken hükümetin arayışı tam aksi yöndedir. Başbakan hafta sonu yaptığı açıklamalarla ekonomideki gelişmeleri okuyamadığını ortaya koymuştur. Bir ülkenin finans merkezi olmasının ön koşulu o ülkede hukukun, saydamlığın, hesap verebilirliğin ve öngörülebilirliğin olmasıdır. Nitekim Türkiye´de bunlar giderek aşındığı için Küresel Finans Merkezleri Endeksinde İstanbul yakın zamanda 12 basamak gerileyerek 57. sıraya düşmüştür. Hal bu iken, Başbakan tüm dünyaya dönerek, ?Türkiye´ye paranızı getirin size bu parayı nereden bulduğunuzu sormayacağız? diyor. Bu anlayışın olduğu ülkeye, uzun vadeli yabancı sermaye yatırımı gelmeyeceği gibi Türkiye´yi dünyanın kara para aklama merkezi haline getirecek düzenlemeler yapmak uzun dönemde ülkemizin başına olmadık işler de açacaktır.

-Güçlü parlamenter sistem ekmeği büyütür
Başbakan´ın ?Başkanlık sisteminin en önemli yapısal reform olduğuna? dönük ifadeleri gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu göstermektedir. Dünyanın insani gelişmişlikte en ileri, dolayısıyla yönetimde en istikrarlı 20 ülkesinin 17 si parlamenter sistemle, 1´i doğrudan demokrasiyle 2´si ise başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Buna karşın, dünyanın insani gelişmişlikte en geri, en istikrarsız 20 ülkesindeki yönetim rejimine bakıldığında 14´ü başkanlık, 5´i yarı başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Somut gerçekler başkanlığın değil, güçlü parlamenter sistemin aşı, işi büyüttüğünü göstermektedir.

-Bu anlayışla gidilirse vatandaşın canı daha çok yanar

Türkiye´de sadece reel sektörün net döviz borcu 201 milyar dolara çıkmışken, döviz kurunun ateşi her geçen gün artarken Başbakan´ın gerçeklerden uzak beyanlarının bedeli çok ağır olabilir. Ekonomi yönetimi Başbakanı dersine çalıştırmalıdır. Sorunlara gerçekçi çözümler üretmek en başta Hükümetin ve Başbakan´ın sorumluluğundadır. Bu sorumluluğu hak ettiği şekilde taşıyamayanlar yarın ülkenin başına gelecekler nedeniyle kendilerinden başka kimseyi suçlayamayacaklardır. Ama olan yine milletimize olacak, yönetimdeki cehaletin faturası tüm millete çıkacaktır.


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ